Bulaşıcı hastalıklar
Organizmanın mikroplar veya virüsler tarafından istilası sonucu ortaya çıkan enfeksiyon hali olup, bir kişiden diğerine bulaşabilir ve salgınlara yol açar.
Bu hastalıklar çocuklarda sık görülmekle birlikte, büyüklere de bulaşabilir. Doğrudan doğruya, bir insandan diğerine geçebilir: Bu tehlikeyi atlatmak için en iyisi tecrittir. Hastalık dolaylı olarak, dirençli bir mikropla, su veya mikrop bulaşmış diğer maddelerle de başkasına geçebilir. Bu durumda dezen-feksiyon, en etkili yöntemdir.
Enfeksiyon birine bulaştıktan sonra, kuluçka dönemi başlar. Hastalığın türüne göre kuluçka dönemi süresi değişiktir. Sonra ortaya çıkar.
Bu aşamada, şu belirtiler görülür: Ateş yükselmesi, başağrıları, ihtilâç hali, nezle, öksürük, boğaz ağrıları, gözlerde akıntı, deride döküntüler (kabarcık, kızarıklık), bezlerde şişme.
Bu belirtiler ortaya çıkar çıkmaz, doktoru hemen haberdar.edin. Hastayı yatırın, tecrit edin. Ateşini ölçüp, yazın. Doktor tavsiyesi olmadan da hiçbir ilaç vermeyin.
Bu tür hastalıklar aşıyla önlenebilir; ancak uyanlara rağmen, anne-babalar çok kez rapel aşılarını yaptırmayı ihmal ederler. Aşı tekrarları, ilk aşı kadar önemlidir. Bu aşıların bazıları, bebek dünyaya geldikten sonra yapılmak üzere zorunlu kılınmıştır.
Resmi makamlara bildirilmesi zorunlu hastalıklar
Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de bazı bulaşıcı hastalıkların resmi makamlara duyurulması zorunludur. Bilgi, il sağlık müdürlüğüne veya çocuk okullu ise, devam ettiği okul müdürlüğüne duyurulur. Okul da milli eğitim ve sağlık müdürlüklerini haberdar eder. Doktorlar da bu hastalıkları bildirmekle yükümlüdür.
Okullarda da bulaşıcı hastalıklardan biri görüldüğü zaman, hasta çocuğun devamı süreli olarak kısıtlanır ve diğer öğrenciler arasında da aşı kampanyası başlatılır.
AŞAĞIDAKİ LİSTEDE BAŞLICA BULAŞICI HASTALIKLAR GÖSTERİLMİŞTİR. BUNLARIN YANINDA ÇARPI (X) İŞARETİ OLANLARIN DUYURULMASI, ZORUNLUDUR:
Şarbon (x), Kolera (x), Boğmaca(x), Difteri (x), Basilli dizanteri, Sarı humma, Tifo ve paratifo (x), Cüzzam (x), Menenjit
Yanık Yanıklar Yanık Tedavisi
Yanıklar ve Yanık Tedavileri
Bu deri kazaları, çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: Isı (katı, sıvı, buhar), güneş, elektrik, kimyasal maddeler vb. Nasıl davranılacağı, yanığın türüne ve genişliğine göre değişir. Fakat en büyük tehlike, daima enfeksiyon olasılığıdır. Bu rizikoya karşı derhal önlem almak gerekir.
Yanığın ciddiliğinin ölçütleri
Yanıkların tedavileri, ciddiyet durumlarına göre değişiktir. Bu da çeşitli etkenlerden kaynaklanır: Yanığın genişliği, derinliği, yeri ve sebebi.
Genişlik
Yanıklar ne kadar genişse, o kadar ciddi ve ağır demektir. Hayati bir teşhis koymak mümkündür: Yanan deri yüzeyiyle kazazedenin yaşının yüzdesi toplanır, 75 göstergesinin altında, yaşama şansı yüksektir. 75-100 arasında yaşama şansı daha azdır; 100'ün üstünde ise kazazedenin kurtulma şansı çok zayıftır ve acil durum doğmuş demektir.
Küçük çocuklarla yaşlılarda ve hastalıklı kişilerde (şeker hastaları, veremliler, alkolikler) tehlike, daha büvüktür.
Derinlik
Yanık yarasının kapanması, buna bağlıdır: Birinci derece yanıkta bir kırmızılık vardır; ikincisinde kabarcıklar görülür; üçüncü derece yanıkta dokular da berelenmiş olabilir, hatta yanık kemiğe kadar işleyip gerçek bir karbonlaşmaya varabilir.
