Çocuklar niçin uykularında yürürler?
Uykuda yürüme adından da açıkça anlaşılacağı gibi çocuğun uykusu sırasında hareket etmesi, yürümesidir. Uykuda yürüme, uykunun rüya evresinde görülür.
Uykuda yürüme genellikle çocuklarda, ergenlere ve yetişkinlere göre daha yaygındır. Erkek çocuklarda görülme oranı kız çocuklara göre daha fazladır. Çocuklarda ergenlik dönemi öncesinde 6-12 yaş arasında görülmekle birlikte, daha büyük yaşlarda da görülebilir. Kalıtımsal olma özelliği de vardır. Uykuda yürüyen çocuğu o sırada uyandırmak oldukça zordur. Çocuk uykusunda yürüdüğünü ertesi sabah hatırlamaz. Uykuda yürüme davranışı uykunun ilk üçte birlik evresinde ortaya çıkar.
Normal bir uykuda, hafif uykudan derin uykuya doğru evreler vardır. REM dönemi adı verilen evre, rüyanın görüldüğü evredir. Uykuda yürüme REM dışındaki uykunun derin olduğu evrede görülür.
Çocuklarda uykuda yürümenin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Stres, kaygı gibi faktörlerin uykuda yürüme üzerinde etkili olduğu düşünülmekle birlikte uykuda yürüme davranışında temel nedenin psikolojik faktörler olmadığına inanılmaktadır. Uykuda yürüme denilen durum, çocuğun her zaman uykusunda yürümesi şeklinde ortaya çıkmayabilir. Çocuğun sadece kalkıp oturması da uykuda yürüme genel başlığı altında değerlendirilir. Her ne kadar çocuk bu sırada uyanık olduğu izlenimini verse de aslında uyanık değildir. Bu durum gece birkaç dakika sürebileceği gibi yarım saat, hatta daha uzun da sürebilir.
Anne babaların çocuklarına verecekleri duygusal desteğin yanı sıra evlerinde birtakım güvenlik önlemleri almalarında da yarar vardır. Sözgelimi, çocuğun yatağının merdivenlere yakın olmaması ya da kapı ve pencerelerin kilitli olduğundan emin olunması, çocuğun odasında takılıp düşmesine neden olacak şekilde yerde oyuncak gibi değişik objelerin olmaması gerekir.
Uykuda yürüme davranışı genellikle zaman içinde kendiliğinden geçer ve kişinin kendisine de, çevresindekilere de zarar vermez. Uyku sırasında çocuk evden dışarı çıkmaya çalışıyorsa ya da uykuda yürüme davranışı çok sık oluyorsa mutlaka bir doktora başvurulması gerekir.
Uykusunda yürüyen çocuk için dikkat edilmesi gerekenler
Çocuğun yorgun olması uykuda yürümeyi tetikleyeceğin-den çocuğun gün içinde dinlenmesini sağlamak gerekir.
Çocuğun uykuya rahat bir şekilde gitmesini sağlayarak, uykuya gidiş öncesinde yapılanları bir tür ritüele dönüştürmek etkili olur: pijamaların giyilmesi, dişlerin fırçalanması, öykü okunması...
Çocuğun uykuda yürümesi halinde ona zarar verebilecek şeyler ortadan kaldırılmalıdır.
Eğer aşağı yukarı çocuğunuzun uykuda yürümeye başlayacağı zamanları öngörebiliyorsanız, bu zamandan on beş dakika önce onu uyandırarak onu bir süre uyanık tutabilirsiniz.
Çocuğunuzun uykuda yürüdüğünü fark ettiğinizde sakin bir şekilde onu uyandırmadan yatağına götürüp yatırabilirsiniz.
Ertesi sabah çocuğunuz hiçbir şey hatırlamayacağı için konuyu açmak çocuğunuzun kendisinden ürkmesine ve huzursuz uyumasına neden olacağı için konu üzerinde çok konuşulmaması gerekir.
