Anestezi Sonrasi ve Komplikasyonlar

Anestezi Sonrası İşlemler

Hastaların Hastanedeki Odalarına Geri Dönmeleri


Hastaların odalarına dönmeleri ile anestezi uzmanının işinin büyük bölümü, tamamlanmış olur. Buna rağmen has­taların hastanede kaldıkları süre içerisinde anestezi uzmanı geç ortaya çıkabilecek sorunlar açısından hastalarının takip­lerini sürdürmeye devam eder, erken dönemde planlanan ağrı tedavisinin etkinliğini denetler. Daha sonraları cerrahi ekip ile görüş alışverişinde bulunarak solunum, dolaşım ve mer­kez sinir sistemi başta olmak üzere tüm sistemlerin işleyişi­nin normale dönüp dönmediğini, bu konuda herhangi bir so­runun ortaya çıkmadığını kontrol eder. Bu denetimler biraz daha uzaktan ve cerrahi ekip ile yapılan işbirliği ile sürdü­rülür.

Anesteziden Sonra

Hastalar koruma refleksleri tamamen geri gelse, bi­linçleri açılmış olsa, organların işleyişi normal sınırlar içeri­sinde olsa bile belli bir süre daha anestezi ilaçlarının etkisi altındadırlar. Bu etkinin süresi kişiden kişiye değişiklik gös­terir. Anesteziden açılmaya başlayan hastalarda önce bilinç geri gelmeye başlar. Bilincin geri gelişi sırasında başlangıçta bir oriyantasyon bozukluğu görülebilir. Hastalar bazen ne­rede, ne için bulunduklarını tanıyıp hatırlamakta zorluk çe­kebilirler. Hastalar bu dönemde çift görmeden şikayet edebi­lirler. Kısa süreli hafıza kaybı olabilir. Bazı işitme sorunları yaşayabilirler. Yine bu dönemde baş dönmesi görülebilir. Ameliyat gününe özgü olan bu şikayetler genelde ertesi güne sarkmadan kendiliğinden geçer. Günü birlik ameliyatlar son­rasında bu tür şikayetleri olmayan, bilinçleri tamamen açılan, ağrı duymaları önlenmiş olan ve yürüyebilecek hale gelen hastalar cerrahi nedenle hastanede kalmaları gerekmiyor ise ilaçlan düzenlendikten ve nelere dikkat edecekleri ile ilgili tavsiyeler verildikten sonra evlerine gönderilirler.

Anestezi sonrası komplikasyonlar

Eve gönderilen veya hastanede alıkoyulan tüm hasta­larda normale dönüş yavaş yavaş olur. Yine de bu hastaların yanlarında bir refakatçi bulunmalıdır. Hastalar hareket sıra­sında zorluk çekebilirler. Bu nedenle eve giden hastaların gece yalnız kalmamalarına dikkat etmek gerekir.
Yeme ve içmeye de yavaş yavaş geçmek gerekir. Bu-lantı-kusma şikayetleri söz konusu değilse beslenmeye sıvı gıdalar ile başlamak gerekir. Önce az miktarlarda su ile baş­lanmalı daha sonra taze sıkılmış meyve sulan çay ve ıhlamur gibi sıvılar ile miktar giderek arttırılarak devam edilmelidir. Bu dönemde hastalar süt, kahve, ve çikolatalı gıdalar alma­malı, alkollü içkiler içmemelidir.

Hastalar 24 saat hatta biraz daha uzun bir süre geçme­den araba kullanmamalı, işi ile ilgili önemli kararlar vermeye kalmamalı, her hangi bir elektrikli ve mekanik alet kullan­mamalıdır. Çünkü ilaçların etkileri geçmiş gibi görünse de vücuttan tamamen atılmamış olabilirler. Az miktarda da olsa kalan artık ilaçlar beceri ve karar verme yeteneklerini olum­suz etkiler.

Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme

Madde 7- Hasta, sağlık hizmetlerinden nasıl faydalana­bileceği konusunda bilgi isteyebilir. Bu hak, hangi sağlık kuru­luşundan hangi şartlara göre faydalanılabileceğini, sağlık kurum ve kuruluşları tarafından verilen her türlü hizmet ve imkanın neler olduğunu ve müracaat edilen kuruluşta verilen sağlık hizmetlerinden faydalanma usulüne öğrenme haklarını da kap­sar. Bütün sağlık kurum ve kuruluşlan, hastayı birinci fıkra uyannca bilgilendirmek için yeterli teknik donanımı haiz birimi oluşturmak; bu birimde, hastaya kesin ve yeterli bilgi verebile­cek nitelik ve ehliyete sahip personeli daimi olarak istihdam etmek ve hastanın ihtiyacı olan birimlere kolayca ulaşabilme­sini temin etmek üzere, kuruluşun uygun yerlerinde bilgilendi­rici tabela, broşür ve işaretler bulundurmak gibi tedbirleri almak zorundadırlar.

