Klasik Migren Migren Ağrıları Belirtileri

Klasik migren, Migren Ağrıları, Migren Belirtileri, Ateşli Migren Ağrısı

Bu tür migrende, başağrılarının başlamasından önce belirtileri görülür. Kişi kendisini anormal dere­cede iyi hisseder ve ertesi sabah migren saldırısıyla uyanacağını anlar. Çok daha sık görülen bir belirti ise görme bozukluğudur. Gözlerden birinde ya da her iki­sinde görüntü niteliğini yitirir. Bu da görme alanının merkezini ya da belirli bir bölgesini etkiler.

Doğrudan bakılan nesnelerin hatları birbirinin içi­ne girer. Örneğin, bir insan yüzü netliğini yitirir, bir yazının harfleri içice girmiş şekilde görünür. Oysa gözün görebileceği alanın kenar bölgelerindeki gö­rüntüler nettir. Bunu, genellikle görüntünün ortasın­da oluşan bir kör nokta izler. Bu kör nokta büyük öl­çüde görme kaybına yol açacak kadar büyük de olabilir. Scotomata da denilen kör nokta, bazen görün­tünün tam ortasında değil, görüntü merkezinin sağ ya da sol yarısında ya da belirli bir bölümünde etkin olabilir. Her iki gözde de sırayla kendini hissettirmesi, bozukluğun her iki gözde de görme alanının benzer bölgeleri üzerinde etkili olduğunu kanıtlar. Görüş kay­bı olan bölgenin üzerinde hareket halinde zigzaglı çiz­giler —ışıklar— ortaya çıkar. Bu hareketli parlak çiz­giler, her iki gözün karşılıklı bölgelerinde dışa doğru dağılır, görme alanının bir bölümünü ya da dörtte biri­ni kapsar ve o alandaki görüntü ya belirsizleşir ya da tamamen ortadan kalkar.

Kimi zaman görme alanının tamamı etkilenir ve geçici körlük meydana gelir. Görme bozukluğuna iliş­kin belirtiler 15-30 dakika içinde en üst noktaya ka­dar çıkar, görüntülerin tekrar netleşmesinden önce yarım ya da bir saat kadar sürer. Bazen görme bozuk­luğunun etkisi bir-iki gün de sürebilir. Ancak bu, ol­dukça ender rastlanan bir durumdur. Bazen de gör­me bozukluğunun yalnızca bir tek gözü etkilemesi mümkündür. Migren, ağrılarının etkin olduğu yönde değişkenlik gösterebilir ya da sürekli olarak yüzün aynı yanında ortaya çıkabilir.

Görme bozukluğunun hemen önünde ya da biraz sonrasında, duyumsama ve dokunma duyularının ye­tersiz hale gelmesi de migrenin önemli belirtilerin­den biridir. Bir el uyuşur, yüzün bir yanında duygu­suzluk belirtisi görülür. Kimi zaman elde başlayan uyuşukluk, kolu aşarak yüzün birine ulaşır. Yüzün uyuşuk yönüne bakan dil parçası da bu durumdan et­kilenir ve konuşma güçlüğü ortaya çıkar. Hastanın söyledikleri zor anlaşılır hale gelir. Duyumsama ve dokunma bozuklukları, kimi zaman da yüzün her iki yanında, dilin tamamında, ağız içinde ve damakta ve her iki kolda etkin olabilir. Bu işlev bozuklukları 15-30 dakika içinde en yüksek noktasına çıkar ve birkaç sa­at içinde yavaş yavaş ortadan kaybolur. Bazı hasta­larda, duyumsama bozukluğu ortadan kalktıktan son­ra da bir süre kollarda uyuşukluk görülebilir.

Bazı migren hastalarında, ağızda, yüzde ya da kol­larda bir duyumsama ve dokunma bozukluğu olma­sa bile, konuşma yetersizliği görülebilir. Böyle du­rumlarda hasta, doğru sözcükleri bulmakta güçlük çe­ker. Yoksa ağız içi işlevi konuşması için yeterlidir. Hastanın derdi, konuşma için gereken doğru ve ba­sit sözcükleri anımsayamamasıdır. Sözcükler, yanlış hece düzeni içinde hastanın ağzından çıkar. Bazen de harflerin sırası birbirine karışır. Bu belirti, eğer ilk migren atağından önce ortaya çıkmış ve hastayı hiç ummadığı bir anda yakalamışsa, korkutucu olabilir. Ancak, görme ve duyumsama bozuklukları gibi, bu da bir süre sonra geçer.