Yeri
Bu da yanığın ciddiyetini tespitte önemli bir ölçüttür. Bedenin doğal açık yerlerine yakın (ağız, makat) yerlerdeki yanıklar, çok daha kolay enfeksiyon kapabilir ve daha güç kapanır. Boyun ve ellerdeki yanıklar da önemli izler bırakabilir. Bir de özellikle duyarlı bölgeler (örneğin cinsel organlar), yüz, yanıklara karşı aşırı duyarlıdır.
Sebep
Yakıcı madde içmekle (asitler, çamaşır suları, kostik soda) meydana gelen kimyasal yanıklar ve bazı elektrik yanıkları, bazen organizma açısından büyük önem taşır; çünkü iç yanıklara sebep olabilirler.
Her yıl ülkemizde yaklaşık 20.000 kişi yanmakta, bunların büyük bir bölümünü de çocuklar oluşturmaktadır. Modern tedavi yöntemlerine rağmen, pek çoğu ölmekte veya hiç de estetik olmayan yaralarla sakat kalmaktadır.
Bazı basit önlemler almakla, özellikle çocuklarda yanık kazaları önlenebilir.
— Çocukları asla alevli bir cismin yandığı odada yalnız bırakmayın: Özellikle bebekleri sandalyeleri ile mutfakta bırakmayın. Ocak yanma yerleştirmeyin.
Çocuğun elini uzatıp yetişebileceği bir yere kaynar su dolu bir kap veya kızgın ütü bırakmayın.
— Yürümeye başlayan bir çocuğun uzanıp çekmesi ihtimaline karşı, kapların ve tavaların sapını duvara çevrili bırakmayı alışkanlık edinin.
Birinin giysileri alev almışsa, öncelikle koşmasını engelleyin, yerde yuvarlamaya bırakmayın (enfeksiyon tehlikesi). Bunun yerine üzerine bir halı atmayı deneyin. Alevleri söndürdükten sonra da, temiz giysiler giydirin.
— Elektrik kordonu uzatmalarına dikkat edin: Küçük bir çocuk,prize takılı iken, fişi ağzına alabilir.Yangın halinde nasıl davranılacağı konusunda, 121'inci sayfadan sonra itfaiye tavsiyelerini okuyun.
Bu deri kazaları, çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: Isı (katı, sıvı, buhar), güneş, elektrik, kimyasal maddeler vb. Nasıl davranılacağı, yanığın türüne ve genişliğine göre değişir. Fakat en büyük tehlike, daima enfeksiyon olasılığıdır. Bu rizikoya karşı derhal önlem almak gerekir.
Yanığın ciddiliğinin ölçütleri
Yanıkların tedavileri, ciddiyet durumlarına göre değişiktir. Bu da çeşitli etkenlerden kaynaklanır: Yanığın genişliği, derinliği, yeri ve sebebi.
Genişlik
Yanıklar ne kadar genişse, o kadar ciddi ve ağır demektir. Hayati bir teşhis koymak mümkündür: Yanan deri yüzeyiyle kazazedenin yaşının yüzdesi toplanır, 75 göstergesinin altında, yaşama şansı yüksektir. 75-100 arasında yaşama şansı daha azdır; 100'ün üstünde ise kazazedenin kurtulma şansı çok zayıftır ve acil durum doğmuş demektir.
Küçük çocuklarla yaşlılarda ve hastalıklı kişilerde (şeker hastaları, veremliler, alkolikler) tehlike, daha büvüktür.
Derinlik
Yanık yarasının kapanması, buna bağlıdır: Birinci derece yanıkta bir kırmızılık vardır; ikincisinde kabarcıklar görülür; üçüncü derece yanıkta dokular da berelenmiş olabilir, hatta yanık kemiğe kadar işleyip gerçek bir karbonlaşmaya varabilir.
Yeri
Bu da yanığın ciddiyetini tespitte önemli bir ölçüttür. Bedenin doğal açık yerlerine yakın (ağız, makat) yerlerdeki yanıklar, çok daha kolay enfeksiyon kapabilir ve daha güç kapanır. Boyun ve ellerdeki yanıklar da önemli izler bırakabilir. Bir de özellikle duyarlı bölgeler (örneğin cinsel organlar), yüz, yanıklara karşı aşırı duyarlıdır.
