Gaz Sorunu ve Gaz Çıkarma Nedenleri
Hava yutma
Şişeden sıvı gıda emen bebeğin midesi yutma havasına bağlı olağanın 4-5 misli büyüyebilir [40]. Ancak, bebek boş biberonu veya parmağını emdiğinde hava yutmaz [ s], Sıvılarla, katı gıdalara oranla daha fazla hava (2-3 misli) yutulmaktadır [39]. Gazdan şikayetçi hastaların çoğu hava yuttuklarının farkında bile değildirler. Hava yutma genellikle sıkıntı belirtisidir ve hastanın stresli ortamda oldukça belirtileri artar. Geğirmenin hava yutmaya bağlı olduğunu belirlemek için basit bir hile, dişlerin arasında kalem almaktır, dişler arasında birşey tutulduğunda yutkunmak zordur ve hasta bu nesneyi ağzında tuttuğu sürece geğirmesi a-zalacaktır. Birçok hasta gazlılık için sodyum bikarbonat alır ve midede 500 cm3 karbondioksit oluşturan gazozlu içkileri çabucak içerler [54]. Bunlar geğirmeyi geçici olarak durdurur.
Bebeklerde gaz çıkarma
Fazla ve hızlı yeme, sakız çiğneme, ağızdan soluk alma, tahriş edici ağız lezyonu (örsentisi) varlığı, ortodontik şekil bozukluğu, iyi oturmamış ağız protezleri, fazla tükürük salgısı, kardia anomalileri (hiatus hernisi, kardia ülseri, neoplazi) diğer hava yutma nedenleridir.
Bağırsakta Mayalanma ve Kokuşma
Bağırsak organizmaları (anaerob ve aerob, maya ve küf bakterileri) gıdalarda mevcut tüm protein, aminoasit, yağ asitleri, şeker ve polisakkaridlerin çoğunu mayalanma ve kokuşmaya uğratırlar. Hazmedilmemiş gıda, bağırsak bakterilerine daha fazla ham madde sağlar ve bu da kalınbağırsak gazlarının artmasına neden olur. Bu durum özellikle, karbonhidrat ham maddelerinden karbondioksit ve hidrojen üretiminde söz konusudur. Selülozun mayalanması da fazla miktarda yellenmeye neden olduğundan, hastalar fazla lifli gıdalar diyete konulduğunda çok rahatsız olurlar.
Bilinen bakteri şemasında, laktik asit, bütirik aside dönüşürken 10 gramlık kalıntı, 2 litre hidrojen ve karbondioksit üretebilir.
Diyet (Sıkı besi) ve mide gaz
Birçok gıdada hava vardır. Örneğin yumurta sufle, dondurma veya kabarık ekmek gibi gıdalar hazırlanırken içine hava ilave edilir. Çırpılmış krema veya yumurta akında 5-6 misli hava bulunur. Elma hacminin %25'i havadan oluşmuştur.
Diyetteki sindirilmeyen kalıntı karbonhidratlar önemli ölçüde gaz üretirler. Örneğin, lifli bitkisel maddelerden yoksun bir diyetteki 5 gramlık emilmeyen karbonhidrat, vücut ısısında 975 mi karbondioksit, 375 mi metan, 200 mi hidrojen olmak üzere toplam \xh litre gaz üretebilir.
Diyetteki bazı maddelerin (fasulye, lahana, karnıbahar ve bazı meyve suları gibi içinde yüksek oranda sindirilmeyen karbondihrat veya lifli eleman bulunan sebzeler) fazla yellenmeye yol açtığı bilinmektedir. Temel diyet ile ortalama yellenme hacmi 17 ml/sa iken, kalorinin %30'u fasulye ile sağlanmış bir diyette bu hacim 4 katma, %50-60'ı fasulye ile sağlanmış bir diyette ise 10 katma çıktığı belirlenmiştir.
Bazı meyve ve meyve suları da gaz üretimini arttırır. Erik, elma, üzüm suları, kuru üzüm ve muzun hidrojen üretimini arttırdığı, portakal suyu ve kayısı kompostosunun arttırmadığı gösterilmiştir.
Gaz yapan gıdaların çoğu, yalnızca önemli miktarlarda sindirilmeyen karbonhidratlar içermezler; ilaveten hidrojen sülfür ve merkaptanlara indirgenen sülfür (kükürt) bileşikleri de bulunur. Oluşan sülfit, güçlü bir karbonik anhidraz inhibitörüdür (önletkenidir) ve bağırsaktan kana, karbondioksitin normal durumdaki emilmesini azaltır.
