Kemik Gelişimi İçin Neler Gereklidir?, Kemiklerin Gelişimi
Kemiklerin gelişmeleri ve kendilerini yenileyebilmeleri için yeterli miktarda kalsiyum, fosfor mineraline gerek vardır. Süt en önemli kalsiyum ve fosfor kaynağıdır. Büyüyen bir çocukta sütün niçin önemli bir besin olduğu bu nedenle kolay anlaşılır. İkinci zorunlu ihtiyaç D vitaminidir. Bu minerallerin etkin olarak emilmesini ve kullanılmasını sağlar. Yumurta sarısında, karaciğerde, balık yağında bol bulunur. Süt ve taze sebzeler de bundan zengindir. Asıl etkin biçimi deride güneş ışığının etkisiyle meydana gelir. Bütün canlılar, besinlerle D vitamini öncüsü maddeler alırlar. Bunların vücutta etkin hale gelebilmesi için derinin güneş ışığı ile teması gerekir. D vitaminin eksikliği, çocuklarda raşitizm, büyüklerde ise osteomalazi denilen kemik hastalıklarını yapar.
Kemik gelişiminde önemli üçüncü madde hormonlardır. Hipofiz bezinin büyüme hormonu, tiroid salgı bezinin tiroid hormonu, cinsiyet hormonlan (androjen ve estrojen), paratiroid salgı bezinin hormonu sayılabilir. Bu hormonların eksikliği ve fazlalığı kemikler üzerine olumsuz etkiler yapar.
Kemikler kullanıldıkça güçlenir.
Kuvvetli kemiklere sahip olmanın diğer bir kuralı kemiklerin etkin olarak kullanımıdır. Hareketlilik, kemiklerin biçimlenmesine ve güçlenmesine yardım eder. Hekimler, yaşlı hastaların yatalak olmasını istemezler. Çünkü kemikler giderek gücünü ve direncini kaybeder. Bacaklarını çok kullanan kişinin bacak kemikleri güçlenir. Kollarını etkin olarak kullanan kişinin kollarının kalınlaşması da bundandır. Kullanılan kemikler büyür, kullanılmayanlar incelir. Bazen kırıklarda zorunlu olarak kemikler alçıya alınır. Alçıdan çıktıktan sonra kullanılmayan kemiğin inceldiği ve zayıfladığı görülür. Alçı alındıktan sonra hekimin önerdiği egzersizler, kolun yeniden eski kabalığına kavuşmasını sağlar.
Kemikler çeşitli darbelerle kırılabilir. Çocuklarda yaş ağaç kırığı oluşması kolay iyileşmeye yardımcı olur. Kırık iyileşmesi sırasında kırığın çevresinde önce bir tepki dokusu oluşur. Buna yardımcı olabilmek için kırık uçlan uç uca getirilmelidir. Kırık ve çıkıkçılar bir kısım incinmeleri kırık olduğunu ileri sürerek sararlar. Ama gerçek kırıkları çoğu kez hatalı yerleştirirler. Yerleştirirken kırık uçlarının damar ve sinirleri koparmasına, organın artık düzelmeyecek biçimde sakat kalmasına yol açarlar. Günümüzde bazı çıkıkçılar halkı aldatabilmek için röntgen de çektirirler. Sargı için kullandıktan maddeler iltihaplanmaları kolaylaştırır. Kırık ve çıkık kuşkularında bu gibi kişilere gitmek çok tehlikelidir. Her yıl kırık ve çıkıkçı veya sınıkçı olarak bilinen bu kişilerin sebep olduğu yüzlerce sakatlık zor ameliyatlarla düzeltilmeye çalışılmaktadır. Sağlıkla ilgili sorunlarımızda yetkisiz ve bilgisiz kişilerin müdahalesine imkân vermemeli, onların önerilerine göre hareket etmekten kaçınmalıdır.