Yangılı Eklem Hastalıkları
Akut Ateşli Romatizma (Romatizmal Ateş)
Romatizmal ateş; vücudun bağ dokularını etkileyen önemli belirtilerini eklemler, kalp, deri ve sinir sisteminde gösteren romatizmal bir hastalıktır.
Ateşli romatizmanın sebebi streptokoklar grubundan bir mikroptur. Genellikle kış ve ilkbahar aylarında, ılımlı ve dağ bölgelerinde, sosyo-ekonomik seviyesi düşük olan toplumlarda ve kalabalık yaşanılan yerlerde sık görülür. Kalıtımla ilgisi yoktur. Kadın ve erkeklerde birbirine yakın sıklıkta görülür. 6-15 yaşları arasında sık görüldüğü bildirilmektedir. Hastalık genellikle üst solunum yolu iltihaplanmalarından sonra görülmektedir. Hastalığa yakalananlarda aynı mikropla karşılaşıldığında tekrarlama ihtimali daha yüksek olmaktadır.
Ateşli romatizmanın temel ve ikincil olmak üzere iki grup belirtisi vardır. Temel belirtileri; eklem tutuluşu, kalb tutuluşu, cilt altı düğümleri, cilt döküntüleri ve köre denilen sinir sistemi tutuluşudur. İkincil belirtileri ise ateş, hafif eklem ağrıları, burun kanaması, karın ağrısı, akciğer iltihabı ve bazı laboratuar bulgusu değişiklikleridir.
1-Temel belirtiler: Akut Romatizmal Ateş
a- Artrit (Eklem tutuluşu): Ateşli romatizmada özellikle diz, kalça ve omuz gibi büyük eklemler etkilenir. Etkilenen eklemde şişlik, lokal ısı artışı, ağrı ve hareket sınırlılığı vardır. Ağrılı eklem oldukça hassastır. Eklem tutuluşu gezici bir seyir gösterir. Yani tutulan eklem bir-iki gün içinde düzelir. Daha sonra diğer eklemler etkilenir. Eklem ağrısının özelliği aspirine çok iyi cevap vermesidir.
b- Kalp tutuluşu (Kardit): Ateşli romatizmada % 30-40 oranında kalp etkilenir. Kalbi etkileyen en önemli hastalıktır. Kalpte özellikle kapaklar etkilenir ve kalıcı hasara yol açar. İleri yaşlarda kapaklardaki bozukluklar kalp yetmezliklerine yol açarak cerrahi müdahele gerektirebilmektedir.
c- Cilt altı düğümleri: Hastaların % 10'unda cilt altında nohut büyüklüğünde düğümler olabilir.
d- Cilt döküntüleri: Gövdede veya kolların üst kısımlarında kenarları düzensiz cilt döküntüleri (% 10) görülebilir.
e- Kore: Sinir sistemi tutuluşunu gösterir. Romatizmal hastalıktan yaklaşık altı ay kadar sonra ortaya çıkar. İstek dışı hareketler, kaslarda güçsüzlük ve sinirlilik gibi belirtiler vardır.
2- Ateşli romatizmanın ikincil belirtileri; içinde laboratuar bulguları vardır. Özellikle bunların içinde ASO TESTİ'in 250'nin üzerinde olması ateşli romatizma için oldukça önemli ve anlamlıdır. ASO'nun 250 ve altı değerleri normal kabul edilmelidir.
Ateşli romatizmanın kesin ve doğru tanısı konulursa tedavisi genellikle mümkündür. Tedavide istirahat, ilaç tedavisi ve fizik tedavi imkanlarından faydalanılır, ateşli romatizmada etken rol oynayan streptokok mikrobuna karşı penisilin ve diğer bazı ilaçlar oldukça etkili olduğu için hastalığın kesin tedavisi mümkündür. Ancak kalp tutulumu olanlarda kalpte sekel kalabilmektedir. İlk hastalık belirtilerinin kaybolmasından sonra da hastalığın nedeni olan mikroplar uzun süre vücutta kalabildiğinden ve vücudun zayıf bir anında tekrar hastalığı ortaya çıkarabildiğinden dikkatli olunması gerekir. Bu nedenle hastalığın tedavisi ile birlikte korunma oldukça önemlidir.
