Sezeryan Oncesi ve Sezaryene Hazirlik

Sezeryan Öncesi ve Sezaryene hazırlık

Daha önce de değindiğimiz gibi, sezaryenin doğumdan önce planlanıp yapılmasıyla, doğum devam ederken sezar­yen gerekmesi arasında ayırım yapmak gerekir. Birincil se­zaryen elbette ki ikincil kesiye göre çok daha ayrıntılı plan­lanabilir. Ayrıca gebe kadına, sezaryene her yönüyle hazır­lanacak zaman kalır. Yine de, çocuğunun sezaryenle doğa­cağını öğrenmek her anne için heyecanlandırıcı, hatta kor­ku da uyandıran bir durumdur. Bu stres ve korku tepkisi çok anlaşılır bir şeydir: Sonuçta söz konusu olan, çocuğun esenliği ve kadının kendi sağlığıdır.

Aydınlatma konuşmasını yapan kişiler—çoğu durumda da bunlar doktorlardır—bu stres ve korku tepkisinden ha­berli olmalıdırlar. O nedenle de, gebe kadının korkusunu daha bilgilendirme sırasında ortadan kaldırmak için, ay­dınlatma konuşması için kendilerine ve müstakbel anneye yeterince zaman ayırmalıdırlar. Böyle bir konuşma ne ka­dar erken yapılırsa, verilen yığınla bilgiyi özümsemek o ka-dar kolay olur.

Olabildiğince erken aydınlatma

Erken aydınlatma zaten hukuki nedenlerle de zorunludur, planlanmış bir sezaryende aydınlatma konuşması mümkünse en geç, planlanan ameliyatın bir gün öncesinde ya­pılmalıdır. Yine de, belirlenen ameliyat tarihiyle ameliyata ilişkin aydınlatma arasında birkaç gün olması çok daha iyidir. Çünkü, müstakbel anne babanın bir kere de kendi ara­larında konuşabilmeleri tüm katılımcılar için çok yararlıdır. Çoğu kez, tekrar düşününce yeni sorular ya da belirsizlik-
ortaya çıkar, bunlarsa doktorun kadının eşinin de katıldığı bir bilgilendirme konuşması daha yapmasını gerekti­rir. Böyle ikili bir konuşmaya hazırlanmak isterseniz, henüz yanıtsız kalan soruları bir kâğıda not edin. Böylece konuşma sırasında sorularınızı unutmazsınız.

Sezaryen kararı ne kadar erken alınırsa, size bakacak ebeyle bağlantıya geçmek için o kadar çok zamanınız ka­lır; ayrıca daha vakit varken doğum kliniğini arayarak ora­daki ameliyat koşulları hakkında bir fikir de edinebilirsiniz. Daha önceden bir ebeyle ilişki kurmuşsanız, doğumun se­zaryenle yapılacağı konusunda onu da hemen bilgilendir­melisiniz. Böylece çoğu durumda ebeyle gebe kadın bir araya gelerek yeni durumu etraflıca konuşurlar.

Kendimi sezaryene nasıl hazırlayayım?

Sezaryen kararı alındı ve ameliyata onay verdiniz. Şimdi, karar sonrası, ameliyat öncesi evrede bulunuyorsunuz. Za­man aralığı çeşitli uzunluklarda olabilir. Bazı kadınlar mü­dahaleden haftalar hatta aylar önce durumdan haberdar olurken, bazıları sezaryen zorunluluğunu doğumdan bir­kaç gün, hatta birkaç saat önce öğrenir. Şimdi hiç kuşku­suz birçok şeyi kendinize dert edeceksiniz. İyi bir aydınlat­ma konuşmasından sonra heyecanın daha da büyümesi anlaşılır bir şeydir. Fakat heyecan, korkuya dönüşmediği sürece çok normaldir, ayrıca iyidir de. Bir ameliyat karşısında heyecanlanmak, gerilimli "sezaryenle doğum" olayıyla duygusal bakımdan hesaplaşmanızda size yardımcı olur.

Müstakbel baba, aile ve arkadaş çevresi

Bu dönemde en önemli noktada herhalde herkesten önce müstakbel baba yer alır. Bir yandan siz ondan destek ve güç beklersiniz, heyecan ve endişelerinizi anlamasını, bunları büyük ölçüde hafifletmesini istersiniz. Öte yandan hiç kuşkusuz eşiniz de heyecan bakımdan tedirgin ve gergin­dir. Çünkü sonuçta söz konusu olan, kendi karısı ya da kız arkadaşı ve henüz doğmamış ortak çocuktur. Eşin bu he­yecan gerginliği çoğu kez küçümsenir.

