gain ground: Rakibe doğru ilerleme.
gain the victory: Zafer kazanmak
gain time: Zaman kazanmak.
gallows: Barfiks.
game: Oyun.
game bird: Sayı.
game point or game ball: Maç sayısı.
gaster: Mide.
gentle exercise: Hafif egzersiz, hafif antrenman.
gentleman: Centilmen.
get a beating: Yenilgiye uğramak.
get back: Topa yeniden sahip olmak.
get into form: Forma girmek.
get stiff: Kaslarda sertleşme.
giant slalom: Büyük slalom.
giant swing: Büyük parende.
gingivae: Dişetleri.
give a report: Rapor vermek.
give and go: Verkaç.
give out: Çok yorulmak.
give points: Puan vermek.
give up: Yarıda bırakmak.
give up hope: Ümidini kesmek.
glider: Planör.
glory: Şan, şöhret, şeref,
glossa: Dil.
gloves: Eldiven.
gluteus: Kalça.
glycogen: Glikojen.
go backdoor: Geriye dönük oynamak.
go behind: Rakibin arkasına dolanmak.
go down: Boksörün yere yıkılması.
go for a walk: Yürüyüş yapmak.
go in and out: Girip-çıkmak.
go in for sports: Spor yapmak.
go on: Devam etmek.
goal: Gol, kale.
goal area: Kale sahası.
goal area line: Kale sahası çizgisi.
goal average: Gol üstünlüğü.
goal change: Kale değiştirme.
goal judge: Kale hakemi.
goal keeper: Kaleci.
goal line: Kale çizgisi.
goal made: Geçerli basket.
goal net: Kale ağı.
goal not made: Geçersiz basket.
goal poacher: Gol yollarında fırsatçı olan futbolcu.
goal posts: Kale yan direkleri.
goal throw: Kalecinin topu oyuna sokması.
goalgetter: Golcü.
goalless: Golsüzlük, golsüz beraberlik.
gold medai: Altın madalya.
gold medallist: Altın madalya kazanan.
good healthball: Çalışma topu.
groco-roman Style: Grekoromen.
grand: Büyük.
grass: Çim.
grease wrestling: Yağlı güreş.
green areas: Yeşil alanlar.
green belt: Yeşil kuşak,
greet: Selamlamak.
greeting: Selam. grip: Oyun, tutma, tutuş grip
change: Tutuş değiştirme.
groin: Kasık.
ground: Saha, zemin.
ground bali: Oyundaki top.
ground jury: Pist hakemi.
ground technique: Yer tekniği.
ground vvrestling: Yerde güreş.
grounded: Topun yere vurması.
groundless: Temelsiz.
group: Kafile, grup.
group of dives: Atlama grubu.
guar one's opponent: Rakibi yakından savunmak, markaj.
guard: Dip savunma oyuncusu, korumak.
guard close: Yakın savunma.
guard from the rear: Arkadan savunma.
guard line: Başlama çizgisi.
guide: Rehber. gun lap: Son tur.
gym: Spor salonu.
gymdress: Cimnastik kıyafeti.
gymkhana: Atletizm yarışması.
gymnast: Cimnastikçi.
gymnastics: Cimnastik.
gymnastic apparatus: Cimnastik aletleri.
gymnastic display: Cimnastik gösterisi.
gymnastic mat: Cimnastik minderi.
gymnastic on apparatus: Aletli cimnastik.
gynord obesity: Alt kısmı şişman.