Sebep
Yakıcı madde içmekle (asitler, çamaşır suları, kostik soda) meydana gelen kimyasal yanıklar ve bazı elektrik yanıkları, bazen organizma açısından büyük önem taşır; çünkü iç yanıklara sebep olabilirler.
Her yıl ülkemizde yaklaşık 20.000 kişi yanmakta, bunların büyük bir bölümünü de çocuklar oluşturmaktadır. Modern tedavi yöntemlerine rağmen, pek çoğu ölmekte veya hiç de estetik olmayan yaralarla sakat kalmaktadır.
Bazı basit önlemler almakla, özellikle çocuklarda yanık kazaları önlenebilir.
— Çocukları asla alevli bir cismin yandığı odada yalnız bırakmayın: Özellikle bebekleri sandalyeleri ile mutfakta bırakmayın. Ocak yanma yerleştirmeyin.
Çocuğun elini uzatıp yetişebileceği bir yere kaynar su dolu bir kap veya kızgın ütü bırakmayın.
— Yürümeye başlayan bir çocuğun uzanıp çekmesi ihtimaline karşı, kapların ve tavaların sapını duvara çevrili bırakmayı alışkanlık edinin.
Birinin giysileri alev almışsa, öncelikle koşmasını engelleyin, yerde yuvarlamaya bırakmayın (enfeksiyon tehlikesi). Bunun yerine üzerine bir halı atmayı deneyin. Alevleri söndürdükten sonra da, temiz giysiler giydirin.
— Elektrik kordonu uzatmalarına dikkat edin: Küçük bir çocuk,prize takılı iken, fişi ağzına alabilir.Yangın halinde nasıl davranılacağı konusunda, 121'inci sayfadan sonra itfaiye tavsiyelerini okuyun.
Deniz Anasi Deniz Kestanesi isirmasi
Denizanası Isırması
Genellikle fırtınalardan sonra kumsallarda, sular arasında görülen bu hayvanlar, Üzerlerine dokunulduğu zaman ürtikere, deri kabarmalarına, yanmalara sebep olurlar. Fakat bunlar uzun sürmez, kendiliğinden geçer.
Deniz kestanesi Batması
Bu yaratığın yarattığı sorun da, dikenlerinin teker teker çıkartılması zorluğudur. Bu ancak bir cımbızla yapılabilir.
Kuyruklu vatozlar Isırması
Yan yanya kuma gömülü yaşadıklan için, görülmeden üzerine basıldığında kendilerini savunmak için sokabilirler, ancak bu ender rastlanan bir kazadır. İğneli kuyruğuyla çarpar ve yaralar. Açtığı yara, olaydan iki saat sonra doruğuna varan şiddetli, bir ağrıya sebep olur.
İskorpitler
Özellikle balıkçıların ağları boşaltmaları sırasında kazalar meydana gelebilir. Zehiri; acıya, şişmelere ve sindirim bozukluklarına sebep olur.
Trakunyalar Isırması
Trakunya çok saldırgan, küçük bir balıktır. Bazı hallerde insana dahi saldırdığı görülmüştür. Sırt yüzgeçlerinde bulunan dikenleri, keskin ve katıdır. Kazalar, genellikle ağları çekerken veya ıslak kumsal üzerinde yürürken başa gelebilir. Sokmasından sonra, şiddetli bir ağrı verir, şişme görülür
Tedavi ve yapılması gerekenler
Bu tür sokmalarda acıyı hafifletmekiçin yara emilip, zehir tükürülebilir. Daha sonra antiseptik bir solüsyonla, yara denezfekte edilmelidir. Bazen sıcak su kompresi yapılarak da ağrı geçirilebilir. Genelde ıstırabın çok çabuk geçmesi gerekir.
Komplikasyonlar
Ender rastlanan olaylar sırasında bazı çok duyarlı kişiler alerjik bünyeleri yüzünden birçok yerlerinden sokuldukları takdirde şok durumuna girebilir. Yüzleri sararır, bayılıp titremeye başlar parmak uçları soğur ve terlerler.
Genellikle fırtınalardan sonra kumsallarda, sular arasında görülen bu hayvanlar, Üzerlerine dokunulduğu zaman ürtikere, deri kabarmalarına, yanmalara sebep olurlar. Fakat bunlar uzun sürmez, kendiliğinden geçer.
Deniz kestanesi Batması
Bu yaratığın yarattığı sorun da, dikenlerinin teker teker çıkartılması zorluğudur. Bu ancak bir cımbızla yapılabilir.
