Fibromiyalji Nedir
Bu yaygın romatizma cinsi 'fibrosit' veya, 'kas romatizması' olarak tanınır. Ağrı ve hassasiyete neden olarak kas ve tendonları etkiler, ama eklemleri etkilemez. Son zamanlarda tanımlanan sıkıntılı bir hastalık olan ve bir virüs enfeksiyonunu izlediğine inanıldığı için bazen 'post-viral bitkinlik sendromu' olarak adlandırılan ME (myalgic encephalomye-litis) ile yakından ilişkilidir.
Her iki hastalığın da benzer olan belirtileri kaslarda ağrı, tutulma ve yorgunluk ve büyük bitkinlik ve enerji yoksunluğudur. Fibromiyaljide bu belirtilere yetersiz uyumanın neden olduğu düşünülmektedir.
Son zamanlarda Kanada'da yapılan bir araştırma fibromiyalji sendromu hastalarının yeterince derin uyuyama-dıklarını ortaya koymuştur. Gözlerin hareketsiz kaldığı yaklaşık iki saatlik çok derin uykuyla başlayan belirgin bir uyuma şablonu vardır. Bunu gözlerin sürekli olarak kıpırdadığı 'hızlı göz hareketi' (REM: Rapid Eye Movement) adı verilen ve derin olmayan uyku saatleri izler.
Rüya görülmeyen derin uyku aşamasını kaçıran ve yalnızca rüya görülen REM uykusunu yaşayan kimselerin fibromiyaljiye tutuldukları ortaya çıkarılmıştır. Sabahları yorgun, özellikle boyun ve omuz kasları tutulmuş ve ağrılı olarak uyanırlar.
Fibromiyalji sendromu bir kısır döngü haline gelebilir: Kas ağrısı derin, onarıcı uykuyu önler ve ağrı, tutulma ve bitkinliğe yol açan yetersiz uyku sorununu sürekli hale getirir. Bu durumu büyük ihtimalle depresyon izleyecektir.
Kendi sürekliliğini sağlayan bu hastalık için doktorlar ilaç yazabilir, fakat yegane gerçek çözüm kişinin kararlı bir şekilde kendi kendine yardımcı olmasıdır.
Osteoartrit Nedenleri Hakkinda
Osteoartrit
Muhtemel nedenleri
Romatoid artritten bile daha yaygın bir hastalık olan osteoartrit İngiltere'de yetişkinlerin yüzde 2,5'ğunu etkilemektedir. Fakat romatoit artritle karşılaştırıldığında bu dejenerasyon yapıcı eklem hastalığı daha basit ve açıktır.
Hasara neden olan iltihap değil, ya aşırı kullanım ve zorlama, ya da, yaşlanma sürecinden kaynaklanan aşınıp yıpranmadır. Fakat uzun yıllar süren araştırmalardan sonra bile bazı insanların neden diğerlerinden daha fazla bu hastalığa yakalanma eğlimi taşıdıklarını henüz kimse tam olarak bilmiyor.
Hastalığın yalnızca orta yaşlı kadınlarda elleri etkileyen tipi gibi bazı tiplerinin aile içinde kuşaktan kuşağa geçtiğinin bilinmesine rağmen, osteoartritte bir kalıtsal faktörün olduğuna inanılmaktadır. Ayrıca osteoartritin bir incinme, ya da, başka cinsten bir eklem hastalığı tarafından hasara uğratılan bir eklemde ortaya çıkabildiğine de inanılmaktadır.
Yaşlanma sürecinin kendisi hakkında pek çok araştırma yapılmıştır ve neden ve nasıl yaşlandığımız hakkında bir takım teoriler ortaya çıkmıştır. Biyolog Dr. Alex Comfort 'programlanmış yaşlanma' adlı bir teori ileri sürmüştür. Bu teoriye göre insanlar hayvanlar gibi üreyebilen yaratıklar olmaya programlanmıştır ve üreme yetenekleri yok olmaya yüz tuttuğunda vücutları yaşlanır ve ölür. Diğerleriyse yaşlanmanın, bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan ve yaşlanmayla birlikte küçülmeye başlayan ilk organ olan timüs bezi tarafından kontrol edildiğine inanmaktadırlar.