Çocuğun gece idrar torbasının dolması da uykuda yürümeye neden olacağı için gece çok sıvı tüketmemesi ya da gece tuvalete kalkması yararlı olacaktır.
Cocuklarda Gece Teroru Nedir
Çocuklarda görülen gece terörü nedir?
Okul öncesi dönemde ya da daha ileriki yaşlarda, genellikle erkek çocuklarda görülen gece terörünün nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genellikle çocuk uyuduktan bir ya da bir buçuk saat sonra ortaya çıkar ve ortalama 10-30 dakika sürer. Çocuk uykusunda çığlıklar atmaya ya da ağlamaya başlar.
Yatağından çıkıp koşturan çocuklar da vardır. Böyle bir durumda her ne kadar çocuğun gözleri açık da olsa çocuk uyanık değildir ve çevresindeki insanların varlığını fark etmez, onları duymaz. Gece terörü yaşayan çocuk kâbustan farklı olarak kolaylıkla yeniden uykusuna devam eder. Ertesi sabah uyandığında ise gece yaşananlarla ilgili hiçbir şey hatırlamaz.
Gece terörünü yaşarken çocuğa müdahale edilmemesi, uyandırılmaya çalışılmaması gerekir. Eğer çocuğun can güvenliği tehlikede değilse ya da kendine zarar verdiği bir durum yoksa sabırla çocuğun içinde bulunduğu halin geçmesi beklenmelidir. Eğer çocuğunuzu fiziksel olarak kavrayarak engellemeye çalışırsanız, bu davranış çocuğunuzun daha çok korkmasına yol açar. Onun yeri ne yavaş ve sakin bir şekilde çocuğunuzu ürkütmeden ona yaklaşmanız gerekir.
Gece terörü, kâbusun bir sonucu olarak ortaya çıkmaz. Gece terörü derin uykuda ortaya çıkarken, kâbuslar uykuda rüyanın görüldüğü aşamada ortaya çıkar. Çocuklarda gece terörünün görülmesinin nedeninin uyku paternlerinin olgunlaşmaması ve beynin hafif uykudan derin uykuya geçişi kolaylıkla yapamaması olduğu düşünülmektedir. Uykuda, derin uykudan rüya uykusuna ya da hafif uykuya geçiş vardır. Beyin dalgalan uykunun evrelerine göre değişir, Gece terörü yaşayan çocuklarda bu geçişin birdenbire olduğu, bunun sonucu olarak da çocuğun yatağın içinde oturarak korku dolu bir ifade ile bağırıp çığlık atmaya başladığı düşünülür.
Uykuda yürüme ile gece terörünün benzer tarafları vardır. Beyin dalgalan, kalp atışları ve solunum hızı her ikisinde de benzerdir. Gece terörünün çok uzun sürmemesi ve çocuğun kolaylıkla uykusuna devam edebilmesi ve ertesi sabah da hiçbir şey hatırlamaması çocuk açısından durumu kolaylaştırmaktadır. Gece terörünün olumsuz etkileri çocuktan çok anne baba üzerinde olmaktadır. Anne babaların çocuklarının uyku düzenlerini korumaları, gün içinde çocuğun dinlenmesi için zaman yaratmaları, hatta çocuğun gündüz uyumasını sağlamaları gerekir. Anne babaların gece terörünün çocuk uyuduktan ne kadar zaman sonra ortaya çıktığını takip ederek ortaya çıkması beklenen zamandan on beş dakika önce çocuğu uyandırmaları, beş dakika kadar onunla konuşarak onu uyanık tutmaya çalışmaları ve buna düzenli olarak bir hafta devam etmeleri çocuklar üzerinde etkili olmaktadır. Eğer gece terörü çok sık görülüyorsa ilaç tedavisi söz konusu olabilir. Bir çocuk nörologuna gidilmesinde yarar vardır.
