Diyafragma Hastaliklari Hickirik Singultus

Diyafrağma Hastalıkları

Diyafrağma solunumun en önemli kasıdır Akciğerlere giren ve çıkan havanın yaklaşık 2/3'ü diyafrağmaların hareketiyle sağlanır. Diyafrağmada özofagus, aorta ve vena kava inferiyörün geçmesi için delikler vardır: Ortada özofagusun geçtiği bir yarık (hiatus), önde simetrik iki delik (Morgagni delikleri) ve arkada simetrik iki delik (Bochdalek delikleri) vardır. Bu deliklerin bulunduğu diyafrağma bölgelerinin anatomik yapıları zayıf olduğundan karın organlarının hernileri oluşabilir. Diyafrağmaların üstünde akciğer ve altında karaciğer, dalak, mide veya kolon kontrast bir görünümle diyafrağmaların radyolojik sınırlarını belirler.

Hıçkırık (Singultus)

Hıçkırık diyafrağmanm ani bir inspirasyonla birden kasılması sonucu glotisin kısmi kapanmasıdır. Glotisin bu kapanması, hıçkırık sesini husule getirir. Hıçkırık istemsiz oluşan ve birbirini izleyen klonik bir spasmdır. Çok kez fonksiyonel dijestif bozukluk ile oluşan bir refleksle ilgilidir. Genellikle birkaç dakikada kendiliğinden geçer.

Hıçkırık sürekli nitelikte ise tıbbi tedaviyi gerektirir.

Hıçkırığın başlıca nedeni, midenin birdenbire dolması, iritasyonu ve gastrittir. Bundan başka, ince barsak, periton, plevra, mediasten, perikard ve diyafrağmanm iritasyonu ile hıçkırık husule gelebilir.
Kendiliğinden geçmeyen hıçkırığın değişik tedavisi vardır. Hastanın nefesini tutması veya soğuk su içmesi hafif hıçkırık tedavisi için yeterli olabilir. Dilin iyice çekilmesi, boyunda frenik sinire baskı yapılması ve bir kese kağıdından solunum yararlı olabilir. Bu basit tedaviler başarı göstermezse 5-10 dakika saf oksijenle %5-10 C02 karışımı solunumu veya mide aspirasyonu veya mide yıkanması denenmelidir.


C02 solunumu baş dönmesi, respiratuvar asidoz veya konvülsiyonlara sebep olabilir, yatakta konrol altında yapılmalıdır. İntravenöz 25-50 mg chlor-promazine bazı inatçı vakalarda etkilidir. Bu tedavilerle başarı sağlanmazsa cerrahi girişimle bir frenik sinire, genellikle sol frenik sinire blokaj (anestezi) yapılır. Bu tedavi hıçkırığı keser veya şiddetini azaltır. Hıçkırığa sebep olan hastalığın tedavisini ihmal etmemelidir. Örneğin konjestif kalp yetersizliğine bağlı bir plevra epanşmanı sonucu inatçı bir hıçkırık husule gelmişse plevra epanşmanı ve kalp yetersizliğinin düzelmesine paralel olarak hastanın hıçkırığı azalır ve kaybolur.