Kemikler ve eklemlerin yaşın ilerlemesiyle birlikte yıpranmaları daha muhtemel görünüyor. Ama yine de şu gülünç öykü hâlâ hatırlanır: Doksan yaşında bir adam ağrıyan dizi için doktora gider. Doktor onu 'Bu yaşta ne olmasını umuyorsun?' diyerek başında savmak isteyince adam da ona çıkışır: 'İyi de, diğer dizim de aynı yaşta ve sapasağlam!'
Bununla birlikte osteoartrit, otuz yaşında da başlayabilmesine rağmen en çok ellisini aşmış kimselerde yaygın olduğu için bir yaşlılık hastalığı olarak görülür. Daha genç insanlarda bir eklem zedelenmesinden veya, spor ve dansta olduğu gibi belirli eklemlerin zorlanmasından sonra veya, ağır şeylerin kaldırılması ve belirli bir eklemin sürekli aynı hareketi tekrar etmesini içeren mesleklerin sonucu olarak ortaya çıkar.
Romatolog Profesör Malcolm Jayson ve Dr. Allan Dixon, Romatizma ve Artrit adlı kitaplarında osteoartritin diğer bir muhtemel nedeni olarak 'hızlanmış bozulma'yı gösteriyorlar. Bu uzmanlar bir eklemdeki aşınıp yıpranmanın, çoğunlukla kalça ekleminde olduğu gibi eklemin iki bölümünün birbirine tam olarak oturmadığı taktirde oluşabileceğini belirtiyorlar. Onlara göre, bozuk yapılı eklemler bazı ailelerde kalıtsal olabiliyor.
Kireç tuzlarının kıkırdakta depolanması gibi kimyasal ve biyolojik değişimler de eklemde bozulmaya neden olabilir. Bu durum iltihaplanmaya, kemik yüzeylerinde hasara ve sinovya sıvısının yağlama özelliğinin bozulmasına yol açabilir. Eklem iyileşse bile sonradan bozulması ihtimali vardır.
Etkileri
Bir eklem bozulmaya, ya da, dejenerasyona uğramaya başladığında, eğer ağrı varsa, bu çok hafif olur. Başlıca belirtiler yıllarca bile sürebilen bir zaman dilimi içinde kademeli olarak ortaya çıkan ağrı ve tutulmadır. Eklemde iltihaplanma olmadığı için kişi kendisini çok iyi hisseder. Her defasında bir eklem etkilenir, ama buna rağmen ağırlık taşıyan eklemler olan her iki kalça, ya da, diz ekleminin aynı anda bozulmaya başlaması da mümkündür. Eklem günün sonunda hareket ettirildiğinde genellikle ağrı artar.
Eklemin ilk önce etkilenen bölümü kemik uçlarını kaplayan kıkırdaktır. Aşınıp pürüzlü hale gelir ve sonunda tamamen eriyebilir. Kemik, koruyucu kıkırdağı yenilemeye uğraşır, fakat tek yapabildiği yüzeyi düzleşirken kenarının çevresinde osteophytes denilen minik kemik çıkıntıları üretmek olur {bkz. şekil 6). Eklem oynadıkça kemiklerin yüzeyleri birbirlerini aşındırmaya başlar ve osteophytes sinovya zarını tahriş ederek iltihaplanmasına neden olur. Eklem, ağrı ve tutulmanın yanı sıra şişer ve ateşlenir.
En sık olarak osteoartrite tutulan eklemler ağırlık taşıyanlardır: Kalça, diz ve ayak; özellikle de ayak başparmağı eklemleri. Ayak bileği ekleminin bu hastalığa en ender tutulan eklem olmasıysa tuhaftır. Karmaşık diz eklemiyse osetoartrite en açık eklemdir.
