Yaprak Nedir, Bitkilerde Yaprak
Yaprak fotosentez, terleme ve gaz alışverişi gibi olayların meydana geldiği bir organdır. Işıktan gerektiği kadar faydalanabilmek, kolaylıkla gaz alışverişinde bulunmak ve terleyebilmek amacıyla gövdeden dışarıya doğru uzamış, kitlesine göre yüzeyi fazla olan yassılaşmış gövdenin yan organlarından biridir. Bunlar gövdenin büyüme noktalarındaki tomurcuklardan gelişmektedir. Yaprağın yapısında çok miktarda kloroplast ve gözenek (stoma) bulunur. Fotosentez olayı için çok önemli olan klorofil, kloroplast organellerinin içerisinde yer alır ve bitkiye yeşil renk verir. Kurak ortamda yetişen bitkilerde stoma az sayıda olup, yaprağın alt yüzeyinde bulunur. Sulu ortamda yetişen bitkilerde ise gözenekler çok sayıda olup, yaprağın alt yüzeyinde olduğu gibi üst yüzeyinde de bulunur. Yapraklar geniş yüzeyli ve çok iyi gelişmiş bir damarlanma sistemine sahiptir. Yaprağın görevlerini fotosentez (besin yapma), solunum, terleme, bazı bitkilerde besin depolama ve boşaltım (yaprakların dökülmesi) olarak sıralayabiliriz.
Bir yaprak dört kısma ayrılmaktadır.
1) Yaprak Ayası (Lamina): Yaprağın genişlemiş ve yassılaşmış kısmıdır. Tropikal iklimlerde yaşayan bitkilerde yaprak ayası oldukça geniştir. Kurak iklimlerde yaşayan bitkilerde ise su kaybını önlemek için körelerek diken şeklini almıştır (kaktüs bitkisinde olduğu gibi). Kloroplast içerdiği için genellikle yeşil renklidir. Bazen yapraklar renksiz bölgeler de içerebilmektedir. Bazen de antosiyan taşımaları nedeni ile kırmızı renkli olurlar. Yapraklar dal üzerinde diğer yapraklara güneş ışığının gelişini engellemeyecek şekilde dizilirler. Yaprak ayası oval, eliptik, dilsi, şerit, üçgen, böbrek, yürek, oksu, mızrak, kıvrık gibi şekillerde olabilir. Yaprak ayası yaprak kenarlarının düz, dişli, testere dişli, girintili olmasına göre de farklılık göstermektedir.
Yaprak ayasının orta kısmında bulunan bir ana damardan değişik yan damarlar gelişmiştir. Damarlanma şekilleri ağsı, paralel, tüysü, elsi damarlanma şeklinde olabilir. Yaprağın damarları bir veya daha fazla iletim demetinden ibaret olup bir ağ sistemi oluşturacak şekilde ayayı sarar. Bu damarlar aracılığı ile madde ve su iletimi sağlanmaktadır.
2) Yaprak Sapı (Petiyol): Yaprağı gövdeye veya dala bağlayan ve yaprağın ışık yönüne doğru hareketini sağlayan kısmıdır. En önemli görevi iletimdir. Bazı bitkilerde (soğan, mısır, buğday,pırasa) yaprak sapı bulunmaz. Bu bitkilerde yaprak ayası dala veya gövdeye bağlanır.
3) Yaprak tabanı (Bazis): Yaprağın gövde ve dallara bağlandığı kısım yaprak tabanıdır. Yaprak sapına oranla daha geniş ve basıkçadır. Yaprak tabanı yaprak koltuğunda bulunan tomurcukları koruyacak şekilde genişleyerek bunları sardığı takdirde yaprak kını (vagina) adını alır. Yaprak kınına maydonozgiller ve buğdaygillerde rastlanır. Bazı yaprakların tabanının iki yanında genellikle küçük bir yaprakçık bulunur. Bu yaprakçıklara kulakçık (stipula) denir.
Yaprak Metamorfozları, Yaprak Çeşitleri
Yapraklar bazen temel görevleri olan fotosentez ve terleme dışında bazı görevleri üstlenmiştir. Bu değişmeler tüm yaprakta olduğu gibi yaprağın bir kısmında da olabilir. Başlıca yaprak metamorfozları şunlardır:
1) Depo Yapraklar: Soğan ve zambak gibi bitkilerde görülen soğan şeklinde kalın etli yapraklardır. Klorofilleri azalmıştır, depo görevi yaparlar.
2) Sülük Yapraklar: Tırmanıcı bitkilerde tutunmaya yardımcı olmak için yapraklar sülük biçimini almıştır. Örneğin, bezelye, burçak ve bakla bitkisinde olduğu gibi.
3) Diken Yapraklar: Hayvanlara karşı bitkinin korunabilmesi amacıyla yaprakların bazen tümü bazen de belli bazı kısımları fazla miktarda sklerankima içerir ve bir diken şeklini alır. Örneğin, kaktüs, kadıntuzluğu ve çeşitli akasya türlerinde olduğu gibi.
4) Kapan Yapraklar: Böcek kapan bitkilerde yapraklar böcekleri yakalayabilecek şekilde farklılaşmıştır. Yapraklardaki tüy veya emergenslerin salgıladıkları enzimlerle böcekler eritilir. Bu tip yapraklar bitkilerin beslenmesinde rol alır. Örneğin, ibrik otunda olduğu dibi.
5) Koruyucu Yapraklar: Büyüme bölgesindeki bölünür dokuları koruyan, bazen üstleri reçine veya mum ile kaplı olan yapraklardır. Genel olarak kısa ve sapsız yaprakçıklardan oluşan ve tomurcuk pulu olarak adlandırılan metamorfoza uğramış yapraklar bir çok ağacın kış tomurcuklarını örter. Bunlar normal yapraktan daha ince olup sklerankima dokusu fazladır. Görevleri iç kısımdaki gövde ve yaprakları verecek olan ince yapılı meristem hücrelerini dış etkenlere ve fazla su kaybına karşı korumaktır. Örneğin, Kestane ağacında olduğu gibi.
6) Üretken Yapraklar: Bitkilerin çoğalmasında rol oynayan yapraklara üretken yapraklar denir. Bu tip yaprakların bazı bölgelerinin meristem özelliğini koruması bu bölgelerin genç bitkiler halinde gelişmesine sebep o-lur. Örneğin, nemli toprağa yatırılan begonya yaprağı yeni bir bitki verebilir.
Yaprak Yapısı
Yapraktan enine bir kesit alındığında; yaprağın üst yüzeyini örten epidermise üst epidermis denir. Epidermis hücrelerinin üzerini ayrıca bir kutikula tabakası örtmüştür. Bu hücreler aralarında stoma taşımakta ve bazen de bu hücrelerden tüyler oluşabilmektedir. Epidermisin altında palizat parankiması hücreleri yeralır. Bu hücreler uzun silindir şeklindedir ve aralarında küçük intersellüler alanlar (hücreler arası boşluk) bulunmaktadır. Bu parankima hücreleri bol miktarda kloroplast içerirler. Palizat parankimasının altında birkaç sıra halinde ve aralarında geniş intersellüler alanlar bırakacak şekilde düzensiz bir diziliş gösteren sünger parankiması hücreleri yer alır. Kloroplastları daha azdır. Sünger parankimasının altında yani yaprağın alt yüzeyinde yine bir epidermis tabakası bulunmaktadır. Bu tabakaya alt epidermis denir.