Çocuklarda Altına Kaçırma, Bebeklerde Yatak Islatma
Çocuk dört yaşından sonra hâlâ altını ıslatıyorsa, ya da yeniden ıslatmaya başlamışsa, önce organik bir neden, sonra da psikolojik etkenler aranmalıdır. Eğer çocuk devamlı olarak altını ıslatıyorsa idrar torbasında bir bozukluk, idrar torbasının hareketlerini düzenleyen kaslarda felç durumu, idrar torbası ya da böbrek iltihabı olup olmadığı araştırılmalıdır. Böyle organik bir bozukluk yoksa, o zaman psikolojik nedenler göz önüne alınmalıdır.
Tedavi: Yatak ıslatma organik bir nedenden ötürü ise, bu neden bulunarak tedavi edilmelidir. Eğer nedeni psikolojikse, tedaviye o yönden gidilmelidir.
Bağırsak asalakları: Bağırsak asalaklarının oluşturduğu hastalıklar ülkelere göre değişiklik gösterir. Oldukça yaygın bir hastalıktır. Tek yönlü beslenme ve pislik sonucu çocuklarda ve yetişkinlerde çok sık rastlanır. Genellikle karın ağrısı, iştahsızlık, açlık, kusma, baş ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Kimi zaman kaşınma sonucu makat çevresinde çatlaklar oluşur. Dışkıda hem kendileri hem parçaları hem de yumurtaları bulunur.
Oksiyürler sarımsı beyaz renkli, 0,2-1 santim uzunlukta, dışkıyla dışarı atılabilen, iplik inceliğinde bağırsak asalaklarıdır.
Bağırsaklarda bulunan oksiyür miktarı çok değişiktir. Oksiyürler az miktarlarda görülebildikleri gibi zaman zaman kitleler halinde de ortaya çıkabilirler. Hastalık, oksiyür yumurtalarıyla bulaşır. Yumurtalar, dişi oksiyürler tarafından makat çevresine bırakılırlar. Makatta kaşıntı olmaya başlar ve kaşıntıyla tırnak aralarına giren yumurtalar ağız yoluyla tekrar bağırsaklara ulaşır. Kız çocuklarında üreme organlarına kaçan oksiyürler akıntılara neden olurlar. Tedavinin bütün aile bireylerine uygulanması gereklidir. En önemli konu ellerin temizliğidir. Dışkılamadan sonra eller mutlaka yıkanmalıdır. Tırnaklar kesilmeli ve temiz tutulmalıdır. Çocuğun kaşınmasını engellemek için de önlemler alınmalıdır. Oksiyür, ilaçlarla yok edilir.
Askaritler, oksiyürlerden daha az rahatsız edici, ama daha tehlikeli, 15-40 santim uzunluğunda, solucana benzer incebağırsak asalaklarıdır. Dişi solucanların yumurtaları dışkıyla atılır. Hastalığın bulaşması insan gübresiyle gübrelenen sebzelerin çiğ olarak yenmesiyle olur. Yumurtadan çıkan larvalar, bağırsak çeperini deler, kan dolaşımına katılır ve akciğerlere kadar uzanarak iltihaplara neden olurlar. Askarit yumurtlamak için tekrar bağırsağa döner. Askaritler safrakesesine kadar ulaşırlarsa sarılık görülür. Ayrıca, yumaklar halinde toplanarak bağırsak tıkanmalarına yol açabilirler. Bunda da temizliğe son derece önem verilmeli, sebzeler iyice yıkanmadan yen-memelidir. Askaritler de ilaçla yok edilirler.
Tenyalar 4-10 metre uzunlukta yassı solucanlardır. Tenyaların, topluiğne başı büyüklüğünde başı vardır ve gövdesi birbirine eklenmiş yassı parçalar halindedir. Tenyanın varlığı, bu parçaların koparak dışkıyla atılması üzerine ortaya çıkar. İnsanın dışkı yoluyla attığı yumurtalar sığır, domuz gibi hayvanlarda konaklar ve larvaları oluştururlar. Bulaşma çiğ etin yenmesiyle olur. Tenyalar, salgıladıkları zehirli maddelerle organizmayı etkilerler. Tenyalı çocuklarda baş dönmesi, açlık duygusu, karın ağrısı, kusma ve ishal görülür. Tedavisi uygulanacak 5 günlük bir kürdür.