Kuyruklu vatozlar Isırması
Yan yanya kuma gömülü yaşadıklan için, görülmeden üzerine basıldığında kendilerini savunmak için sokabilirler, ancak bu ender rastlanan bir kazadır. İğneli kuyruğuyla çarpar ve yaralar. Açtığı yara, olaydan iki saat sonra doruğuna varan şiddetli, bir ağrıya sebep olur.
İskorpitler
Özellikle balıkçıların ağları boşaltmaları sırasında kazalar meydana gelebilir. Zehiri; acıya, şişmelere ve sindirim bozukluklarına sebep olur.
Trakunyalar Isırması
Trakunya çok saldırgan, küçük bir balıktır. Bazı hallerde insana dahi saldırdığı görülmüştür. Sırt yüzgeçlerinde bulunan dikenleri, keskin ve katıdır. Kazalar, genellikle ağları çekerken veya ıslak kumsal üzerinde yürürken başa gelebilir. Sokmasından sonra, şiddetli bir ağrı verir, şişme görülür
Tedavi ve yapılması gerekenler
Bu tür sokmalarda acıyı hafifletmekiçin yara emilip, zehir tükürülebilir. Daha sonra antiseptik bir solüsyonla, yara denezfekte edilmelidir. Bazen sıcak su kompresi yapılarak da ağrı geçirilebilir. Genelde ıstırabın çok çabuk geçmesi gerekir.
Komplikasyonlar
Ender rastlanan olaylar sırasında bazı çok duyarlı kişiler alerjik bünyeleri yüzünden birçok yerlerinden sokuldukları takdirde şok durumuna girebilir. Yüzleri sararır, bayılıp titremeye başlar parmak uçları soğur ve terlerler.
Kuduz Aşısı ve Kuduz Tedavisi
Kuduz
Isıran hayvanın kuduz aşısı olup olmadığını öğrenmeye çalışın. Hayvan aşısız ise, yakalanıp müşahede altına alınmalı ve kuduz belirtisi gösterip göstermeyeceğı izlenmelidir. Davranış bozuklukları gösterdiği içirı vurulan bütün hayvanlar, bir uzman tarafından mutlaka tetkike alınmalı, kuduz teşhisi konursa, onunla temas eden veya ısırılan kişiler aşı için aranmalıdır
Kuduzdan koruyucu tedavi,bir dizi iğne gerektirir. Hepsi özenle yaptırılmalıdır. Doktor veya en yakın hastane, izlenek yolu gösterecektir.
Isıran hayvan hakkında hemen bilgi alınmalıdır: Aşısının olup olmadığı, davranışları Isırmanın ciddiyeti ayrıca ısırılan şahsın genel sağlık durumuna göre de çok değişebilir.
Kuduz Tedavisinde Yapılması gerekenler
Yarayı temizleyin; Bunun için bir antiseptik veya sabunlu su kullanın.
Kazazede özellikle tatanoza karşı aşılı değilse, hemen bir doktora başvurun .
Hayvan davranışlarıda şüphe veriyorsa (tanımıyorsanız, salyaları akıyorsa, vb.) kuduz aşısı yaptırın.
Isıran hayvanın kuduz aşısı olup olmadığını öğrenmeye çalışın. Hayvan aşısız ise, yakalanıp müşahede altına alınmalı ve kuduz belirtisi gösterip göstermeyeceğı izlenmelidir. Davranış bozuklukları gösterdiği içirı vurulan bütün hayvanlar, bir uzman tarafından mutlaka tetkike alınmalı, kuduz teşhisi konursa, onunla temas eden veya ısırılan kişiler aşı için aranmalıdır
Kuduzdan koruyucu tedavi,bir dizi iğne gerektirir. Hepsi özenle yaptırılmalıdır. Doktor veya en yakın hastane, izlenek yolu gösterecektir.
Isıran hayvan hakkında hemen bilgi alınmalıdır: Aşısının olup olmadığı, davranışları Isırmanın ciddiyeti ayrıca ısırılan şahsın genel sağlık durumuna göre de çok değişebilir.
Kuduz Tedavisinde Yapılması gerekenler
Yarayı temizleyin; Bunun için bir antiseptik veya sabunlu su kullanın.
Kazazede özellikle tatanoza karşı aşılı değilse, hemen bir doktora başvurun .
