Ulser Teshis Baryum Grafisi Endoskopi

Ülser Tanı Teşhis Yöntemleri, Ülser Nasıl Anlaşılır

Buraya kadar, ülserlerin ne gibi belirtilere yol aç­tığını ve diğer nedenlerin nasıl benzer belirtiler ver­diğini gördük. Bu bakımdan, uygun tedavi için doğru tanının ne derece önemli olduğu anlaşılmaktadır. Siz­de peptik ülser olduğundan kuşkulanan doktorunuz, iki özel tahlil isteyecektir: Baryum grafisi ve endoskopi

Baryum grafisi

Bu özel bir röntgen yöntemidir. Bir gece boyun­ca aç kaldıktan sonra, size baryum sülfat adlı beyaz-bir sıvı içirilir. Bu sıvı ösofagus, mide ve duodenumun mukozasını kaplar. X-ışınları baryumdan geçemedik­leri için, bir monitör ekranında ya da röntgen filmin­de, batın dokularının siyah zemini üzerinde baryum beyaz olarak görünür. Eğer bir ülser varsa, ülser kra­terini dolduran baryum, mide veya duodenumun düz dış sınırlarının dışına taşar. Baryum içirilerek çeki­len röntgen filmleri ile peptik ülserlerin yanı sıra hiatus hernisi gibi üst sindirim kanalının diğer hastalıklarının da tanısı sağlanabilir.
Özel teknikler kullanan radyologlar, baryum gra-f i çekimlerinde "hava kontrastı" yaparak mukozanın ayrıntılı görüntülerini elde edebilirler. Genellikle de­ğişik açılardan çekilmiş röntgen filmlerine gerek var­dır, çünkü iyi bir görüntü ancak bu biçimde sağlanabilir.

Endoskopi

Baryum grafisi ülser tanısı koymada tehlikesiz ve güvenilir bir yöntem olmakla birlikte, daha çok bilgi edinilmesi gereken durumlar da vardır. Örneğin, geç­mişte, tekrarlayan duodenal ülserler geçirmişseniz, duodenumunuzun bir bölümü röntgen filminde gö­zükmeyecek bir yara izi bırakmış olabilir. Gastrik ül­serlerde de baryum, kansere bağlı ülserle selimini iyi ayırt etmeye elverişli olmayabilir. Her iki tanısal güç­lüğün üstesinden gelmek için endoskopi adlı özel teknik kullanılır.
Bu yöntemde, uzun ve esnek bir tüp ağızdan so­kularak, ösofagusa, mideye ve duodenuma gönderi­lir. Böylece doktorun tüm mukozayı doğrudan görmesi sağlanmış olur. Binlerce uzun ve hassas cam lifinden oluşan bu aygıta fiberoptik endoskop adı verilir. Cam lifleri, özel bir ışık kaynağından ge­len ışınları, boru kısmı düz değilken bile aygıtın ucu­na kadar ulaştıracak biçimde düzenlenmişlerdi. Sonuçta ışık, "köşeleri" dönerek iletilmiş olur.

Modern endoskoptar ince ve çok esnektirler çok rahatsızlık verirler endoskopi yapan kimse, göz­le bakılan bölümün yakınındaki kontrol düğmelerini oynatarak aygıtı istediği yöne çevirebilir. Aynı zaman­da, daha iyi bir görüntü elde etmek için, gerektiğin­de hava verebilir veya mide suyunu emebilir Bunardan başka, biyopsi denilen küçük doku örnek­lerini ülser veya başka bir anormallik gördüğünde ala­bilmek için endoskopun içinden gönderilebilen minyatur bir forsepsi de kullanabilir. Bu biyopsiler kanserli olup olmadıklarının anlaşılması için patolog­lar tarafından mikroskop altında incelenir.