Elbette geri kalan aile çevresi ve en yakın arkadaşlar da yapılacak ameliyatla ilgili birtakım bilgiler edinmiş olacak­lardır. Başkalarının bu yönelişine hiçbir şey söylenemez. Yalnız size çeşitli deneyimlerden söz etmeleri işi zorlaştırır ve daha çok güvensizliğe düşmenize yol açar. Böyle bir durumda konuşulacak en uygun kişi ebedir. (Sezeryan pdf)

Sezaryen öncesinde ebenin danışmanlığı yasal ve özel sigortalarca hiçbir problem çıkmadan ödenmektedir. Ebe klinikte bir ameliyatın nasıl yürüdüğünü size ayrıntısıyla anlatabilir ve ameliyattan önceki zor dönemde size eşlik eder. (Bu uygulama Türkiye'de yoktur. Anne adayına ge­reken bilgileri kendi doktoru verir; bu doktor sevk belgesi diye bir şey vermez. Özel doktor sezaryen gününün randevularını hastaneden alır, hastaneye doktor ve hasta birlikte karar verirler. Devlet hastanelerinde de gebenin dokuz ay kayıt olması gibi bir takip yoktur; hasta poliklinik kontrol­leri sırasında kendisine verilen bilgileri uygular. Önceden günü saptanan bir sezaryen durumu olursa da verilen gün­de gelip hastaneye yatar, -tıbbi redaktörün notu.)

Kâğıtlar ve diğer önemli hazırlıklar

Heyecansal ve kişisel konuların yanı sıra, ameliyat öncesin­de bürokratik işlerin de halledilmesi ve bazı kâğıtların sağ­lanması gerekir:

Ameliyattan önce halletmeniz gereken işler

Doktorun sevk belgesi
Sigortanın masrafları üstlendiğine dair açıklaması Bakımın özel bir sigorta tarafından karşılanması Klinik aramak
Eş ya da erkek arkadaş için izin talep etmek Gerekiyorsa çocuk bakıcısı ayarlamak Gerekiyorsa ev işleri için yardımcı talep etmek Ameliyattan sonraki ilk dönem için yüklenmelerin önü­nü kesmek

Sezaryene karar verildikten sonra, çoğu durumda, teda­viyi yürüten doktor hastaneye sevk belgesi düzenler. İç çevrede "kırmızı kâğıt" diye anılan bu belgeyle, ilgili sağ­lık sigortasından (Ülkemizde böyle bir belge yoktur -tıb­bi redaktörün notu) masrafları üstleneceğine dair açıkla­mayı talep edersiniz. Böylece, sigortanın ameliyat masraf­larını ödemesini garantiye almış olursunuz. Özel sigortası olan kadınlarda bu adım düşer, onların genellikle sevk bel­gesi almaları da gerekmez. Yine de, özel bir sigortaya bağlıysanız, bir an önce temsilcinizle görüşüp sigortanızın hangi seçmeli hizmetleri kapsadığını açıklığa kavuşturmalısınız, örneğin tek ya da iki yataklı oda mümkün mü, si­gortanız seçmeli doktor hizmetini ödüyor mu (şef doktor ya da yardımcısı tarafından tedavi edilme).

Klinik seçimi

Klinik kolay ulaşılır bir yerde mi? Tüm hazırlık önlemlerine rağmen, aceleyle gitmeniz gerekirse kliniğe ulaşmak için çok kısa bir yol kat edecek olmanız paha biçilmez bir avantajdır. Klinikte kaç doğum odası ve kaç ameliyat salonu var? Şöyle düşünün: Tek gebe siz değilsiniz! O nedenle kliniğin donanımı hakkında bilgi edinin. Ebe tarafından bakım nasıl düzenleniyor? (Bu uygulama Türkiye'de yoktur -tıbbi redaktörün notu.)
Bir ebeye ortalama kaç gebe düşüyor? (Devlet hastanelerinde doğumu ebeler de yaptırabiliyorlar -tıbbi redaktörün notu.)
Hastanede her zaman bir uzman doktor bulunuyor mu?
Anlaşmalı hekim sisteminin işlediği kliniklerde acil durumlarda gereksiz gecikmeler olabilir. Hastanede her zaman bir anestezist bulunuyor mu? Ameliyat günü belirlense de belki bebeğiniz bunu beklemek istemeyecektir. O nedenle klinikte hemen müdahale mümkün olmalıdır.
Hastanede yeni doğanlar için yoğun bakım bölümü var mı?
Çok erken bir doğumdan kuşkulanıldığında ya da çocukta sağlık problemleri beklendiğinde, bu çok
önemlidir.
Hastanede her zaman bir çocuk doktoru bulunuyor mu?
Erken doğum beklentisi varsa ya da çocukta sağlık problemlerinden kuşkulanmıyorsa, bu mutlaka gerek­lidir.
Klinikte rooming-in (anneyle çocuğun aynı mekânda barındırılması -ç.n.) imkânı var mı? Ameliyattan sonra siz henüz yeterince iyileşmemişken yeni doğanın bakımı nasıl düzenleniyor?
Kliniğin ziyaret saatleri ne?
Klinikte gebeler için bilgilendirme seminerleri yapılı­yor mu?
Ameliyat gününden önce odaları görmenize izin ve­riyorlar mı?
Müstakbel baba ameliyat salonuna alınacak mı? Loğusa koğuşunda konaklama nasıl oluyor? Burada tek, iki ya da üç yataklı odalar var mı? Yeni doğanlar koğuşuyla loğusa koğuşu arasında ne kadar mesafe var?