Hayvan davranışlarıda şüphe veriyorsa (tanımıyorsanız, salyaları akıyorsa, vb.) kuduz aşısı yaptırın.
Gaz Zehirlenmesi
Gaz Zehirlenmeleri
Gaz, buhar ve dumanlar, yakıcılıkları nedeniyle gözleri, solunum yollarını tahriş ederek ürkütücü bir etki yaratabilir, kesik ve boğucu bir öksürükle birlikte, kazazedeyi boğacak hale getirip, bu nefes alınamayacak ortamdan tek başına çıkamayacak kadar sarsabilir.
Göz yaşartıcı bombaların gazları, klor gazının yayılması (önceden soda konan bir tuvalet küvetine asla çamaşır suyu dökmeyin), plastik maddelerden yayılan dumanlar, tehlikeli ve boğucu olabilir.
Bazı gazlar da, oksijen taşıyan kan alyuvarları için zehirlidir: Renksiz ve kokusuz bir gaz olup, yanma iyi gerçekleşmediği takdirde yayılan karbon oksidi gibi. Rölantide çalışan araba motorları, kömür sobaları, ocaklar, iyi kurulmamış gazlı su ısıtma aygıtları, apartmanların alt katlarındaki çatlak borular vb. aynı gazı yayabilirler.
Bu olayda zehirlenme, baş ağrıları ve kusmalarla başlar; besin zehirlenmesi izlenimi verir. Ardından kazazedenin üzerine, yerinden kalkıp yardım istemesini engelleyecek kadar şiddetli bir yorgunluk çöker. Bazen bütün aile bireylerinin ölümüne bile sebep olan bu zehirlenmeler, bazı kimseler üzerinde, ölümü atlatsalar dahi, iyileşmesi imkânsız pek çok beyin arızası bırakabilir.
Yine bazı küvet ve çukurlardan yayılan, kokusuz veya kötü kokulu başka gazlar da, karbon oksidi zehirlenmesine sebep olur. Genellikle bu kazalar, gerekli tedbirlerin alınmadığı işyerlerinde meydana gelir ve işçilerin ölümüne yol açar.
Buna karşılık evlerde, mutfakta kullanılan bütan, propan gibi birtakım doğal ve tüple dağıtılan gazlar, zehirleyici değildir.
Bir odadaki gaz sızmasının içerdeki bütün oksijeni yok edip had bir boğulmaya sebep olması, çok enderdir Ancak bu gazlar da çok çabuk parlayıp, infilak edebilir. Bu infilak ise, yaralının akciğerlerini parçalayarak ya da sebep olduğu yıkıntıyla, ölümlere sebep olur.
Gaz, buhar ve dumanlar, yakıcılıkları nedeniyle gözleri, solunum yollarını tahriş ederek ürkütücü bir etki yaratabilir, kesik ve boğucu bir öksürükle birlikte, kazazedeyi boğacak hale getirip, bu nefes alınamayacak ortamdan tek başına çıkamayacak kadar sarsabilir.
Göz yaşartıcı bombaların gazları, klor gazının yayılması (önceden soda konan bir tuvalet küvetine asla çamaşır suyu dökmeyin), plastik maddelerden yayılan dumanlar, tehlikeli ve boğucu olabilir.
Bazı gazlar da, oksijen taşıyan kan alyuvarları için zehirlidir: Renksiz ve kokusuz bir gaz olup, yanma iyi gerçekleşmediği takdirde yayılan karbon oksidi gibi. Rölantide çalışan araba motorları, kömür sobaları, ocaklar, iyi kurulmamış gazlı su ısıtma aygıtları, apartmanların alt katlarındaki çatlak borular vb. aynı gazı yayabilirler.
Bu olayda zehirlenme, baş ağrıları ve kusmalarla başlar; besin zehirlenmesi izlenimi verir. Ardından kazazedenin üzerine, yerinden kalkıp yardım istemesini engelleyecek kadar şiddetli bir yorgunluk çöker. Bazen bütün aile bireylerinin ölümüne bile sebep olan bu zehirlenmeler, bazı kimseler üzerinde, ölümü atlatsalar dahi, iyileşmesi imkânsız pek çok beyin arızası bırakabilir.
Yine bazı küvet ve çukurlardan yayılan, kokusuz veya kötü kokulu başka gazlar da, karbon oksidi zehirlenmesine sebep olur. Genellikle bu kazalar, gerekli tedbirlerin alınmadığı işyerlerinde meydana gelir ve işçilerin ölümüne yol açar.
