Huzursuz Bacak Sendromu ve Uykusuzluk
Nörolojik hastalıklar içerisinde HBS, "ölümcül ailevi uykusuzluk hastalığı"ndan sonra uykusuzluk yapan ikinci önemli nedendir.
Uyku dönemi, insan beyninin, yaşam için gerekli özel alanları hücrelerini aktif tutarken, dış uyaranlara pasif kalabilmesi şeklinde tanımlanabilir. Amaç, kişinin nispeten doyumlu veya derin uyuması ve beden hareketlerinin (yatak içinde dönmeler, bacaklarda atmalar vb.) uykunun devamını bozmayacak şekilde oluşmasının sağlanmasıdır. Aktif bıraktığı hücreler gerektiğinde uykuya son verip kişiyi uyandırabilmelidir.
HBS'li hastaların yüzde 94'ü uykusuzluktan yakınır. Bir kısmı, sekiz saatlik uykunun yarı süresinden az uyurlar. Beş hastadan biri, gecede üç saatten az uyur. Şiddeti hafif olgularda uykusuzluk bir sorun olmayabilir ve uykusuzluk yok diye de HBS tanısı reddedilmez.
HBS'li hastalarda hem uykuya geçişte hem de uykunun devam ettirilmesinde bozulma vardır ve bu dönemlerlerde beden hareketleri de artmıştır.
huysuz bacak sendromu
HBS'deki uykusuzluğu daha iyi anlamak için normal uykunun içeriği hakkında bilgi verir misiniz?
Geceleri, istisnalar dışında yaklaşık sekiz saati uykuda geçirdiğimiz göz önüne alındığında yaşam süresinin üçte birinin uykuda geçtiği söylenebilir.
Bütün gece uykusunda beynin işleyişinin elektriksel (biyoelektirik) aktivitesini insanda saçlı deriden kaydeden cihaza "elektroensefalograf" uykuda bu aktivitedeki değişmelerin kağıda yazdırılmış haline ise "elektroensefalogram (EEG)" denir. Periyodik bacak hareketleri (PLMS), rüya uykusuna giriş-çıkış ve kas tonusundaki değişmeler, elektrotlarla EEG kağıdına yazdırılabilir. Ayrıca, kalp atışı ve solunum hareketleri de özel kaydedicilerle aynı EEG kağıda işaretlenebilir. Bu örnek, çok kayıt sağlayan EEG cihazına, "polisomnograf (PSG)" adı verilir. Uykunun bütün fizyolojik değişkenlerinin (EEG, kalp, solunum, kas aktivitesi vb.) kaydı anlamına gelir. Bütün gece uykusu EEG kaydı bu örnek aletle yapılır.
PSG ile yazdırılan bütün gece uykusu EEG'si, rüya uykusu ve dışında kalan uyku dönemleri olarak iki bölümdür. Rüya uykusu evreleri, "süratli göz hareketleri" anlamında "REM uykusu" adını da alır. İngilizce Rapid Eye Movements yazılımının kısaltılmışıdır. PSG'de süratli göz hareketleri (REM) uykusu gözlerin dış kenarına konan elektrotlarla kaydedilebilir.
huzursuz ayak sendromu
Kişinin rüya uykusuna girip-çıktığı, kas tonusunun kayboluşu göz hareketleriyle birlikte olduğu zaman REM uykusuna girildiği anlaşılır. Rüya uykusu dışındaki uyku dönemlerine "non-REM (NREM) uyku" denir. Bütün gece uykusu profilinde (hipnogram) NREM uykusunda birden dörde kadar (hafiften derin uykuya) değişen dört dönem izlenir. EEG kağıdının bir sayfasındaki delta dalgalarının (en yavaş EEG dalgası) yüzdesine göre uyku derinliği o EEG sayfası için ve (diğer sayfalarda buna göre değerlendirilerek) gözle veya bilgisayar EEG analiziyle kararlaştırılabilir.
Toplam uyku süresinde;
I) NREM uykuda
l'nci dönem % 3-8
2'nci dönem % 45-55
3'ncü dönem % 3-5
4'üncü dönem % 10-15'ini
II) REM uykusu ise % 20-25'ini kapsar.
Rüya uykusuna girince kas tonusu (aktivite kaydı) kaybolur ve süratli göz hareketleri (REM) çıkar. REM dönemlerinin gecedeki tekrar sayısı ve süreleri o kişideki REM periyodlarının değerlendirilmelerini sağlar.
PLMS normalde PSG'de hiç görülmeyebilir veya bir saatlik uykuda en fazla beş adete kadar bulunması normal kabul edilir. Bu halde, "PLMS indeksi normal" denir. Uykuda, bedenin yataktaki kitlesel hareketleri yaklaşık 90 dk.'da bir dış uyaranla tekrarlar. Uyanma (arousal) düzeyindeki bir değişmeyi gösterir ve PSG'de masif artifakta (kas aktivitesi ve harekette artmaya ait) yol açar. Ancak davranışsal uyanmalara yol açmayabilir.
Huzursuz Bacak Sendromu Pdf
HBS'deki uykusuzlukta DA eksikliği rol oynadığına göre DA ileti maddesi normal üretimi nasıl oluyor?