Madde 9- Hastaya talebi halinde, kendisine sağlık hiz­meti verecek veya vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimlikleri, görev ve unvanları hakkında bilgi verilir. Mevzuat ile belirlenmiş usullere uyulmak şartı ile hastanın, kendisine sağlık hizmeti verecek olan personeli serbestçe seçme, tedavisi ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyo­nunu istemek hakkı vardır. Personeli seçme, tabibi değiştirme ve konsültasvon isteme haklan kullanıldığında, mevzuat ile belirlenen ücret farkı, bu haklan kullanan hasta taralından karşıla­nır.

Madde 15- Hasta; sağlık durumunu, kendisine uygulana­cak tıbbi işlemleri, bunların faydaları ve muhtemel sakıncaları, alternatif tıbbi müdahale usulleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçlan ve hastalığın seyri ve neticeleri konusunda sözlü veya yazılı olarak bilgi is­temek hakkına sahiptir. Sağlık durumu ile ilgili gereken bilgiyi, bizzat hasta veya hastanın küçük, temyiz kudretinden yoksun veya kısıtlı olması halinde velisi veya vasisi isteyebilir. Hasta, sağlık durumu hakkında bilgi almak üzere bir başkasına da yetki verebilir. Gerek görülen hallerde yetkinin belgelendiril­mesi istenilebilir.
Hasta, tedavisi ile ilgilenen tabip dışında bir başka tabip­ten de sağlık durumu hakkında bilgi alabilir.

Madde 18 - Bilgi, gerektiğinde tercüman kullanılarak, hastanın anlayabileceği şekilde, tıbbi terimler mümkün oldu­ğunca kullanılmadan, tereddüt ve şüpheye yer verilmeden ve hastanın ruhi durumuna uygun ve nazik bir ifade ile verilir.

Rıza Olmaksızın Tıbbi Ameliyeye Tabi Tutulmama

Madde 22- Kanunda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olma­yan bir şekilde tıbbi ameliyeye tabi tutulamaz. Bir suç işlediği veya buna iştirak ettiği şüphesi altında bulunan kişinin işlediği suçun muhtemel delillerinin, kendisinin veya mağdurun vücu­dunda olduğu düşünülen hallerde; bu delillerin ortaya çıkarıl­ması için sanığın veya mağdurun tıbbi ameliyeye tabi tutulması, hakimin kararına bağlıdır. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bu ameliye, cumhuriyet savcısının talebi üzerine yapılabi­lir.

Hastanın Rızası ve İzin

Madde 24- Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta küçük veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır. Hastanın, velisinin veya vasisinin olmadığı veya hazır bulunamadığı veya hastanın ifade gücünün olmadığı hallerde, bu şart aranmaz. Kanuni temsilci tarafından muvafakat veril­meyen hallerde, müdahalede bulunmak tıbben gerekli ise, vela­yet ve vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede bulunulabil-mesi; Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri uyannca mah­keme kararına bağlıdır. Kanuni temsilciden veya mahkemeden izin alınması zaman gerektirecek ve hastaya derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlarından birisi teh­dit altına girecek ise, izin şartı aranmaz. Üçüncü fıkrada belir­tilen ve hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil haller haricinde, rızanın her zaman geri alınması mümkündür. Rızanın geri alınması, hastanın tedaviyi reddetmesi anlamına gelir. Rızanın müdahale başladıktan sonra geri alınması, ancak tıbbi yönden sakınca bulunmaması şartına bağlıdır.

Rızanın Kapsamı

Madde 31- Rıza alınırken hastanın veya kanuni temsilci­sinin tıbbi müdahalenin konusu ve sonuçları hakkında bilgilen­dirilip aydınlatılması esastır. Hastanın, uygulanacak tıbbi mü­dahale için verdiği rıza, bu müdahalenin gerektirdiği sair tıbbi işlemleri de kapsar. Ancak, tıbbi işlemlerin uygulanmasında, bu yönetmelikte ve diğer mevzuatta belirlenen hakların ihlal edil­memesi için azami ihtimam gösterilir.