Buna karşılık evlerde, mutfakta kullanılan bütan, propan gibi birtakım doğal ve tüple dağıtılan gazlar, zehirleyici değildir.
Bir odadaki gaz sızmasının içerdeki bütün oksijeni yok edip had bir boğulmaya sebep olması, çok enderdir Ancak bu gazlar da çok çabuk parlayıp, infilak edebilir. Bu infilak ise, yaralının akciğerlerini parçalayarak ya da sebep olduğu yıkıntıyla, ölümlere sebep olur.
Yakıcı madde zehirlenmesi
Yakıcı Madde Zehirlenmesi – Asit vb Zehirlenmeleri
Yakıcı maddeler genellikle gözden uzak kalan küçük çocuklar tarafından, merakla karıştırıldıkları şişe, tüp ve kaplardan içilir. Üzerinde "Tehlikelidir", "Asit" ve "Yakıcıdır" yazılı etiket bulunan bu tür maddeler, çocukların erişebilecekleri yerlerde bırakılmamalıdır. Ayrıca bu maddeler asla besin konan şişe ve kaplarda saklanmamalıdır. Aksi halde yetişkinler dahi bir kaza kurbanı olabilirler.
Yakıcı maddelerin etkisi
Yakıcı maddelerin yutulması, üst sindirim yollarında ıstırap verici yaralanmalara ve felaketle bitecek durumlara yol açabilir. Dudaklar, ağız, boğaz, yemek borusu ve mide yanabilir, yemek borusu ve midede delinmeler görülebilir. Başlangıçtaki yanıklar tedavi edilse bile, çok çeşitli cerrahi müdahaleler gerekebilir. Boğazda, solunum yollarının girişi de (larenks ve soluk borusu ağzı) aynı şekilde yanabilir. Bu sırada meydana gelebilecek ödem (şişme), solunumu aksatabilir.
Belirtiler — Yakıcı maddelerin içildiğinin belirtileri çok açıktır:
— Ağız düzeyinde yanma, büyük acı;
— Ağız içinde kızarıklık ve ufunet;
— Yutma güçlüğü ve göğüste ağrılar;
— Solunum güçlüğü, ses tonunda değişiklik (solunum yollarında berelenme belirtisi).
İzlenecek yol
önce kazazedeyi sakinleştiriri. Yakıcı maddenin içinde bulunduğu şişe veya tüpün üzerindeki tarifi okuyun. Doktoru aradıktan sonra, nasıl davranmanız gerektiği konusunda sizi aydınlatması için tarifi ona da okuyun.
Hafif zehirlenmelerde, size çocuğu arabayla en yakın hastaneye götürmeniz ve telaştan hızlı sürmemeniz hatırlatılacaktır. Dramatik bir durum söz konusuysa, doktor kendisi gelecektir.
Yakıcı madde yalnız dudakları ve yüzü tahriş etmişse, on dakika süreyle bol suyla yıkayın. Su yutturmamaya dikkat edin. Diğer bütün durumlarda, kazazedeye kesinlikle su veya başka bir sıvı içirmeyin, çünkü tahrişat daha da yayılabilir.
Yakıcı maddeler genellikle gözden uzak kalan küçük çocuklar tarafından, merakla karıştırıldıkları şişe, tüp ve kaplardan içilir. Üzerinde "Tehlikelidir", "Asit" ve "Yakıcıdır" yazılı etiket bulunan bu tür maddeler, çocukların erişebilecekleri yerlerde bırakılmamalıdır. Ayrıca bu maddeler asla besin konan şişe ve kaplarda saklanmamalıdır. Aksi halde yetişkinler dahi bir kaza kurbanı olabilirler.
Yakıcı maddelerin etkisi
Yakıcı maddelerin yutulması, üst sindirim yollarında ıstırap verici yaralanmalara ve felaketle bitecek durumlara yol açabilir. Dudaklar, ağız, boğaz, yemek borusu ve mide yanabilir, yemek borusu ve midede delinmeler görülebilir. Başlangıçtaki yanıklar tedavi edilse bile, çok çeşitli cerrahi müdahaleler gerekebilir. Boğazda, solunum yollarının girişi de (larenks ve soluk borusu ağzı) aynı şekilde yanabilir. Bu sırada meydana gelebilecek ödem (şişme), solunumu aksatabilir.
