Kolon Kanseri ve Yaygın Görülen Sindirim Sorunları
Sindirim sisteminde bir şeyler ters gittiğinde genellikle bu ağrı ve sıkıntı vererek kendini hemen belli eder.
Yaygın sorunlar mide bozukluğu, kabızlık ve ishaldir. Bunlar genellikle ciddi değildir ve uzun sürmez ama bazı sorunlar, tıpkı irritabl barsak sendromunda (IBS) olduğu gibi kronikleşebilir. Gastrik reflü ve ülser gibi sorunlar sadece üst gastrointestinal kanalda ortaya çıkar. Bunların hiçbiriyle kolorektal kanser riski arasında bilinen bir bağlantı yoktur, ancak tuvalete çıkma alışkanlıklarındaki bir değişiklik kolon kanseri belirtisi olabilir.
Bazı tip inflamatuvar barsak hastalıkları ile kolon kanseri riskinin yüksek olması arasında bağlantı vardır. Bunlar arasında Crohn hastalığı ve ülseratif kolit sayılabilir. Bu kronik hastalıklar genellikle sindirim sisteminin işleyişinde bir sorun olduğunu işaret eden kanama ve ağrı gibi belirtilere neden olur.
Öte yandan kolon ve rektum kanserleri erken evrede hiç belirti göstermeyebilir ya da çok az belirti verebilir. Kolorektal kanser yavaş ilerler, erken evrelerinde sindirim sisteminin işleyişini genellikle etkilemez ve bir süre fark edilmeyebilir. Bu kötü haberdir, çünkü belirtiler fark edilebilir olana kadar hastalık ilerleyebilir.
Kolorektal kanseri ve egzersiz
Büyük olasılıkla olur. Bir dizi araştırma egzersizin hem kolon hem de rektal kanser risklerini azaltabileceğini düşündürüyor. Örneğin, 300.000'den fazla kişiyi kapsayan ve Cancer Causes & Control dergisinde yayımlanan yakın tarihli bir araştırmada elde edilen bulgular, haftada en az beş kez egzersiz veya spor yapan erkeklerin, ender olarak egzersiz yapan ya da hiç yapmayanlara göre kolon ya da rektum kanserine yakalanma olasılığının daha az olduğunu düşündürüyor. Kadınlar üzerindeki bulgular da benzer çizgide. Ayrıca ne kadar çok zaman hareketsiz geçirilirse kişinin kolon kanserine yakalanma olasılığının o kadar arttığı saptandı.
Egzersizin neden kolon kanseri riskini azaltabildiği çok iyi anlaşılmış değildir. Bunun nedeni egzersizin bağışıklık sistemini güçlendirmesi ya da kolon kanseri riskiyle bağlantılandırılan insülin ve insülin benzeri büyüme etmenlerinin düzeyini azaltıyor olması olabilir. Egzersizin rektal kanser riskini neden azaltıyor olabileceğinin cevabı ise daha da belirsizdir.
Yine de hareket etmenin gerekli olduğu açıkça anlaşılmaktadır ve başlamak için hiçbir zaman çok geç değildir. Söz konusu araştırmadan elde edilen bir başka bulgu da şu anda spor yapmanızın, onlu ya da yirmili yaşlarınızda spor yapmış olmanızdan belki daha önemli olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca unutmayın egzersizin mutlaka bir spor salonunda ya da bir spor biçiminde yapılması zorunlu değildir. Araba kullanmak veya televizyon seyretmek yerine yürümek veya asansör kullanmak yerine merdivenlerden çıkmak gibi tercihlerle de günlük hareket düzeyinizi artırabilirsiniz.