Bu sorulan eşinizle enine boyuna konuşun ve sizin için hangi noktaların özellikle önemli olduğuna karar verin. Risk beklentisi olan doğumlarda güvenlik kaygısı her zaman ön planda olmalıdır. Belki tanıdık çevrenizdeki annelerden de klinik seçimi için bir iki tavsiye alabilirsiniz.

Ayrıca: Parlak broşürler ve diğer reklam araçları—başka konularda da olduğu gibi—ille de kliniğin kalitesini gös­termez!

Bu formaliteleri tamamladıktan sonra, ameliyatın yapı­lacağı kliniği ziyaret etmeniz yerinde olur. Birçok jineko­loji kurumunda gebe danışmanlığı ya da doğum öncesi danışmanlık yapılan, gebelere ait bir bölüm vardır. Bu konuşmalarda gerek önünüzdeki ameliyat, gerekse de klinik"te işlerin yürüyüşü konusunda ayrıntılı olarak bilgi edinebilir, ayrıca henüz yanıtlanmamış sorularınızı sorabilirsiniz. Eğer mümkünse, doğum odasını ve loğusa koğuşunu ziyaret etme fırsatını kaçırmayın. En iyi durumda, doğum kliniğiyle bu ilk ilişkinizde size tuttuğunuz ebe eşlik eder. (Türkiye'de bu uygulama yoktur -tıbbi redaktörün notu.)

Müstakbel baba için doğum izni

Bu konuda hiç kuşkunuz olmasın, kocanızın ya da erkek arkadaşınızın size klinikte eşlik etmek ya da—birlikte öyle karar vermişseniz—ameliyatta bulunmak için yeterli zamanı olacaktır. Neyse ki birçok patron kısa bir süreliğine izin istendiğinde, anlayış gösteriyor. Çünkü müstakbel baba­nın gerek doğumda gerekse de ameliyatta karısına eşlik et­mesi şu sıralar çok doğal bir şey olarak görülüyor. Onun için de birçok işveren, çalışanlarına bir iki günlük izin bile veriyor. Yine de, böyle bir iznin yıllık izinden düşülüp dü­şülmeyeceğim işverene sormak yanlış olmaz. (Türkiye'de yasal olarak babalık izni vardır -tıbbi redaktörün notu.)

Çocuk bakıcısını unutmayın!

İnanılmaz gibi gelebilir ama, hazırlığın aslında çok doğal olan bir bölümü o heyecan içinde bazen düpedüz unutulabiliyor: Annenin hastanede kaldığı süre içinde evdeki öteki çocuklarla kim ilgilenecek? Demek ki bu zaman dili­mi için önceden ayarlama yapmalı, güvenilir bir çocuk ba­kıcısı bulmalısınız.

Gevşeme zamanı

Bütün hazırlıkları tamamladıysanız, artık her tür stresten kaçının ve huzur verici şeylerle ilgilenin. Doğumun ya da ameliyatın hemen öncesinde, sizi fazlaca zorlayacak kar­maşık işleri halletmeye kesinlikle kalkışmayın. Şimdi gevşe­mek çok önemlidir, böylelikle, sezaryen kararına rağmen, doğacak çocuğunuz için duyduğunuz sevinç gerektiği gi­bi serpilip gelişebilir. (sezeryan ppt)

Beslenmeyle ilgili sorular

Ön hazırlık konuşmalarında sık sık sorulan bir soru, gebe­nin sezaryen ameliyatının birkaç gün öncesinden beslenme tarzını değiştirmesinin gerekip gerekmediğidir. Gerçi ameliyatın hemen öncesinde hiçbir şey yenmemeli ve hiç­bir şey içilmemelidir. Ancak ameliyattan önceki günlerde ve hatta haftalarda, eskisi gibi beslenmeye devam edebilir­siniz. Gene de bu, sağlıklı ve dengeli bir beslenme olmalı­dır. Ağır, sindirimi zor, çok yağlı ve gaz yapıcı yiyecekler­den uzak durmalısınız.