Birçok kişi bu tüp yutma işleminden çekinirlerse de, bu rahatsızlığı en aza indirmek için birçok şey yapılabilir. Önce aneztetik bir sprey ile boğazınız uyuşturulur; ayrıca uygulamadan önce sakinleştiri­ci bir ilaçla da rahatlatılırsınız. Borunun (tübün) kalınlıqı bir tükenmez kalemden daha fazla değildir ki bu da hergün yuttuğumuz birçok lokmadan daha küçüktür. Şunu da belirtmek gerekir ki, hastaların ço­ğu sonradan soluduğunda uygulama hakkında hiç­bir şey anımsamazlar


Endoskopi de, baryum yönteminde olduğu qibi boş mide üzerinde uygulanabilir. Ayakta da yapıla­bildiği gibi hasta bir günlüğüne hastaneye yatırıla­bilir. 15ıle 30 dakika süren uygulamadan sonra, lokal aneztetik spreyin etkisi geçinceye kadar, yani birkaç saat için bir şey yemenize ve içmenize izin verilmez Ayrıca unutmamak gerekir ki, sakinleştirici ilacın etkişinin geçmesi 24 saati bulabilir. Bu süre içinde bel­leğiniz hatalar yapabilir. Koordinasyonunuz da zayıflamış olacağından, otomobil kullanmak veya bir aleti işletmek tehlikelidir. Bu bakımdan o günü izinli geçirmeli ve sizi eve bir başkasının götürmesini sağ­lamalısınız.

Hastalığınızın tanısında baryum ya da endosko­pi kullanılmasını doktorunuz seçecektir. Genelde, baryum grafisi ilk defa meydana gelen duodenal ül­serlerin tanısında ve gastrik ülserlerin ortaya konma­sında iyi bir yoldur. Eğer midede gastrik ülser veya başka bir anormallik saptanırsa endoskopi kesinlik­le önerilir. Tekrarlayan ülserlerde de endoskopi boryum grafisine tercih edilir.

Asit incelemeleri

Peptik ülserlerin gelişebilmesi için bir miktar mide asidine gerek vardır ve asit salgısının çok fazla ol­duğu durumlarda duodenal ülserler büyük olasılıkla ortaya çıkarlar. Endoskoplar kullanıma girmeden ön­ce, tanı için mide asit salınım miktarına bakılırdı. Bu­gün eskisi kadar kullanılmamakla birlikte, asit incelemeleri bazı durumlarda bilgi edinmek bakımın­dan hâlâ yararlıdır. Örnek vermek gerekirse, eğer bir ülser iyileşmekte güçlük çıkarıyorsa, sık sık tekrarlıyorsa, gastrin salgılayan bir tümörden (gastrinoma) kuşkulanmıyorsa veya ameliyattan önceki ya da son­raki durumunuzu belirlemek gerekiyorsa uygulanabilir.

En yaygın asit incelemesi pentagastrin sekresyon testidir. Bir gecelik açlıktan sonra yapılan bu test yak­laşık iki saat sürer. Eğer mide asit üretimini etkile­yen anti-asit ilaçlar kullanıyorsanız, bunlar testten iki gün önce kesilmelidir. Mide asidi, burun yoluyla mi­deye gönderilmiş olan bir tüp aracılığıyla toplanır ve normalde midenizdeki asit miktarı (bazal asit mikta­rı) ölçülür. Sonra iğneyle pentagastrin verilir. Adın­dan da anlaşılacağı gibi, bu madde doğal hormon gastrine benzer ve mideyi asit üretmesi için uyarır. Pentagastrin enjeksiyonundan sonra toplanan artmış mide asidine de maksimal veya tepe asit miktarı de­nir.
Diğer bir asit testi de insülin testidir. Bu yöntem bazen mide ameliyatlarından sonra asit miktarını ölç­mek için kullanılır. Mide asidi üretimiyle ilgili başka bir yöntem ise kanda gastrin düzeyine bakmaktır.

Diğer tahliller

Doktorunuz, kanamaya bağlı bir kansızlıktan (anemi) kuşkulandığında kan sayımı isteyebilir. Safra kesesinin yada kalın bağırsakların röntgenleri de karın ağrısının diğer nedenlerini araştırmak yönünden çe­kilebilir.

Tıbbi tedavi

"Önlemek, iyileştirmekten daha iyidir" yaklaşımı, eskiden beri birçok hastalık için geçerlidir. Ancak, peptik ülserlerde, bunca yıllık araştırmaya karşı, esas sebepler aydınlatılamamıştır. Aşağıda anlatılanların çoğu, bu nedenle, saptanmış ülserlerin tedavisi için­dir. Ancak bazıları önlemede de yararlıdırlar.
Peptik ülserlerin tedavilerindeki amaç, belirtileri ortadan kaldırmak, ülseri iyileştirmek, komplikasyon rizikosunu önlemek ve tekrarlamasını engellemektir. Kanıtlanmış ve etkili reçeteleri "kocakarı ilaçları" ve halk gelenekleriyle karıştırmamak gerekir.