Belirtiler — Yakıcı maddelerin içildiğinin belirtileri çok açıktır:
— Ağız düzeyinde yanma, büyük acı;
— Ağız içinde kızarıklık ve ufunet;
— Yutma güçlüğü ve göğüste ağrılar;
— Solunum güçlüğü, ses tonunda değişiklik (solunum yollarında berelenme belirtisi).
İzlenecek yol
önce kazazedeyi sakinleştiriri. Yakıcı maddenin içinde bulunduğu şişe veya tüpün üzerindeki tarifi okuyun. Doktoru aradıktan sonra, nasıl davranmanız gerektiği konusunda sizi aydınlatması için tarifi ona da okuyun.
Hafif zehirlenmelerde, size çocuğu arabayla en yakın hastaneye götürmeniz ve telaştan hızlı sürmemeniz hatırlatılacaktır. Dramatik bir durum söz konusuysa, doktor kendisi gelecektir.
Yakıcı madde yalnız dudakları ve yüzü tahriş etmişse, on dakika süreyle bol suyla yıkayın. Su yutturmamaya dikkat edin. Diğer bütün durumlarda, kazazedeye kesinlikle su veya başka bir sıvı içirmeyin, çünkü tahrişat daha da yayılabilir.
Çocuklarda Zehirlenme
Çocuklarda zehirlenmeler
Kazalar
Sık rastlanan, fakat çabuk farkedilen bir kazadır. Hâlâ ağzında bulunan ilaçları parmağınızın yardımıyla çıkartıp, muhafaza edin. Çünkü bunlar, doktora ne kadar ilaç aldığı hakkında bir fikir verecektir.
Diğer nedenler
Yaygın bir ilaç olsa da, çocuğa ilaç vermeden önce, bunun çocuk dozu olup olmadığından emin olun. Çünkü aşırı doz kazası her zaman mümkündür.
Ayrıca, doktor tavsiye etmedikçe çocuklara hiçbir ilaç vermeyin.
Yapılması gereken
• Eğer hasta kişi (çocuk ya da yetişkin), tamamen bilinçli ise, parmaklarınızı ağzına sokarak kusturmayı denemek gerekir. Kustuklarını, doktora göstermek için saklayın.
• Eğer zehirlenen kişi baygınsa, kendisini emniyetli yan pozisyonda yatırın
• Soluması kesilirse, reanimasyonagiri siminde bulunun. Yardım yetişmesini bekleyin.
Her ne olursa olsun, yine de durumu doktora haber verin, çünkü bütün toksik maddelerin atılıp atılmadığından emin olamazsınız.
Kazalar
Sık rastlanan, fakat çabuk farkedilen bir kazadır. Hâlâ ağzında bulunan ilaçları parmağınızın yardımıyla çıkartıp, muhafaza edin. Çünkü bunlar, doktora ne kadar ilaç aldığı hakkında bir fikir verecektir.
Diğer nedenler
Yaygın bir ilaç olsa da, çocuğa ilaç vermeden önce, bunun çocuk dozu olup olmadığından emin olun. Çünkü aşırı doz kazası her zaman mümkündür.
Ayrıca, doktor tavsiye etmedikçe çocuklara hiçbir ilaç vermeyin.
Yapılması gereken
• Eğer hasta kişi (çocuk ya da yetişkin), tamamen bilinçli ise, parmaklarınızı ağzına sokarak kusturmayı denemek gerekir. Kustuklarını, doktora göstermek için saklayın.
• Eğer zehirlenen kişi baygınsa, kendisini emniyetli yan pozisyonda yatırın
• Soluması kesilirse, reanimasyonagiri siminde bulunun. Yardım yetişmesini bekleyin.
Her ne olursa olsun, yine de durumu doktora haber verin, çünkü bütün toksik maddelerin atılıp atılmadığından emin olamazsınız.
İlaç zehirlenmesi
İlaç zehirlenmeleri
İlaç Zehirlenmesi Sebepleri:
Kaza veya hata
ilaçların nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili prospektüsleri özenle okuyun. Hap ve ampulleri çocuklarınızın erişebileceği yerlerde bırakmayın. Büyüklere ait ilaçlan, çocuklarınıza vermeyin.
Yaşamamak isteği
Tehlikeli ilaçları, ruhsal durumları bozuk kişilerin yanında bırakmayın. Özellikle uyumak için hiçbir yerden çekinmeyecek uykusuzluktan yakınanlardan çekinin.
