Uyku Nedir, Uyku Problemi, Uykusuzluk Tedavisi
Uyku, kişinin uygun hissi veya başka uyaranlarla uyandırılabileceği bir şuursuzluk hali olarak tarif edilebilir.
Hayatımızın üçte biri uyku ile geçer. Uykunun önemi, uykusuz geçen bir geceden sonra anlaşılır. Hayatın tadı kalmaz, bütün gün asabı, uykusuz bir şekilde ortalarda dolaşır, kendimizi hiçbir işe gereğince veremeyiz.
Uyku, yemek, içmek ve teneffüs etmek gibi fizyolojik bir ihtiyaçtır. İnsanın vücut ve ruh dengesini sağlar. Sinir sistemimizi düzenler, vücudumuzu dinlendirir.
Uyanık halden uykuya geçiş de tedricen olur. Uykunun gelmesi; gittikçe artan şiddetli bir yorgunluk hissi, çevredeki uyaranlara kayıtsızlık ve duyu faaliyetinin gerilemesiyle başlar. Vücudun tepkileri yavaş ve yanlış olur. Göz kapakları gözün üstüne ve baş; nöbet nöbet göğüse doğru düşer, çene aşağı sarkar, gövde bükülmeye başlar ve kollar yanlara sarkılır.
Uykunun mekanizması ise pek bilinmemektedir.
Uyku esnasında, bütün kaslar gevşemiştir. Buna bağlı olarak refleksler de zayıflar. Duyularda belirgin azalma vardır. Kalb atımları dakikada 10-30 azalır. Kan basına 10-20 mm. düşer. Nefes alma süresi uzar, verme kısalır. Mide hareketleri devam eder. Metabolizma (vücut faaliyeti) yüzde 1-15 oranında yavaşlar.
Rüyanın bir ihtiyaç olduğu anlaşılmıştır. Normal uykunun yüzde 20-25'inde rüya görülür ve bu 5-6 seferde olur. Bu sırada göz kapakları hareket eder.
Yapılan bir araştırmada; göz kapaklarının hareketi sırasında, şahıslar uyandırılarak rüya görmeleri 5-6 gece engellendiğinde; gündüz ki davranışlarının geceyi uykusuz geçiren bir insanda olduğu gibi sinirli ve gergin olduğu görüldü. Ayrıca engelleme bittiğinde rüya görme süresi uzamakta ve rüyasız geceler böylece telafi edilmektedir.
Uyku Getiren, Uykuyu Etkileyen Faktörler: Sessizlik, karanlık, uygun ısı, uzanma veya oturma, fikrî dinlenme, süt, yoğurt, nişastalı ve şekerli gıdalar (bisküvi, ekmek, makarna şeker gibi).
Uyku Kaçıran, Uykuyu Geciktiren Faktörler: Hareket ve faaliyet, şiddetli uyaranlar, can sıkıntısı, öfke, aşırı vücut ve zihin yorgunluğu, açlık veya mideyi fazlaca doldurma, çay, kahve veya kola gibi içecekler.
Uykusuzluk Nedir, Uyku Bozukluğu
Eskilerden beri problem olan, ancak gerilimlerle dolu çağımızda daha sık rastlanan uykusuzluk, az ve kötü uyuma hissidir ve kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Bazı kimseler 3 saat uyuduktan sonra, sabah dinlenmiş ve zinde olarak kalkar. Bazısı ise 8 saat uyumasına rağmen, uykusu hafif ve kötü geçtiğinden sabah yorgun uyanır. Bir de, havadan veya aklımızı kurcalayan bir meseleden ileri gelen bir kaç gecelik uykusuzluk ile, bir hastalık belirtisi olan müzmin uykusuzluğu yenmenin tek çaresi; uyku ilaçlarına sarılmak değil, buna sebebiyet veren hastalığın tedavi edilmesidir.
Uyku Düzensizliği Yaygın: Uzun yıllardan bu yana, uykusuzluk, milyonlarca insanın hayatını altüst eden bir olay olarak ortaya çıkmıştır. Bu insanların birçoğu devamlı uyku ilacı kullanmakta, diğerleri ise uykusuzluklarını -iyi veya kötü- kabullenmiş görünmektedirler.
Toplumda uyku bozukluğu çekenlerin oranı % 20 tahmin edilmektedir. Mühim endişe veya depresyon ve yaşın ilerlemesi ile bu sıklık artış göstermektedir. Ruhî rahatsızlığı olanlarda ise % 70-80'e çıkmaktadır.
Uykusuzluğun Sebepleri: Uykusuzluğa sebep olan faktörler arasında ilk sırayı ruhî meseleler alır. Özellikle orta yaş depresyonuna giren, çocukları evlenip evden ayrıldığı veya kendi hayatlarını idare edebilecek duruma geldiği için kendini gereksiz hisseden, her türlü heyecanını kaybeden kadınlarda uykusuzluğa çok sık rastlanmaktadır. Erkeklerde ise uykusuzluk, daha ziyade emeklilik yaşının eşiğinde hissedilir.
Uykusuz geçen gecelerin sorumlusu; endişe ve meşeleri tek tek sıralamak imkansızdır. İş hayatındaki rekabetlerden hissî ilişkilerdeki hayal kırıklıklarına kadar her türlü ruhî çöküntü, endişe, uyku ritmini bozabilir. Bu durumda da ilaçlar meseleyi halletmez, sadece onu gizlerler. Altta yatan sebebi arayıp bulmak ve çözmek en etkili yoldur.
Yetişkin ve Çocuklarda Uykusuzluğun Tedavisi
Daha çok uyuyan, daha çok dinlenir diye erkenden yatağa girmek doğru değildir. Zoraki bir dinlenme insanı sinirli yapar.
Uykusuzluk için, günlük yaşantıdaki alışkanlıkları değiştirmekle işe başlamak gerekir.
Belli bir saatte yatılmalıdır. Çalışma hayatının günlük programını dikkate alan uygun bir saatte yatmaya alışılmalıdır.
Akşamları gerginlikten uzak olmalıdır. Yoğun fizikî ve zihnî ve bedenî gevşetecek şeylerle, meselâ basit bir oyunla, gazete ve kitap okumakla, sohbetle veya yürüyüşle geçirilmelidir.
Ağır yemeklerden kaçınmalıdır. Süt, yeşil salata, ızgara et, meyve özellikle sarımsaklı yoğurt uykuyu kolaylaştırır.