Osteoartrite eğilimli olan ağırlık taşımayan eklemlerse köprücük kemiğiyle kürek kemiği arasındaki omuz eklemleri ve kulağın ön tarafındaki çene eklemidir. Eller - özellikle kadınların elleri - sık olarak etkilenir ve parmak eklemlerinin çevresinde (Heberden Yumruları adı verilen) küçük kemik yumruları oluşur. Bu yumrular genellikle ağrı yapmaz, fakat belirgin bir deformasyondur. Eğer başparmağın dip tarafındaki eklem etkilenirse, elin her hareketiyle ilgili olduğundan bu durum çok sıkıntı vericidir.
Osteoartrit aşırı ağrı ve tutulma nedeniyle eklemin büyük bir güçlükle oynatılabildiği, ya da, zayıflayan bağlardan dolayı sağlamlığını yitirdiği bir noktaya ulaştığı taktirde, cerrahi müdahaleyle yapay eklem takılması düşünülmelidir.
Yapay kalça eklemlerinin gelişmesi son zamanlardaki en büyük tıbbi ilerlemelerdendir. Diz eklemi takılmasıysa daha da popüler ve başarılıdır. Sürekli olan ağrı neredeyse mucizevi bir şekilde diner ve hasta iki üç gün içinde ayağa kalkıp eklemlerini oynatabilir ve iki üç hafta içinde de yürümeye başlar.
Muhtemel nedenleri
Romatoid artritten bile daha yaygın bir hastalık olan osteoartrit İngiltere'de yetişkinlerin yüzde 2,5'ğunu etkilemektedir. Fakat romatoit artritle karşılaştırıldığında bu dejenerasyon yapıcı eklem hastalığı daha basit ve açıktır.
Hasara neden olan iltihap değil, ya aşırı kullanım ve zorlama, ya da, yaşlanma sürecinden kaynaklanan aşınıp yıpranmadır. Fakat uzun yıllar süren araştırmalardan sonra bile bazı insanların neden diğerlerinden daha fazla bu hastalığa yakalanma eğlimi taşıdıklarını henüz kimse tam olarak bilmiyor.
Hastalığın yalnızca orta yaşlı kadınlarda elleri etkileyen tipi gibi bazı tiplerinin aile içinde kuşaktan kuşağa geçtiğinin bilinmesine rağmen, osteoartritte bir kalıtsal faktörün olduğuna inanılmaktadır. Ayrıca osteoartritin bir incinme, ya da, başka cinsten bir eklem hastalığı tarafından hasara uğratılan bir eklemde ortaya çıkabildiğine de inanılmaktadır.
Yaşlanma sürecinin kendisi hakkında pek çok araştırma yapılmıştır ve neden ve nasıl yaşlandığımız hakkında bir takım teoriler ortaya çıkmıştır. Biyolog Dr. Alex Comfort 'programlanmış yaşlanma' adlı bir teori ileri sürmüştür. Bu teoriye göre insanlar hayvanlar gibi üreyebilen yaratıklar olmaya programlanmıştır ve üreme yetenekleri yok olmaya yüz tuttuğunda vücutları yaşlanır ve ölür. Diğerleriyse yaşlanmanın, bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan ve yaşlanmayla birlikte küçülmeye başlayan ilk organ olan timüs bezi tarafından kontrol edildiğine inanmaktadırlar.
Kemikler ve eklemlerin yaşın ilerlemesiyle birlikte yıpranmaları daha muhtemel görünüyor. Ama yine de şu gülünç öykü hâlâ hatırlanır: Doksan yaşında bir adam ağrıyan dizi için doktora gider. Doktor onu 'Bu yaşta ne olmasını umuyorsun?' diyerek başında savmak isteyince adam da ona çıkışır: 'İyi de, diğer dizim de aynı yaşta ve sapasağlam!'
Bununla birlikte osteoartrit, otuz yaşında da başlayabilmesine rağmen en çok ellisini aşmış kimselerde yaygın olduğu için bir yaşlılık hastalığı olarak görülür. Daha genç insanlarda bir eklem zedelenmesinden veya, spor ve dansta olduğu gibi belirli eklemlerin zorlanmasından sonra veya, ağır şeylerin kaldırılması ve belirli bir eklemin sürekli aynı hareketi tekrar etmesini içeren mesleklerin sonucu olarak ortaya çıkar.
