Gecmeyen Yaralar ve Yaralarin İyilesmesi

Yaralanma Nedir, Yara Çeşitleri Nelerdir

Yaralanma deri veya müköz membranın sürekli­liğinin bozulmasıdır. Doku bütünlüğünün bozulması, deri ve müköz membranın açılması veya açılmaması şeklinde olur. Yaralı bir bireyin bakımının değerlen­dirilmesinde sadece yara değil bireyin gösterdiği tüm tepki de önemlidir. Yaralı bir bireyde dikkat edilmesi gerekli noktalar şunlardır:

Yarada gelişebilecek enfeksiyon önlenmelidir.
Ek doku hasarı en aza indirilmelidir.
Yara iyileşmesi çabuklaştırılmalıdır.
Yaralı bireye bedenindeki değişikliklerle başedilmesi için yardım edilmelidir.

Yaraların İyileşmesi

Diğer sistemlerin/organların zarar görmemesi sağlanmalıdır. Örneğin; kanama, tetanos, pnömoni gibi.
Birey yaralandığı zaman fiziksel olduğu kadar, psiko­sosyal olarak da etkilenir. Yaralanma bireyin beden bütünlüğünü değiştirir ve yaralı bireyde kaygı uyan­dırır. Korku ve heyecan yaralı bireyin davranışların­da değişikliklere neden olur. Yaralı bireyin gösterdiği psikososyal reaksiyonları, daha önce yaralanma deneyimi geçirip geçirmediği, yaranın görünüşü, diğer bireylerin yaraya ve tedaviye tepkileri, kültür -sosyal değerler ve normlar, tedavinin verildiği ortam etkiler. Ayrıca stres de bireyin yara iyileşmesini olumsuz yönde etkileyen en önemli faktördür. De­vamlı stresi olan bireylerde kazalar ve yaralanmalar daha sık görülür. Hemşire hastanın anksiyetesini, korku ve öfkesini, tedaviye reaksiyonlarını ve bilinç durumunu göz önünde bulundurmalıdır. Yaralı birey yarasının açık olmasından, giysilerinin kirlenmiş ol­masından veya yaranın kötü kokmasından utanabilir.

Bunlar hastada korku ve endişeye yol açar. Yaralı birey bilinçsizde olsa, bakımla ilgili işlemlerde açık­lamada bulunmak gerekir. Yaralı bireyin bilinç du­rumu açıksa yapılan girişimlerin neden yapıldığının anlatılması ve soruları varsa yanıtlanması gerekir. Bu şekilde optimal yara iyileşmesi sağlanmış olur.

Yara Sınıflandırılması, Kapanmayan Yaralar

Yaralar birkaç şekilde sınıflandırılabilir. Sınıflandırma yara tipine ve yaranın değerlendiril­mesine göre olası reaksiyonları önleme açısından önemlidir. Bu sınıflandırmada deri bütünlüğü, yara nedeni, yara çeşidi ve yara içinde patojenik mikro­organizmaların olup olmaması göz önünde bulun­durulmuştur.

KAPALI ve AÇIK YARALAR

Yara açık ya da kapalı olabilir. Kapalı yarada derinin bütünlüğü bozulmamıştır. Darbe, zorlama, bükme veya ani düşme gibi nedenlerle oluşabilir. Açık yara ise keskin bir darbe veya cisim nedeniyle olabilir. Açık yara bedenden sıvı kaybına neden olur. Aynı zamanda patojen mikroorganizmaların girmesine yol açar. Açık ve kapalı yaralarda eksuda sonucu şişme, fonksiyon kaybı ve ağrı görülebilir.
Yaralanma ya amaçlı (cerrahi) ya da kaza sonucu (travmatik) olabilir. Cerrahi yara özel koşullarda yapılır. Deri ve mukozanın kenarlan düzgün ve temizdir. Kaza sonucu oluşan yaralanmada ise deri ve mukoza bütünlüğü bozulmuş, kenarları düzensiz, içinde mikroorganizmanın olduğu septik koşul vardır.

İNSİZYON: Cerrahi yara keskin bir aletle yapılır. İnsizyon yarasının kenarları oldukça düzgündür.

LASERASYON: Kaza sonucu oluşan yaradır. Yara kenarları cerrahi yarada olduğu gibi, yıldız şeklinde veya avülse (doku kaybıyla birlikte) olabilir.

ABRASYON: Derinin yüzeysel soyulması veya kay-masıyla oluşan bir yaradır. Epidermis veya dermiş et­kilenebilir.

KONTÜZYON: Kontüzyonda (çürük) deri bütün­lüğü bozulmamıştır. Fakat kan doku içine yayılmıştır. Şişme vardır. Ekimoz ve hematom oluşabilir. Eki-moz, kanın kan damarlarından açığa çıkması nede­niyle oluşan renk değişikliğine denir. Hematomda ise kanama lokalizedir.


Deri ve müköz membrandan geçerek daha derindeki doku ve organları etkileyen cisim PENETRE yarayı oluşturur. Eğer cisim derindeki doku ve organlara girip çıktıysa bu çeşit yara PERFORE yaradır. DELİNME türü yaraya bıçak gibi araçlar neden olur. Bu tip yara genellikle az kanar ve hemen ka­panır. Buna rağmen yara bölgesine anaerobik clost-ridium tetani gibi mikroorganizmaların girme ola­sılığı yüksek olduğu için tehlikelidir.