Kolon Kanseri Belirtileri ve Kolorektal Kanser Nasıl Oluşur?
Kolorektal kanser kalın barsağın herhangi bir yerinde ortaya çıkabildiğinden kolon ve rektum kanserleri önümüzdeki birkaç bölümde birarada ele alınacak, ancak tedaviye ilişkin bölümlerde ayrı başlıklar altında incelenecektir.
Kanser, hasar görmüş ya da yaşlanmış hücrelerin ölmesine ve yerlerine yenilerinin geçmesine olanak veren normal dengenin bir biçimde bozulmasıyla hücrelerin kontrolsüz büyümesi sonucu oluşur. Kolon ve rektum kanserlerinin çoğu, barsağı kaplayan mukozadan çıkıntı yapan ufak iyi huylu (kanseröz olmayan) oluşumlardan, yani poliplerden gelişir. Kolon ve rektumda poliplere çok rastlanır, özellikle de 50 yaşından sonra.
Pek çok polip iyi huylu kalır, ama bazısı zamanla kötücül (kanseröz) olur. Bu, özellikle adenomatöz polipler olarak bilinen tip için geçerlidir
Bilim insanları, kolonun iç yüzünü kaplayan hücrelerin DNA'sın-da, polip ve sonuç olarak da kolon kanseri gelişimine olanak veren genetik bir dizi değişikliği tanımlamıştır. Kolon kanserinin kalıtsal tipleri de vardır, ama söz konusu genetik değişikliklerin çoğu yaşa ve çeşitli çevresel öğelere bağlıdır.
Risk Faktörleri ve kolon kanseri metastazi
Kolorektal kanserin neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmiyor. Bazı insanlar kendilerini belli kanser tiplerine normalkı dışında yatkın bırakan genler ve bazı insanlar da kolorektal kolon kanserine özgü genler taşımaktadır. Aslında kolon kanserini prekanseröz aşamada saptamak görece kolay olduğundan, ilk saptanan ve üzerinde araştırmalar yapılan kanserle bağlantılı genler arasında kolon kanserinde rol alan genler bulunmaktadır.
Bazı kanserlerin, toksinler gibi çevresel bir etmene ya da beslenme ve sigara içmek gibi yaşam biçimi unsurlarına bağlı olarak bu genleri taşıyan hücrelerin zarar görmesi sonucu oluştuğu düşünülüyor. Pek çok diğer kanser tipinde olduğu gibi yaşlanmak da bir risk faktörüdür; ne kadar uzun yaşarsanız kolorektal kanseri tetikleyebilen etkilere o kadar açık olursunuz.
Eskiden, kolorektal kanserin erkeklere özgü bir hastalık olduğu düşünülürdü. Öte yandan cinsiyet açısından bakıldığında kadınlar ve erkekler için eşit olasılık söz konusudur. Araştırmalar, erkeklerde bu kanserlerin kadınlara göre biraz daha fazla görüldüğünü ve erkeklerde kolon kanseri kadınlarda ise rektal kanser riskinin daha fazla olduğunu gösteriyor.
Kolon kanseri için başlıca risk faktörleri yaş, bireyde ya da ailede kanser öyküsü, yaşam biçimi ve beslenmedir. (kolon kanseri kemoterapi)
Yaş
Pek çok kanser için risk yaşla birlikte artar, kolon kanseri için de bu geçerlidir. Kolorektal kanser tanısı konan hastaların % 90'dan fazlası 50 yaşının üzerindedir.
Genetik faktörler ya da kronik inflamatuvar barsak hastalığı söz konusu değilse, kolorektal kanser gençleri çok az etkiler. Bunun nedeni kısmen, yaşam süresi uzadıkça kanserin gelişimi için daha çok zaman ortaya çıkması olabilir. Kolon ve rektum kanserlerinin yedi ile on yıllık bir zaman içinde ademomatöz poliplerden geliştiği düşünülmektedir.
Bu durum, 50 yaşını geçtikten sonra düzenli kolonoskopi yaptırmak için yeterli bir nedendir, çünkü hekimin bulacağı poliplerin çoğu kolonoskopi sırasında alınabilir. Kolorektal kanser taraması önemlidir. Bu taramalara daha erken bir yaşta başlamanızın daha iyi olup olmayacağı hemen hemen tamamen aile öykünüze bağlıdır.