Romatolog Profesör Malcolm Jayson ve Dr. Allan Dixon, Romatizma ve Artrit adlı kitaplarında osteoartritin diğer bir muhtemel nedeni olarak 'hızlanmış bozulma'yı gösteriyorlar. Bu uzmanlar bir eklemdeki aşınıp yıpranmanın, çoğunlukla kalça ekleminde olduğu gibi eklemin iki bölümünün birbirine tam olarak oturmadığı taktirde oluşabileceğini belirtiyorlar. Onlara göre, bozuk yapılı eklemler bazı ailelerde kalıtsal olabiliyor.
Kireç tuzlarının kıkırdakta depolanması gibi kimyasal ve biyolojik değişimler de eklemde bozulmaya neden olabilir. Bu durum iltihaplanmaya, kemik yüzeylerinde hasara ve sinovya sıvısının yağlama özelliğinin bozulmasına yol açabilir. Eklem iyileşse bile sonradan bozulması ihtimali vardır.
Etkileri
Bir eklem bozulmaya, ya da, dejenerasyona uğramaya başladığında, eğer ağrı varsa, bu çok hafif olur. Başlıca belirtiler yıllarca bile sürebilen bir zaman dilimi içinde kademeli olarak ortaya çıkan ağrı ve tutulmadır. Eklemde iltihaplanma olmadığı için kişi kendisini çok iyi hisseder. Her defasında bir eklem etkilenir, ama buna rağmen ağırlık taşıyan eklemler olan her iki kalça, ya da, diz ekleminin aynı anda bozulmaya başlaması da mümkündür. Eklem günün sonunda hareket ettirildiğinde genellikle ağrı artar.
Eklemin ilk önce etkilenen bölümü kemik uçlarını kaplayan kıkırdaktır. Aşınıp pürüzlü hale gelir ve sonunda tamamen eriyebilir. Kemik, koruyucu kıkırdağı yenilemeye uğraşır, fakat tek yapabildiği yüzeyi düzleşirken kenarının çevresinde osteophytes denilen minik kemik çıkıntıları üretmek olur {bkz. şekil 6). Eklem oynadıkça kemiklerin yüzeyleri birbirlerini aşındırmaya başlar ve osteophytes sinovya zarını tahriş ederek iltihaplanmasına neden olur. Eklem, ağrı ve tutulmanın yanı sıra şişer ve ateşlenir.
En sık olarak osteoartrite tutulan eklemler ağırlık taşıyanlardır: Kalça, diz ve ayak; özellikle de ayak başparmağı eklemleri. Ayak bileği ekleminin bu hastalığa en ender tutulan eklem olmasıysa tuhaftır. Karmaşık diz eklemiyse osetoartrite en açık eklemdir.
Osteoartrite eğilimli olan ağırlık taşımayan eklemlerse köprücük kemiğiyle kürek kemiği arasındaki omuz eklemleri ve kulağın ön tarafındaki çene eklemidir. Eller - özellikle kadınların elleri - sık olarak etkilenir ve parmak eklemlerinin çevresinde (Heberden Yumruları adı verilen) küçük kemik yumruları oluşur. Bu yumrular genellikle ağrı yapmaz, fakat belirgin bir deformasyondur. Eğer başparmağın dip tarafındaki eklem etkilenirse, elin her hareketiyle ilgili olduğundan bu durum çok sıkıntı vericidir.
Osteoartrit aşırı ağrı ve tutulma nedeniyle eklemin büyük bir güçlükle oynatılabildiği, ya da, zayıflayan bağlardan dolayı sağlamlığını yitirdiği bir noktaya ulaştığı taktirde, cerrahi müdahaleyle yapay eklem takılması düşünülmelidir.
Yapay kalça eklemlerinin gelişmesi son zamanlardaki en büyük tıbbi ilerlemelerdendir. Diz eklemi takılmasıysa daha da popüler ve başarılıdır. Sürekli olan ağrı neredeyse mucizevi bir şekilde diner ve hasta iki üç gün içinde ayağa kalkıp eklemlerini oynatabilir ve iki üç hafta içinde de yürümeye başlar.