Bazı durumlarda, başdönmesi ve dengesizlik duy­gusu da migrenin belirtileri olarak kabul edilmelidir. Bu iki özelliğin müzminleştiği hastalar, sabah uyan­dıklarında, yatak odalarının fırıldak gibi döndüğü duy­gusuna kapılırlar. Yerlerinden doğrulmak istedikle­rinde, bu dönme daha da hızlanır ve hemen ardından mide bulantısı başlar. Her zaman aşırı şiddette görülmeyebilen bu belirtiler, yine de hastayı, büyük bir çaba harcamadığı taktirde yatağından kalkamayacak kadar etkiler. Çift görme ve yeterince görmeme de. baş dönmesi ve mide bulantısı ile birlikte kendini hissettirebilir.

Başağrısı, yukarıda sıralanan ön belirtilerden az sonra başlar. Genellikle başlangıç noktası, bir gö­zün üstü ya da arkasıdır. Az sonra, aynı yüz bölge­sinde, başın arka kısımlarına doğru yayılır. Bazen de tam tersine, boynun kafatasının alt ucu ile birleştiği noktadan başlayıp dağılabilir. Ağrı, tipik bir yarıküresel ağrıdır, başın bir yarısını etkiler. Eğer bir böl­gede uyuşukluk ve görme bozukluğu varsa, ağrı da başın öteki yarısında görülür. Ancak, ağrının başın ön ya da arka yarısının her iki yanında hissedilmesi de olasıdır. Ağrının şiddeti büyük ölçüde değişken­lik gösterir. Çok hafif bir ağrı biçiminde olabileceği gibi dayanılmaz boyutlara da varabilir. Kusma ve mi­de bulantısı genel olarak vardır. Şiddetli bir migren, atağından sonraki 24 saat içinde zaman zaman da yi­nelenebilir. Kimi zaman, hasta kustuktan sonra ağrı­sının hafiflediği gibi bir duyguya kapılabilir. Oysa kus­ma hareketi, başın içindeki basıncı arttıracağından ağrı da daha şiddetli bir hal alır. (Kronik Migren, Migren Diyeti, Migren Neden olur)

Bazı hastalar, gürültü ve ışığın ağrıları tahrik et­tiği düşüncesiyle karanlık bir odaya uzanarak rahat­lamaya çalışırlar. Kafatasında, kulağın hemen önün­de ve ardında basınç, ağrılı bölgelere oranla daha ar­tar. Bazen bu bölgelerden birindeki basınç artışı, ağ­rının çok kısa bir süre içinde olsa durmasını sağlar.
Başağrısı genellikle, yukarıda sıralanan ön belir­tilerin ardından başlar. Ancak eğer migren atağı has­tayı uykuda yakalamışsa, kurban uyandığında gözle­rini ağrıyla birlikte açabilir. Bu ağrı, saatlerce, bazen bütün gün sürebilir. Gece uykusuyla hafiflemekle bir­likte 72 saat süreyle etkisini sürdürdüğü de görülür. Migrenin en önemli özelliği olan başağrısı, yaşanan yıllarla birlikte niteliklerinde değişimler gösterir. Ço­cukluk yıllarında hafif şiddette yaşanan başağrıları, erişkinlikte ve orta yaşlarda en şiddetli boyutlara ula­şır. Yaş ilerledikçe ağrıların şiddetinde bir düşme görülür. Kişinin yaşlılık döneminde, görme bozuklukları ve öteki migren belirtilerinin ortaya çıkmasına kar­şın, başağrıları hemen hiç görülmez.


Klasik migren atakları, hastalığın az rastlanan türlerine oranla daha az sıklıkta ortaya çıkar. Yine de erişkinlikte ve orta yaşın ilk yıllarında her ay ya da her iki-üç ayda bir kendini gösterebilir. Çok güçlü uya­rıların etkisiyle migren ataklarının süresi kısalabilir ve şanssız bir hasta kısa aralıklarla birkaç migren ata­ğı yaşayabilir. Migren üzerinde uyarıcı etki yapan un­surları ilerideki bölümlerde ele alacağız.