Tup Bebek Nedir Tedavisi Hakkinda

Tüp Bebek Nedir, Tüp Bebek Tedavisi Hakkında Bilgiler

Tüp bebek veya bilimsel adı ile "invitro fertilizasyon ve embiryo transferi" olayı tıbbın son 15 yıl önce başlayan bir uğraşısıdır.


Dünyada İlk Tüp Bebek 1978 yılında Louise Brovvn adlı bir tüp bebek çocuğun veya kızın doğumu, olayın başarı ile sonuçlanan ilk çalışmasıdır. Bu çocuk, bu konuda büyük emeği olan Dr. Edvvards ve Dr. Stepto'nın yıllarca baş­ka hekimlerden oluşan gruplarıyla beraber çalışmaları sonucunda ka­zanılmıştır. Daha sonra bu tip çalışmalar dünyanın çeşitli tıp merkez-jerine yayılmıştır. Şu anda Almanya, Amerika, Avustralya, Avusturya, İsrail gibi ülkelerden sonuçlar yayınlanmaktadır.
Elde edilen sağlıklı bebekler gözönünde bulundurulursa, Avustral­ya'da Melborn grubunun çok başarılı olduğu görülmektedir. Bu grup yayınlara göre sağlıklı çocuklar elde etmiştir.
Hiçbir başka çare kalmaz ve tedavi olanağı bulunmazsa bir karı-kocanın çocuk sahibi olabilmesi için en son yol, bu yoldur.


Tüp bebek yapma çabası gösterilen vakalar başta tubanın tıkanık­lığı ve tubanın yapışıklıkları olmak üzere aşağıdaki şekilde sıralanabi­lir:
40 yaşın üstündeki anneler, yumurtalık yapışıklıkları, âdet azlığı, karın içi iltihabı, babada sperm yetersizliği, idyopatik kısırlık dediği­miz sebebi bilinmeyen kısırlık vakaları, v.b...

Tüp Bebek Aşamaları, Tüp Bebek Nasıl Yapılır

1- Anneden yumurta elde etmek,
2-Anne yumurtalığından alınan yumurta ile babadan alınan erkek tohum hücreleri (sperm) karşılaştırılarak laboratuarda döllenme,
3- Laboratuvar döllenmesini izleyerek çocuğun ilk oluş hücreleri­ni görmek,
4- Anneyi laboratuvarda hazırlanmış döllenmiş yumurtayı gebelik olarak taşımaya hazırlamak,
5- Laboratuvarda hazırlanmış döllenmiş yumurtayı annenin rahimi-ne nakletmek, (son günlerde Amerika'da bunun doğrudan tubaya nakli ile sağlıklı çocuklar elde edilmiştir).
6- Gebeliği izlemek,
7- Çocuğu doğurtmak.

Bu safhaları sıraladıktan sonra aynı sıraya göre olayı izleyerek hi­kâye edelim.
Yumurta hücresi, kadın bu olaya doğal olarak hazırsa veya kadın­da yumurtlayacak ilaçlar kullanılarak elde edilir. Yumurtanın yumur­talıkta oluştuğu ve yumurtlamaya hazır olduğu, kadının idrarında hor­mon analizleri yapılarak izlenir (östrojen hormonu, LH).
Bu gaye için kan hormonlarından istifade eden klinikler de vardır. Yumurtanın yumurtalıkta olgunlaştığının anlaşılmasının başka bir yo­lu da Ultrasonografi yöntemidir. Bu yöntemle de yardımcı olarak yu­murtanın olgunlaştığı değerlendirilebilir. Olgunlaştığı saptanan yumur­ta laporoskopi altında yumurtalıktaki yumurtanın yuvasına sokulan ince kanüllerle aspire edilip laboratuvar kabının içine alınır. Laboratuvar ka­bının içinde daha önce hazırlanmış özel bir sıvı (annenin serumu, özel besleyici maddeler, antibiyotikler) vardır.

Bu sıvı içinde yumurta 5-6 saat bekletildikten sonra mikroskobik değerlendirme ile döllenmeye hazır olduğu görülürse, erkeğin sperm­leri ile karşılaştırılır. Bugünkü bilgilerimize göre ortalama sperm sayı­sı 50 bin -100 bin arasında olmalı ve spermlerin de en az yüzde 10'u hareketli olmalıdır. Laboratuvar kabı içinde döllenme meydana geldik­ten sonra bu döllenmiş yumurta, anne rahiminin içine rîakledilir. Bek­lenme süresindeki amaç, çocuğun ilk oluş safhalarını görmektir. Başka bir deyişle döllenmiş yumurta tek hücreyken 2 hücre haline, 4 hücre haline, 8 hücre haline, 16 hücre haline gelir.


İşte bu safhaların sonunda taşıma işlemi yapılır. Anne rahimine tüp­teki çocuk eskiden kamın içinde yapılırken, son zamanlarda özel son­da ve borular kullanılarak aşağıdan rahimin ağzından yapılmaya baş­lanmıştır.

Son çalışmalarda döllenmiş yumurtayı tuba içine vererek gebeli­ğin devamı sağlanmıştır.
Yukarıdan anlatılanlardan da görüleceği gibi bu olay 12 - 20 saat içinde gerçekleşmektedir. Bu safhada önemli nokta, annenin de bu .nakledilen bebeği taşıyacak hormonal gebelik kapasitesine sahip ol­masıdır.

Bu safhada eğer annenin hormonal yetersizliği söz konusu ise, an­neye takviye hormonlar verilebilir.


Olayın en güç, en başarısız safhası kuşkusuz bundan sonrasıdır.

Anne çoğunlukla gebeliği tam oluşturmayabilir, oluştursa bile düşük­le sonuçlanabilir.
Sağlıklı miadına kadar gelen gebelikler elde etme oranı oldukça düşüktür. Dünyanın birçok tarafında yıllarca uğraştıkları halde sonuç elde edilmemiş tüp bebek merkezleri vardır.
Öte yandan, Avustralya gibi tüp bebek merkezleri bu konuda iddi­alı olup, miadında gebelik elde etme oranlarının (tüp bebek) yüzde 8'e kadar varıldığını ileri sürmektedirler.


Görüldüğü gibi, tüp bebek elde etmek son derce meşakkatli ve sa­bır isteyen bir olaydır. Başarı elde edilmedikçe tekrar edilir. Bunun için de hastaya defalarca laparoskopi yapmak gerekebilir.