Hidrolojik Döngü (Su Döngüsü Nedir), Doğadaki Madde Döngüleri
Suyun ekolojik önemi çok yönlüdür. En önemli yaşam kaynağı olan su, organizma vücudunun ortalama %70'ini oluşturmasındaki önemli rolünün yanı sıra, biyolojik aktiviteler için gerekli ortamı sağlamaktadır. Denizler, karalar ve hava arasındaki su alışverişi, yeryüzünde yaşamın var olmasını sağlayan koşulları sürekli kılar. Ayrıca, aşındırma ve çözme gibi özellikleriyle, besin elementlerinin taşınmasında vasıtadır. Bunlarla beraber, suyun ekosistemler için temel önemi, fotosentezde ham materyal olması ve enerji transferindeki rolünden kaynaklanmaktadır.
Hidrolojik döngünün (Doğada Su Döngüsü) diğer madde döngülerinden farkı, döngü sürecinde suyun sadece fiziksel değişime uğramasıdır (katı, sıvı, gaz). Hidrolojik döngünün temelini, suyun güneşten sağlanan enerji ve yerçekimi etkisiyle, yeryüzü ile atmosfer arasındaki yağış ve buharlaşma yoluyla olan değişimi oluşturmaktadır. Toplam yağışlar toplam buharlaşma ile dengelendiğinden, döngü dengeli bir durumdadır. Bu yüzden dünyada var olan suyun miktarı, milyonlarca yıldır çok fazla değişmemiştir. Doğanın çeşitli kısımlarında çeşitli şekillerde dağılmış olan suyun en önemli kaynağını (%97), denizler ve okyanuslar oluşturmaktadır. Kalan kısım ise kutuplarda, yüksek dağlar üzerindeki sürekli kar bölgelerinde depolanmış haldedir. Çok az kısmı ise göllerde, nehirlerde, yer altı kaynaklarında, canlılarda ve atmosferde bulunur. Döngü sürecindeki su hareket eder, fiziksel formu değişir, bitkiler ve hayvanlar tarafından kullanılır, fakat gerçekte asla yok olmaz.
Canlılar mevcut sudan her zaman doğrudan faydalanamazlar. Faydalanmayı sınırlandıran birçok faktör vardır. Örneğin denizlerdeki suyun tuzlu olması, kutuplardaki suyun donmuş olması, vs. Bu yüzden canlıların doğrudan yararlanabileceği su, toplam suyun ancak %2.6'sı kadardır. Gerek bitkiler, gerek hayvanlar gerekse diğer canlılar, çevrelerinden alıp kullandıkları suyu, terleme veya dışkı yoluyla tekrar çevreye verirler.