Gece terörünün geç ergenlik döneminde ya da yetişkinlerde görüldüğü durumlarda mutlaka bir nörologa gidilmesi gerekir.
Okul öncesi dönemde ya da daha ileriki yaşlarda, genellikle erkek çocuklarda görülen gece terörünün nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genellikle çocuk uyuduktan bir ya da bir buçuk saat sonra ortaya çıkar ve ortalama 10-30 dakika sürer. Çocuk uykusunda çığlıklar atmaya ya da ağlamaya başlar.
Yatağından çıkıp koşturan çocuklar da vardır. Böyle bir durumda her ne kadar çocuğun gözleri açık da olsa çocuk uyanık değildir ve çevresindeki insanların varlığını fark etmez, onları duymaz. Gece terörü yaşayan çocuk kâbustan farklı olarak kolaylıkla yeniden uykusuna devam eder. Ertesi sabah uyandığında ise gece yaşananlarla ilgili hiçbir şey hatırlamaz.
Gece terörünü yaşarken çocuğa müdahale edilmemesi, uyandırılmaya çalışılmaması gerekir. Eğer çocuğun can güvenliği tehlikede değilse ya da kendine zarar verdiği bir durum yoksa sabırla çocuğun içinde bulunduğu halin geçmesi beklenmelidir. Eğer çocuğunuzu fiziksel olarak kavrayarak engellemeye çalışırsanız, bu davranış çocuğunuzun daha çok korkmasına yol açar. Onun yeri ne yavaş ve sakin bir şekilde çocuğunuzu ürkütmeden ona yaklaşmanız gerekir.
Gece terörü, kâbusun bir sonucu olarak ortaya çıkmaz. Gece terörü derin uykuda ortaya çıkarken, kâbuslar uykuda rüyanın görüldüğü aşamada ortaya çıkar. Çocuklarda gece terörünün görülmesinin nedeninin uyku paternlerinin olgunlaşmaması ve beynin hafif uykudan derin uykuya geçişi kolaylıkla yapamaması olduğu düşünülmektedir. Uykuda, derin uykudan rüya uykusuna ya da hafif uykuya geçiş vardır. Beyin dalgalan uykunun evrelerine göre değişir, Gece terörü yaşayan çocuklarda bu geçişin birdenbire olduğu, bunun sonucu olarak da çocuğun yatağın içinde oturarak korku dolu bir ifade ile bağırıp çığlık atmaya başladığı düşünülür.
Uykuda yürüme ile gece terörünün benzer tarafları vardır. Beyin dalgalan, kalp atışları ve solunum hızı her ikisinde de benzerdir. Gece terörünün çok uzun sürmemesi ve çocuğun kolaylıkla uykusuna devam edebilmesi ve ertesi sabah da hiçbir şey hatırlamaması çocuk açısından durumu kolaylaştırmaktadır. Gece terörünün olumsuz etkileri çocuktan çok anne baba üzerinde olmaktadır. Anne babaların çocuklarının uyku düzenlerini korumaları, gün içinde çocuğun dinlenmesi için zaman yaratmaları, hatta çocuğun gündüz uyumasını sağlamaları gerekir. Anne babaların gece terörünün çocuk uyuduktan ne kadar zaman sonra ortaya çıktığını takip ederek ortaya çıkması beklenen zamandan on beş dakika önce çocuğu uyandırmaları, beş dakika kadar onunla konuşarak onu uyanık tutmaya çalışmaları ve buna düzenli olarak bir hafta devam etmeleri çocuklar üzerinde etkili olmaktadır. Eğer gece terörü çok sık görülüyorsa ilaç tedavisi söz konusu olabilir. Bir çocuk nörologuna gidilmesinde yarar vardır.
Gece terörünün geç ergenlik döneminde ya da yetişkinlerde görüldüğü durumlarda mutlaka bir nörologa gidilmesi gerekir.