Patolojik (Hastalıkla İlgili) Durumlar ve midede gaz sıkışması
Kötü sindirim (pankreas ve safra hastalıkları) ve kötü emilme sendroml arında (belirgi) genellikle fazla gaz üretildiği bildirilmiştir [57]. Klinik bulgular, bağırsak tıkanmasının yukarısında gaz birikmesinin hava yutmaya bağlı olduğunu göstermektedir. İncebağırsağm yüksek seviyedeki tıkanmasında, burun-mide yolu emme ile tıkanmanın yukarısında fazla gaz birikmesi önlenmiş olur. Tıkanma daha aşağıda veya ;7ewm-körbağırsak kapağında ise tıkanma bölgesine gönderilen Müller-Abbott sondası tıkanmanın yukarısındaki gaz toplanmasını engeller. İnce-bağırsağm kapalı tam tıkanmasında çok az gaz bulunur ve deneyler göstermiştir ki, bağırsak bölütü tam olarak kapanmadan önce havası boşaltıhrsa hiç gaz gerekmez
Organik bağırsak tıkanmalarında bağırsak cidanndan salgılanan sıvı ve kimüs ile bağırsağın gerilmesi, bağırsak kültür ortamında mikrop çoğalması ve gazların geçiş bozukluğuna bağlı olarak gaz oluşur. Bağırsak felci (paralitik ileusda) ise oluşan bağırsak atonisi nedeniyle gazların emilememesi fazla gaz birikiminden sorumludur.
Dolaşım bozukluğu ile gaz emilmesinin azalması, bağırsak cidarının kan dolaşımını azaltan arter bozuklukları (arterioskleroz), yerel ven dolaşım bozukluklarına {mezanter ven trombozu, porta hipertansiyonu, Budd-Chiari sendromu) veya genel ven dolaşım bozukluklarına (kalp yetmezliği, perikardit) bağlı olabilir. Bu hallerde ven dolaşımı güçtür ve bağırsak gazlarının emilmesi staz veya gaz ile kanm doymasına bağlı olarak kösteklenir.
Oluşan bağırsak gazlarının, vücut dışına atılmasındaki azalmaya bağlı gazlılık hali uzun kalınbağırsak (dolikokolon), bağırsak kangalının kendi üzerine devrilmesi, yapışıklığı veya bükülmesi sonucu gelişebilir.
Tedaviye bağlı gazlılık halleri arasında özellikle antibiyotik tedavisini dikkate almalıdır. Antibiyotikler iki mekanizma ile gaz oluşturur:
1. Bağırsak biteyinin değiştirilmesi
2. Jejuno-ileo-kolik mukozanın tahrişi.
Gaz Kaynagi Maddeler Nelerdir
Gazların Kaynakları
Oksijen:
Tek kaynağı atmosfer havasıdır. Sindirim kanalındaki oksijen yoğunluğu atmosfer havasından daha az olur. Oksijen, üst sindirim kanalında daha fazla, kalınbağırsakta ise çok düşük oranda bulunur veya hiç bulunmaz.
Gaz Kaynağı Azot:
Temel kaynağı hava olmakla beraber, mayalanma süreciyle bağırsak boşluğunda meydana gelebildiği gibi kandan da bağırsak boşluğuna geçebilir. Azot yemekle yutulan havadan, midenin hava cebinde birikip, yavaş yavaş incebağırsağa yiyeceklerle gelir. Böylece günde 1 İt civarında hava yutulur. Bu yutulan hava % 79 azot ve % 21 oksijen içerir. Oksijen ve azot, bağırsak içindeki kimus suyunda çok zor erir, güçlükle hücrelerden geçer ve kapıtoplar damarı içindeki kana yavaş yavaş geçer. Fakat burada alyuvarlar derhal oksijeni yakalar
Böylece çok elverişli bir yoğunluk farkı yaratılır ve incebağırsağın üst kısımlarındaki bağırsak gazında oksijen kaybolur. Bu nedenle ileum ve kalınbağırsak ortamı oksijensizdir (anaerobi). Buna karşın uygun basınç farkı olmayan azot, oldukça büyük miktarda bağırsak içinde kalır ve dışkılık yoluyla çıkarılan gazda da önemli oranda tespit edilir.
Karbondioksit:
Çok az kısmı atmosfer havasından, büyük kısmı kandan bağırsak boşluğuna geçerek veya bağırsak salgılarındaki bikarbonatın asitleştirilmesi sonucu veya bakteri mayalanma ürünü olarak meydana gelir.
Hidrojen:
Sadece kalınbağırsakta, stakioz ve rafinoz gibi emilmeyen karbonhidrat ve proteinlerden bakteri metabolizma ürünü olarak teşekkül eder.