Dopamin, HBS hastalarında yetersizlik gösteren ileti maddesi olup sendromun tedavisinde, bu eksik yerine konmaktadır.
Normalde dopamin hücrelerinde dopaminin nasıl yapıldığı salındığında etki yaptığı en yakınındaki hücreyle temas aralığına (sinaps) geçişi, presinaptik (sinaps öncesi) ve postsinaptik (sinaps ardı) ilişkileri şekil 4'te gösterilmiştir.
1. Dopamin ön maddesi, L-dopa olup, normalda DA hücresi içinde yapılır ve
L-dopa'dan dopamine dönüştürülür ve gerektiğinde reseptörlerden salınır. Yeterli yapılıp salmamadığı hallerde (HBS ve Parkinson hastalığı gibi) ağız yoluyla, Levodopa içeren ilaçlar verildiğinde bu ön madde, dopamin hücreleri içine presinaptik reseptörlerce alınır.
Hücre içi işlemle Levodopa, enzim etkisiyle dopamine dönüşür. Demir, bu enzimin işlevi için gerekli bir madendir. Normalde dopamin, hücre içinde l-dopa'dan aynı en-zimatik yolla üretilidir.
2. Dopamin, hücreden sinaptik aralığa salınır ve postsinaptik reseptörlere (D2 ve D3 alt tip dopamin reseptörlerine) bağlanır ve ilintili olduğu komşu hücrelerde inhibi-tör-düzenleyici etki gösterir.
3. Dopaminerjik ilaçlar, l-dopa içeren ilaçlardan farklı olarak, doğrudan postsinaptik reseptörlerce dopamin gibi algılanır ve bağlanırlar. Dopamin hücresi içine presinaptik olarak alınmaları ve sonradan yeniden sinaptik aralığa salgılanmaları gerekmez.
4. Dopamin hücre aralıklarında (sinaps) kullanım fazlası kalan dopamin bir taşıyıcı sistemle presinaptik aralıktan hücre içine yeniden alınır ve hücre içinde vesiküllerde depolanır. Gerektiğinde bu depolardan alınıp sinaptik aralığa yeniden salınır. Böylece ekonomik kullanılmış olur.
HBS'de hangi dopamin sistem işe karışmaktadır?
Diensefalospinal Dopamin Sistem (DDS)'dir. DDS/ DA
nöronları beyin yarım kürelerinin derinliklerinde iki yanlı talamus ve hipotalamustadır (talamus altında duyarlı ve çok görevli iki yanlı bir alan).
Beyin kabuğu hücrelerine, beyinsapı-omurilik motor ön boynuz hücrelerine ve omurilik bitkisel (otonom) sempatik sinir sistemi hücrelerine dopaminerjik uzantıları oldu ğu için Diensefalon Dopaminerjik Sistem (DDS) demek, daha uygun düşmektedir.
DDS/ DA hücreleri, HBS'de genellikle uykuda, yetersiz dopamin salmak durumunda yukarıda anlatılan uzantı yerlerinde DA yetersizliğine ve HBS belirtilerine yol açarlar.
Başlıca, Parkinson hastalığı ve bazı ruhsal fonksiyon bozulmalarında işe karıştığı bilinen Nigrostriatal DA sistemi, HBS'deki "bacakları hareket ettirme dürtüsü" şeklindeki duyu algılama bozukluğunu (temel bulgu) açıklayacak sinir sistemi bağlantıları içermez.
Uyku bozukluğunda DA yetersizliğinin rolü nedir?
HBS'de belirtilerde rol oynayan duyu ve motor çekirdek sinir hücreleri beyin veya omurilik sinir hücreleri üzerindeki etkilerini ara nöronlar (internöron) yardımıyla yaparlar. Bu ara nöronlar, Gama Amino Butirik Asid (GA-BA) isimli bir inhibitör ileti maddesiyle etki gösterirler. Uykuda duyarlı, yani uyku esnasında görevlerini yerine getirebilmek için bu ara nöronlar, DDS/ DA nöronlarının saldığı dopaminin inhibitör düzenleyici (modulatör) etkisine gereksinimleri vardır.
Şöyle ki;
huysuz bacak hastalığı
1. Geceleri hipotalamustan gelip, uyku başlatan GA-BA-ergic etkiler, talamusta ve iki yanlı talamokortikal yollarla (talamus-korteks arası) beyin kabuğu hücrelerinde inhibitör (sakinleştirici) etkilerini GABA-erjik ara nöronlar üzerinden gösterip kişiyi normal derin uykuya (delta aktivitesi uykusu) sokması ve,
2. Beyinsapı-omurilik motor ön boynuz hücreleri (kasları harekete geçiren sinirlerin başlangıcı) üzerinde GABA-erjik ara nöronlar uykuda aşırı beden hareketlerini engellemek için DDS/ DA inhibitör etkisine gereksinim gösterirler.
HBS'li hastalarda yukarıda anlatılanlar yetersiz DA iletisi nedeniyle bozuk çalişmaktadır. HBS'li derin uykuya giremez, girse bile yeterli süre kalamaz ve aşırı beden hareketleri de uykuyu bozar.
Sonuçta, dopamin yetersiz olunca, uykuda GABA ile çalışan ara nöronlar inhibitör etkilerini yerine getiremezler. Uykusuzluk ve beden hareketleri artar.