"Hastane çantası"

Klinikle belli bir ameliyat günü kararlaştırmış olsanız da, "hastane çantanızı" birkaç gün öncesinden hazırlamanızı öneririz. Böylece telaş ve stresten kurtulmuş olursunuz, çünkü bazen işler çok hızlı gelişir ve planlara uymaz.

Çantaya mutlaka koymam gereken şeyler ne?

Göğüs kısmında uzun bir düğmeli açıklık olan gece­likler ya da bol tişörtler: Emzirme açısından çok pra­tiktir. Tercihen topuksuz, rahat ev terlikleri: Sezaryenden sonra ayağa kalkmanızı kolaylaştırır.
Bornoz
Emzirme sutyeni ve emzirme yastığı. Kaynatılmaya gelen çok sayıda külot ya da bir kere kullanılıp atılacak külotlar: Loğusa akıntısı için çok pratiktir. Bir kere kullanılıp atılacak türden temizlenme bezleri: Loğusa akıntısı ve hijyen açısından önemli. Normal temizlik malzemesi

Yanımda hangi belgeler bulunmalı?

Kimlik belgesi.
Annelik pasaportu.
Evlilik cüzdanı ve doğum belgesi. Aile soyağacı (varsa).
Sevk belgesi, sigortanın masrafları üstlendiğine dair açıklaması. (Çalışan annelerin işyerlerinden aldıkları vizite kâğıtları aynı işlevi görmektedir-tıbbi redaktö­rün notu.) Sağlık karnesi. Biraz bozuk para. Çünkü birçok klinikte özel telefon kartları ve televizyon kartları yalnızca ücret karşılığı alınabiliyor

Ameliyattan önceki aydınlatma görüşmesi

Sezaryen, başka her ameliyat gibi aydınlatma ve onay da gerektirir. Gebe kadın—yaşamsal tehlike taşıyan acil durumlar dışında—böyle bir müdahaleye onay vermelidir, yoksa ameliyat yapılamaz. Doktorun tavsiyesine rağmen hastanın sezaryeni reddetmesi çoğunlukla konuşmadaki eksikliklerden kaynaklanır. Belki aydınlatma konuşması sırasında yanlış anlamalar olmuş ya da olası riskler çok sert anlatılmıştır. Ama bazen de sadece müdahalenin gereklili­ği yeterince açıklanmamış olabilir. Çeşitli nedenlerle sırf cerraha güvenmediği için ameliyatı reddeden gebeler de yok değildir. Böyle çatışma durumları varsa, mutlaka ikin­ci hatta üçüncü bir görüş almak gerekir. Başka doktor ya da ebelerle konuşmak, durumun daha açık ortaya konma­sını sağlayabilir ve gebe kadın, uzmanların görüşü teme­linde, izlemek istediği en doğru yolun hangisi olduğuna en sonunda kendisi karar verebilir. İsteğe bağlı sezeryan

Ameliyat hakkında aydınlatma

Salt hukuki açıdan bakıldığında, her ameliyat bedene zarar verme eylemidir. Elde hastanın yasal olarak geçer­li bir onay açıklamasının bulunduğu vakalar ya da ya­şamsal tehlike taşıyan durumlar bunun dışındadır. Akut bir yaşamsal tehlike varsa ve hasta konuşamayacak durumdaysa, hukuki içtihat "muhtemel muvafakat"e da­yandırılır.

Muvafakat (onama, kabul etme, rıza gösterme) açıkla­ması için koşul, her zaman, hastanın müdahale hakkın­da yeterince bilgilendirilmesidir. Hastanın aydınlatıl­masına şu konular girer:
Ameliyatın anlamı.
Ameliyatın olası riskleri.
Seçilen ameliyat yöntemi ve olası alternatifler.
Doktor, aydınlatma konuşmasında hastayı ameliyatın akışı ve özel riskleri konusunda ayrıntılı bir biçimde bilgi­lendirmekle yükümlüdür. Bu arada, hastanın bu açıklama­ları doğru anladığından da emin olmalıdır. Ameliyattan sonra, doktorun bu konuyu önemsemediği kanıtlarıyla or­taya konabilirse—müdahalenin gerekliliği çok açık olsa ve hiçbir komplikasyon çıkmasa bile—ameliyat hukuka aykırı olarak yapılmış sayılır. Doktorlar bu konuda, hukuki ge­rekliliklerle hastanın korkuları arasındaki ince sınırda hare­ket etmek zorundadırlar.