Diğer pek çok hastalıkta olduğu gibi ilk yapılacak şey hastanın uygun bir ortamda tam istirahatinin sağlanmasıdır. Ateşli romatizma geçirenlerde istirahat süresi kalp tutulumuna da bağlı olarak 10 gün ile 3 ay arasında olmak üzere değişir. İstirahat, yatak istirahati şeklinde olmalıdır. İstirahat süresinde hasta bakımı oldukça önemlidir. Ateşi olan hastalarda soğuk havlu ile kompresler yapılırsa hem hasta rahatlar hem de ağrılar azalır. Diyet bol su ve benzeri içeceklerle desteklenmelidir.
Tedavinin ikinci hususu, etken mikrobu vücuttan temizlemektir. İlaç olarak penisilin (10 gün süreyle, günde 1 milyon ünite) verilir. Allerjisi olanlara eritromisin verilir. Tüm mikroplara penisilin etkilidir. Etkili olmazsa başka ihtimaller düşünülür. Daha sonra eklem ağrıları için aspirin başta olmak üzere antiroma-tizmal ve ağrı kesici ilaçlar kullanılır. Gerekirse kortizon grubu ilaçlar (özellikle kalp tutulmuşsa) uygun dozlarda kullanılır. Eklemlerdeki ağrı için fizik tedavi araçlarından (soğuk veya sıcak) faydalanılır. Egzersiz yaptırılır. Egzersizler fazla yorucu olmamak kaydıyla ve eklemlere hafif hareketler şeklinde yaptırılır. Özellikle istirahat süresi içinde eklemlere pasif hareketler yaptırüırsa eklem sertliği önlenebilir.
Ateşli romatizma geçirenlerde en son yapılacak olan hastalığın tekrarının önlenmesidir. Tekrarlama oranı eskiden % 25 kadar iken bugün iyi bir tedavi ile % 1 'lere kadar düşmüştür. Eskiden gençlerde görülen kalp hastalıklarının nedeninin % 90'ı geçirilmiş ateşli romatizma idi. Bugün bu oran çok düşmüştür. Korunmada yapılacak iş, vücutta bulunan yada vücuda girebilecek mikropları etkisiz hale getirmek için etkisi uzun süre devam edebilen penisilin iğnelerinin belli aralarla ve uzunca bir süre kullanılmasıdır. Ateşli romatizma geçirenlerde koruyucu olması nedeniyle beş yıl süreyle veya ergenlik çağına kadar (eğer kalp etkilenmişse 18 yaşma kadar) yaz aylarında ayda bir, kış aylarında üç haftada bir depo penisilin iğneleri kullanılmalıdır.
Ateşli romatizma ile ilgili tavsiyeler:
a- Üst solunum yolu hastalıklarından sonra iki-üç hafta içinde ve bazen daha sonra eklemlerde ağrı, şişlik, kızarıklık ve cilt döküntüleri ile birlikte çocuklarda halsizlik, bitkinlik ve iştahsızlık gibi belirtiler görülürse ateşli romatizma ihtimali akla gelmeli ve mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu belirtilere ilave olarak solukluk, terleme, kilo kaybı çarpıntı ve kalb bölgesinde ağrı gibi şikayetler de ortaya çıkarsa romatizmaya eşlik eden kalb tutulumu ihtimali akla gelmelidir.
b- Ateşli romatizma geçiren çocuklarda ağır ve yorucu sporlar (koşma, top oynama gibi) yasaklanmalıdır. Hafif egzersizler ve hafif yürüyüşler tavsiye edilir. Bu çocuklar üşütmekten, soğuk ve nemli ortamlarda bulunmaktan kaçınmalıdırlar. Ayrıca stres ve organizmayı yorgun düşürücü olaylardan uzak durmalarını sağlamak gerekir.
c- Ateşli romatizmanın sebebi olan streptokok mikrobu kapalı ve insanların yoğun olduğu bölgelerde fazla bulunur. Bu nedenle kış ve sonbahar aylarında, özellikle böyle kapalı ortamlarda bulunmaktan kaçınılmalıdır.
d- Ateşli romatizma geçirenlerde kullanılan koruyucu penisilin iğnelerinin düzenli yapılması gerekir. Zira düzenli kullanılmazsa koruyucu özelliği kaybolur ve bu dönemde çocuk hastalığa tekrar yakalanabilir. Rastgele ve düzensiz kullanılan ilaç tedavileri hem fayda sağlamaz hem de mikropların dirençli olmasına sebep olur. Penisilin tedavisi en az 10 günlük olmalıdır.
e- Penisilin tedavisine mutlaka en az beş yıl veya ergenlik Çağına kadar eğer kalb etkilenmişse ömür boyu devam edilmesi gerekir.