Meme ağrısı bir kanser belirtisi midir?
Aslında bu soruyu şöyle sormalıyız: Her meme ağrısı gerçekten memeye ait bir ağrı mıdır?
Gerçekte meme polikliniklerine başvuran kadınların yarısından fazlasında meme ağrısı yakınması var, ama bu ağrıların tamamı meme dokusunun kendisinden kaynaklanmıyor.
Meme ağrılarını, "döngüsel" (yani âdet görmeye bağlı; regl) ve "döngüsel olmayan" olarak ayırabiliriz.
Döngüsel ağrılar, her âdet kanamasından önce başlayıp âdetin bitmesi ile kaybolurlar. Bu ağrıların çoğunu sadece âdet döneminin şiddetli geçmesine bağlamak mümkün. Bu dönemde kadınlar memelerde bir büyüme ve ağırlık hissediyorlar. Âdet kanaması başlayınca bu büyüme ve beraberindeki ağrı da kayboluyor. Bazen de kist, fibroadenom gibi selim, yani "kanser olmayan" kitlelere bağlı ağrılar olabiliyor. Döngüsel ağrılar çoğunlukla her iki memede birden ve memelerin üst dış kısımlarında hissedilir.
Döngüsel olmayan ağrıların ise âdet kanaması ile ilgisi olmaz. Ağrı genelde tek bir memededir. Meme dışında o bölgede var olan kalp, akciğerler, kemikler, kaslar ve kıkırdaklara ait sorunların yarattığı ağrılar gelişebiliyor. Bazen boyun fıtığı, kireçlenme gibi ağrılar memeye de yansıyabiliyor. Bazen de memede yerleşmiş iltihap, apse gibi sebeplerle de ağrı olabiliyor.
Döngüsel olsun-olmasın psikolojik ağrıları da göz ardı etmiyoruz. Görüldüğü gibi bu ağrıların çoğu doğrudan doğruya memeye ait değiller. Yapılan araştırmalar meme kanseri olan hastaların ortalama yüzde 5-6'sında ağrı olduğunu gösteriyor. Yani meme kanseri olan her 100 kadından sadece 5 veya 6'sında ağrı şikâyeti var.
Meme ağrılarında öncelikle ağrının tipini, şiddetini ve hastanın yaşını göz önünde bulunduruyoruz. Eğer 35 yaşın altında, orta derecede döngüsel ağrı tarif ediyorsa ve muayenesinde de herhangi bir anormallik yoksa endişe etmemesini öneriyoruz. Ancak 35 yaşın üzerinde ise muayene, mamografi ve ultrasonografi yaptıktan sonra karar veriyoruz.
Her metne ağrısında mutlaka cerraha başvurulmalı mı?
Özellikle ağrının devamlı olduğu ve beraberinde şişlik, kızarıklık ve benzeri şikâyetlerin de olduğu durumlarda cerraha hemen başvurmakta fayda var. Eğer tedavi edecek herhangi bir problem yoksa hastanın günlük yaşantısını bozmadığı sürece, basit ağrı kesiciler kullanması yeterli oluyor. Ama eğer bu ağrı yüz üstü yatamamak, birini kucaklayamamak gibi sorunlar yaratıyorsa, daha uzun süreli bir tedavi planlıyoruz.
Memesinde herhangi bir şişlik eline gelen her kadın kanser midir? Şişliğin ağrılı mı olması iyi, ağrısız mı olması?
Belki de meme kanseri ile ilgili bilinmesi gereken en önemli ayrıntı şişlik konusu, çünkü eline şişlik gelen her kadının aklına önce kanser geliyor. Aslına bakarsanız meme kanseri hastalarının yüzde 70'inde ele gelen bir şişlik bulunur. Ancak burada yanlış yorumlanmaması gereken bir konu var: "Her şişlik olan 100 kadından 70'i meme kanseridir" demek istemiyorum, "kanserde yüzde 70 şişlik vardır" diyorum. Hâlbuki kanser olmayan, yani "selim" şişlikler, kanserin neden olduğu şişliklerden çok daha sık görülüyor.
En çok rastladığımız selim şişlikler; memenin normal dokusuna ait yumrular, kistler ve fibroadenomlardır. Genel olarak şişliğin ağrısız olması, kanser açısından daha dikkat çekicidir. Ancak her ağrısız şişlik kanser belirtisi olmadığı gibi şişlik ağrılı diye de kanseri dışlamak doğru değil.