Aşırı ilaç alma
Bazı insanlar nasıl kurtuluşu alkolde ararsa, bazıları da selameti, ilaçlarda bulacaklarını zannederler. Dikkatli olun.
İlaçların etkisi
ilaçlar, genellikle bazı organlar üzerinde etkili olurlar. Uyku ilaçları, ağrı kesici ilaçlar ve morfinin türevleri olan bazı ilaçlar, sinir merkezlerinde doğrudan etkilidir. Bazıları da solunumu etkiler (solunum güçlükleri). Kalp-damar hastalığı ilaçları, kalbin sinirsel kumandasını etkileyip, kalp atışlarında bozukluklara sebep olur, hatta bazen kan dolaşımı bozukluklarına bile yol açabilirler. Bazı ilaçların da karaciğer, böbrekler, akyuvarlar üzerinde etkileri vardır. Bu tür ilaçlardan zehirlenme halinde, tasfiyeleri doğal yollardan aranır (tenkiye, kusma). Yapay böbreğe bağlanma, özel antidostlar da, çıkar yollardır.
İntihar Amaçlı İlaç Zehirlenmeleri
İntihar etmek amacıyla aşırı dozda ilaç aldığını söyleyen biriyle de karşı karşıya gelebilirsiniz. Dikkat! Bu iddiayı hiçbir zaman tehdit olarak kabul etmeyin ve olayı ciddiye alın. İddiaya karşı çıkmak yerine, hangi saatte ilaç aldığını saptamaya çalışın. Boş ilaç kutularını arayın. Özellikle şunu bilin: Bazı kalp ilaçları, bilinci hemen etkilemez, ama bir süre sonra çok ciddi kalp-damar rahatsızlıklarına veya diğer organlarda arızalara sebep olabilirler. Böyle bir kişiyi asla tek başına bırakmayın. Çünkü ikinci bir girişimde daha bulunabilir.
Bu arada doktorunuza veya bir hastaneye başvurmanızda yarar vardır.
İlaç Zehirlenmesi Sebepleri:
Kaza veya hata
ilaçların nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili prospektüsleri özenle okuyun. Hap ve ampulleri çocuklarınızın erişebileceği yerlerde bırakmayın. Büyüklere ait ilaçlan, çocuklarınıza vermeyin.
Yaşamamak isteği
Tehlikeli ilaçları, ruhsal durumları bozuk kişilerin yanında bırakmayın. Özellikle uyumak için hiçbir yerden çekinmeyecek uykusuzluktan yakınanlardan çekinin.
Aşırı ilaç alma
Bazı insanlar nasıl kurtuluşu alkolde ararsa, bazıları da selameti, ilaçlarda bulacaklarını zannederler. Dikkatli olun.
İlaçların etkisi
ilaçlar, genellikle bazı organlar üzerinde etkili olurlar. Uyku ilaçları, ağrı kesici ilaçlar ve morfinin türevleri olan bazı ilaçlar, sinir merkezlerinde doğrudan etkilidir. Bazıları da solunumu etkiler (solunum güçlükleri). Kalp-damar hastalığı ilaçları, kalbin sinirsel kumandasını etkileyip, kalp atışlarında bozukluklara sebep olur, hatta bazen kan dolaşımı bozukluklarına bile yol açabilirler. Bazı ilaçların da karaciğer, böbrekler, akyuvarlar üzerinde etkileri vardır. Bu tür ilaçlardan zehirlenme halinde, tasfiyeleri doğal yollardan aranır (tenkiye, kusma). Yapay böbreğe bağlanma, özel antidostlar da, çıkar yollardır.
İntihar Amaçlı İlaç Zehirlenmeleri
İntihar etmek amacıyla aşırı dozda ilaç aldığını söyleyen biriyle de karşı karşıya gelebilirsiniz. Dikkat! Bu iddiayı hiçbir zaman tehdit olarak kabul etmeyin ve olayı ciddiye alın. İddiaya karşı çıkmak yerine, hangi saatte ilaç aldığını saptamaya çalışın. Boş ilaç kutularını arayın. Özellikle şunu bilin: Bazı kalp ilaçları, bilinci hemen etkilemez, ama bir süre sonra çok ciddi kalp-damar rahatsızlıklarına veya diğer organlarda arızalara sebep olabilirler. Böyle bir kişiyi asla tek başına bırakmayın. Çünkü ikinci bir girişimde daha bulunabilir.
Bu arada doktorunuza veya bir hastaneye başvurmanızda yarar vardır.