Aile Öyküsü ve kolon kanserleri
Kolorektal kanserlerin yaklaşık %15'inin kalıtsal olduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle, yakın akrabalarınızın hastalık öyküsünü bilmeniz ve bu bilgiyi çocuklarınıza da aktarmanız önemlidir. Ailede kolorektal kanser öyküsü olması riskinizi artırır. Bu da ortalama birine göre daha sık tarama yaptırmanız gerektiği anlamına gelir.
Birinci derecede akrabalarınızdan biri ya da daha çoğunda kolorektal kanser ortaya çıktıysa sizin de riskiniz artmıştır. Kansere 60 yaşından önce yakalanmışlarsa riskiniz daha da yüksek demektir. Birinci derece akrabalarınız, ebeveyniniz, kardeşleriniz ve çocuklarınızda. Ailenizde adenomatöz polip ve endometrial kanser, mide ya da mesane kanseri öyküsü varsa da riskiniz artar.
Ailede birkaç kuşakta görülen kanserlere pek çok olguda, çevresel ya da yaşam biçimi etmenleri neden olmaktadır, ancak bazı bireylerde kalıtsal genetik yatkınlık vardır. Tüm kolorektal kanserlerin izi sürülecek olursa, yaklaşık %3-5'i bizi belli genlere ulaştırabilir. Kolon ya da rektum kanserinin en yaygın genetik nedenleri "polipozis olmayan kalıtımsal kolorektal kanser" (HNPCC) ve "ailesel adenomatöz polipozis"dir (FAP).
Genetik testler ve danışma. Ailenizde pek çok kişide kanser ortaya çıktıysa çeşitli kalıtsal genetik etmenlerin biraraya gelmiş olması sizi ve çocuklarınızı kansere yatkın kılabilir. Özel bir biçimde bir araya gelmiş genetik etmenler kalıtımla size geçmemiş olabilir, bu durumda diğer aile üyelerinde kanser ortaya çıksa bile siz etkilenmeyebilirsiniz. Kanser ailenizde kalıtımsal gibi gözüküyorsa, bireysel riskinizi saptamakta yardımcı olabilecek genetik üzerinde uzman birine danışın
Tıbbi öykünüz ve kolon kanser
Kolon kanserine yakalanma olasılığınızı ve ne sıklıkla taramadan geçmeniz gerektiğini saptamada en önemli etmen tıbbi öykünüzdür. Sizin için gerekli olanları değerlendirebilmesi için hekiminizin aşağıda sıralanan öğeleri bilmesi gerekir:
Kişisel kanser öyküsü. Daha önce kolorektal kansere yakalandıy-sanız kanserin yinelemesi veya ikinci bir primer kansere yakalanma riskiniz yüksektir. Endometrial kanser, mesane ve mide kanseri gibi bazı diğer kanser tipleri de kolon kanserine yakalanma riskini artırır. Kuşaktan kuşağa geçme gibi bir durum varsa risk daha da artar.
Kişisel polip veya diğer barsak hastalıkları öyküsü. Kolorektal kanserlerin çoğu poliplerden geliştiğinden ne kadar çok polipiniz varsa kolon kanserine yakalanma riskiniz de o kadar artar. Kötücül olma olasılığı daha yüksek olan adenomatöz tipte tek bir polipiniz bile varsa ve bir santimetre ya da daha büyükse hekiminiz sık sık taramadan geçmenizi önerecektir. Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi kronik inflamatuvar barsak hastalığı olanlarda da kolorektal kanser riski daha yüksektir.
Kişisel tip 2 diyabet öyküsü. Tip 2 diyabet tanısı, kolorektal kanser veya polip riskini %50 artırır. Hareketsizlik, yüksek kalorili beslenme ve aşırı kilolu veya obez olmak gibi Tip 2 diyabet üzerinde etkili olan yaşam biçimi etmenleri kolorektal kanser için de geçerlidir.
Yaşam biçiminiz ve beslenme
Araştırmalar bazı davranış biçimlerinin kolorektal kanserle ilişkili olduğunu gösteriyor. Örneğin fiziksel olarak hareketsizseniz, obezseniz, aşırı alkol tüketiyorsanız veya kırmızı ya da işlenmiş et, rafine edilmiş tahıl ve hayvansal kaynaklı yağlar başta olmak üzere yağ açısından zengin besleniyorsanız kolon kanserine yakalanma riskiniz artar. Ayrıca, sigara içenlerin kolorektal kansere yakalanma olasılığı içmeyenlere göre %30-40 daha fazladır.