L support: L duruşu.
lace: Topa çok sert vurmak.
lame: Aksamak.
landing pit: Kum havuzu.
lane: Kulvar.
lap: Tur.
lap of honor: Şeref turu.
last lap: Son tur.
Iarynx: Gırtlak.
laugher: Kolay kazanılan maç.
Iawn: Çim.
Iax: Gevşek.
lay up shot: Turnike atışı.
lazy: Tembel.
lead attacker: Savunmada öne çıkan oyuncu.
leader: Lider.
leadership: Liderlik.
league: Lig.
leaguer: Ligde yer alan takımların her biri.
lean: Eğilmek.
lean över: Abanmak.
leap: Atlamak.
Ieapaxel: Sıçramak.
leaper: iyi sıçrayan oyuncu.
leaps: Atlamalar.
leaving the İane: Kulvardan çıkmak.
left back: Sol bek.
left inner: Sol iç oyuncu.
lefy wing: Sol açık.
ieft winger: Sol kanat oyuncusu.
leg: Bacak.
leg beat action: Ayak vuruşu.
leg circling: Bacak çevirme.
leg exercises: Bacak alıştırmaları.
leg grip: Bacak kapma.
leg lock: Çengel, çangal.
leg scissors: Kilit.
leg stretching: Bacak germe.
leg swing: Bacak savuruşu.
leg techniques: Ayak ve bacakla yapılan teknikler.
leg undercut: Makas hareketi!
legal: Kurallara uygun.
legal grip: Kurallara uygun olarak yapılan.
length of stride: Adım uzunluğu.
level: Düzey, seviye.
license: Lisans.
life: Ömür, yaşam.
life buoy: Cankurtaran simidi.
lift: Kaldırma.
lift över: Aşırtma.
lifler: Halterci.
lifting holds: Dalma oyunları.
Iightweight: Hafif sıklet.
line: Çizgi.
line judge: Çizgi hakemi.
line violation: Çizgiye basmak.
line up of the team: Takım kadrosu.
linesman: Yan hakem.
lingua: Dil.
Iiquid: Sıvı.
list of competitors: Yarışmacıların listesi.
liver: Karaciğer.
lob pass: Aşırtma pas.
lob shot: Aşırtma atışı.
lob the ball: Topa plase yapmak.
local: Yerel.
locker: Soyunma dolabı.
locking techniques: Kırma teknikleri.
lodge an appeal: İtiraz etmek.
loft: Topu yükseğe atmak.
lollipop: Kolay top.
long: Uzun.
long ball: Uzun top.
long distance: Uzun mesafe.
long distance race: Uzun mesafe Koşusu.
long distance runner: Uzun mesafe koşucusu.
long distance shot: Uzaktan şut.
long distance svvimmer: Uzun mesafe yüzü-
long jump: Uzun atlama.
long jumper: Uzun atlayıcı.
long horse: Atlama beygiri.
long out: Topun oyun alanının dışına çıkması.
loosen: Kendini gevşetmek, rahatlatmak.
loosen a grip: Rakibin oyununu bozmak.
lop pass: Aşırtma pas.
lose contact: Arayı açmak.
lose the ball: Topu kaybetmek.
loser: Yenilen, kaybeden.
loss: Kaybetmek, mağlubiyet.
loss of a point: Sayı kaybetmek.
loss of service: Servis kaybı.
loss on points: Sayıyla mağlubiyet.
lost: Boşa giden atış.
low blood pressure: Düşük tansiyon.
low pressure: Aiçak basınç.
lumbar region: Bel bölgesi.
lunch: Öğle yemeği.
lung: Akciğer.
lunge: Atağa geçmek.
lustrous: Parlak.
lusty: Dinç sağlam.
luxatio: Çıkık.