Koliformlar dahil olmak üzere bazı anaeroblar saf kültürlerde hidrojen üretebilirler. Ancak hangi organizmaların insanda hidrojen ürettiği bilinmemektedir. Hidrojen üretimi mayalanmaya müsait ekzojen (dışçıkaklı) maddelere bağlıdır. Açlık, üretimi bariz olarak düşürür. Hidrojen bakteriler tarafından üretildiği gibi, kullanılırda. Yellenmedeki hidrojen miktarı bu iki işlemin sonucudur [47, 50]. Hazımsızlık ve emilme bozukluğu olduğunda, incebağırsaklarda da fazla miktarda hidrojen üretilir.
Metan: gaz kaynakları
Metan üretiminin ana maddesi bilinmemekle birlikte, kaynağı bakteri (çöpük) metabolizmasıdır. Çocuklardaki metan üretimi, ancak 8-10 yaşlarında, erişkinlerin düzeyine ulaşır. Diyet etkeninin metan üretiminde önemli bir rolü yoktur. Metan üretimi, gıda etkeninden çok, dışkıda metan üreten bakterilerin yoğunluğuna bağlıdır. Metan üreten bakteriler son derecede nazlı anaerobdurlar. Neden bazı bireylerin metan üreten biteyi olup diğerlerinin olmadığı bilinmemektedir.
Oksijen:
Tek kaynağı atmosfer havasıdır. Sindirim kanalındaki oksijen yoğunluğu atmosfer havasından daha az olur. Oksijen, üst sindirim kanalında daha fazla, kalınbağırsakta ise çok düşük oranda bulunur veya hiç bulunmaz.
Gaz Kaynağı Azot:
Temel kaynağı hava olmakla beraber, mayalanma süreciyle bağırsak boşluğunda meydana gelebildiği gibi kandan da bağırsak boşluğuna geçebilir. Azot yemekle yutulan havadan, midenin hava cebinde birikip, yavaş yavaş incebağırsağa yiyeceklerle gelir. Böylece günde 1 İt civarında hava yutulur. Bu yutulan hava % 79 azot ve % 21 oksijen içerir. Oksijen ve azot, bağırsak içindeki kimus suyunda çok zor erir, güçlükle hücrelerden geçer ve kapıtoplar damarı içindeki kana yavaş yavaş geçer. Fakat burada alyuvarlar derhal oksijeni yakalar
Böylece çok elverişli bir yoğunluk farkı yaratılır ve incebağırsağın üst kısımlarındaki bağırsak gazında oksijen kaybolur. Bu nedenle ileum ve kalınbağırsak ortamı oksijensizdir (anaerobi). Buna karşın uygun basınç farkı olmayan azot, oldukça büyük miktarda bağırsak içinde kalır ve dışkılık yoluyla çıkarılan gazda da önemli oranda tespit edilir.
Karbondioksit:
Çok az kısmı atmosfer havasından, büyük kısmı kandan bağırsak boşluğuna geçerek veya bağırsak salgılarındaki bikarbonatın asitleştirilmesi sonucu veya bakteri mayalanma ürünü olarak meydana gelir.
Hidrojen:
Sadece kalınbağırsakta, stakioz ve rafinoz gibi emilmeyen karbonhidrat ve proteinlerden bakteri metabolizma ürünü olarak teşekkül eder.
Koliformlar dahil olmak üzere bazı anaeroblar saf kültürlerde hidrojen üretebilirler. Ancak hangi organizmaların insanda hidrojen ürettiği bilinmemektedir. Hidrojen üretimi mayalanmaya müsait ekzojen (dışçıkaklı) maddelere bağlıdır. Açlık, üretimi bariz olarak düşürür. Hidrojen bakteriler tarafından üretildiği gibi, kullanılırda. Yellenmedeki hidrojen miktarı bu iki işlemin sonucudur [47, 50]. Hazımsızlık ve emilme bozukluğu olduğunda, incebağırsaklarda da fazla miktarda hidrojen üretilir.
Metan: gaz kaynakları
Metan üretiminin ana maddesi bilinmemekle birlikte, kaynağı bakteri (çöpük) metabolizmasıdır. Çocuklardaki metan üretimi, ancak 8-10 yaşlarında, erişkinlerin düzeyine ulaşır. Diyet etkeninin metan üretiminde önemli bir rolü yoktur. Metan üretimi, gıda etkeninden çok, dışkıda metan üreten bakterilerin yoğunluğuna bağlıdır. Metan üreten bakteriler son derecede nazlı anaerobdurlar. Neden bazı bireylerin metan üreten biteyi olup diğerlerinin olmadığı bilinmemektedir.