Söz Alma - Söz Verme
Birbirleriyle iyi anlaşan, çıkar ilişkileri belirgin iki aile, bu kurulmuş yakın ilişkinin kendi çocukları tarafından da sürdürülmesini istemeleri nedeniyle, çocuklarını ileride evlenmek üzere, birbirlerinden söz alıp söz verirler. Böyle bir beklentinin ön belirtileri kimi anıştırmalarla bildik aileler tarafından sezdirilir. Örneğin, oğlan anası kız çocuğu, "bana gelin olasıca" diye severken kız anası da oğlanı, "bana damat olasıca" tür sözlerle sever ve evlilik adayları hoş tutulmaya çalışılır.
Söz alıp verme yalın bir törenle geçiştirilir. Oğlan tarafı kıza küçük bir altın "takı" takar ve arkasından da : "Bu bizim işaretimiz, bundan sonra kız bizim, ona iyi bakın'der, olayı tatlıya bağlamak için tatlı yenir. "Her işe bir dua katmak gerekir" sözüne de bağlı kalmak için yaşlılardan biri dua eder, hazır olanlar "amiiin" derler. Bundan böyle oğlan ve kız, çocuk yaşlarına karşın birbirlerinin sözlüsüdürler.
Çocukları adına büyükler tarafından söz alıp vermeyle kurulan ilişkiler zaman içerisinde iyi gitmez, bozulursa söz de kendiliğinden bozulur. Önemli bir kayıp sayılmaz. Ancak kız, başkaları tarafından; istendiğinde, daha önceki sözlü durumuna değinilir ve sözün bozulma gerekçesi açıklanır.
Araştırma yöremizde, söz alma-verme olgusu anlatıldığında, kolay anlaşılmakta ancak, yerel deyimle bu işleme "söz kesme" denilmektedir. Söz kesme, evlilik öncesi bir hazırlık dönemi için de kullanılmaktadır. Biz söz alma-vermeyi, tercihli evlilikler kümesi içinde sayarken, çocuklarının adına anne-baların tercihleri sonucu bir evlilik beklentisini göz önüne aldık.