Kabızlık ve Beden Sağlığı
Bedenin Çalıştırılması
Modern yaşam bedensel çalışma isteyen bütün davranışları giderek yok eden bir düzen içindedir. Gitgide daha oturgan, hareketi az bir yaşam sürdürülmektedir. Fakat bu gelişme sağlık açısından birçok sorunu da beraberinde getirmekte ve uygarlık hastalıklarındaki önemli artış ve özellikle kabızlık sıklığının büyük bir kısmından sorumlu bulunmaktadır. Gerçekten bedensel çalışma eksiği iki esas mekanizma ile bağırsak geçişi bozukluğuna neden olabilmektedir:
Bir taraftan kalori gereksinimi azaldığı için, daha az miktarda yenilmekte ve bu nedenle dışkı hacmi azalmakta;
Diğer taraftan kaslar gerginliklerini kaybederek, bağırsak geçişinin yavaşlamasına ve dışkılamanın güçleşmesine neden olmaktadır.
En az düzeyde de olsa, bedensel çalışmanın kabızlığın doğal tedavisini tamamlayan etkisi vardır. İhmal edilmemesi gereken iki çeşit bedensel çalışma mevcuttur:
Günlük olağan faaliyetlere bağlı bedensel çalışma
Düzenli olarak yapılması gereken ilave bedensel çalışma.
Çalışma ve Günlük Eylemler
Günlük olağan çalışma sırasında çeşitli bedensel eylemler yapılması olanağı vardır. Fakat bunlar genel olarak önemsenmemektedir. Dolayısıyla,
Yürümeli, Yürümeli, Yürümelidir!
Yürümek insanın en doğal bedensel eylemdir. Alışveriş yapmak veya işe gitmek için yürümek yerine özel araba veya toplu taşıtlar kullanılmaktadır. Sabahlan 10 dakika daha erken kalkmalı ve 10-15 dakika yürümelidir. Bunu mümkünse akşamları eve dönerken de yapmalıdır.
Daha Az Oturup, Daha Çok Ayakta Kalmayı Bilmelidir!
Toplu taşıtlara binildiğinde, mutfakta veya iş yerinde meslektaşlardan biriyle bir konuyu görüşürken hemen oturmak gibi bir alışkanlık yerine, aksine imkan bulunduğu sürece ayakta kalma alışkanlığı edinilmelidir. Bir omuzu duvara dayayarak ayakta olmak yerine, ayaklar hafifçe açık, kalçalar yatay durumda dik durmalıdır. Böylece organizmanın en önemli kasları çalışmaya başlar ve gerginliklerini korur.
Yaşam Boyu Düzenli Spor Yapmalıdır!
Günlük yaşantıda gereken en az bedensel faaliyete yeniden dönmenin gereğini görmüştük. Bu yaşam sağlığı düzenli bir spor uygulaması ile tamamlanmalıdır. Bu düzenli olma koşulu, yapılan sporun cins ve yoğunluğundan daha önemlidir. 3-4 devreye bölünmüş olarak, her hafta 2-3 saat spor yapmak gereklidir.
Bütün bedensel çalışmalar yapılabilir; fakat asla zorlanmamalıdır! Yani gerçek gücün ötesinde spor yapmamalıdır. Şu halde ağır gayret gerektiren bir sporu değil, fakat uzun süreli olan, hafif gayret gerektiren sporu seçmelidir. Tamamen yorucu ve çok terletici bir çalışma söz konusu değildir. Bedensel eylem herşeyden önce bir gevşeme gibi hissedilmeli, bazen az yorucu, fakat asla bitkinlik yaratıcı olmamalıdır.
Sınırın aşılmadığını denetlemek için, sol elin başparmağı hizasında el bileğinin ön yüzünün dış kısmı hizasına, sağ elin işaret ve orta parmaklan birleştirilip yerleştirilerek 1 dakikalık nabız sayısı hesaplanır. Bu aynı zamanda kalp atış hızıdır. Bunun yükselmemesi tercih edilir ve dakikada 110-120 vuruşu geçmemelidir. Şayet bu değerlerin üzerinde iseniz, derhal çalışmanızı durdurup dinlenmelisiniz.
Bilhassa yıllar boyu hiç bir spor yapmadan böyle bir bedensel çalışmaya birdenbire girişildiğinde, bu gözlem çok önemlidir. İhtiyatlı olmalı ve ilk günlerin merak ve heyecanı ile spora kendim kaptırmamalıdır. Gerçekten çok uzun süre bisiklete binme veya yine çok uzun süreli jimnastik yapmanın tehlikeleri olduğunu düşünmeli, sonraki günlerde yapılması gereken bütün bedensel çalışmalar için cesaret kırıcı olabilecek kas tutulmalarına ve kırıklığa maruz kalmamalıdır.
Bütün bu koşullara uyulduğunda her türlü spor yapılabilir. Bedensel yetenekle spor arasında uyum yapmayı ve elverişli kalp hızını muhafaza etmeyi bilmelidir.
Yaşam boyu sporun organik yıpranma nedeni ile erken yaşlanmayı, bedensel ve ruhsal çöküntüyü-önlediğini, insanları hastalıklara ve hayat şartlarına karşı daha dirençli yaptığını gören uygar ülkeler, bunu en ucuz bir koruyucu hekimlik uygulaması kabul etmişlerdir. Sürekli spor bir nevi yaşam sigortasıdır.
Sürekli spor kadın-erkek, genç-yaşlı, sağlam-hasta herkesin yaş, güç ve yeteneklerine uygun olarak, içinde çok yorucu değil, hafif bir zorlamanın bulunduğu bir beden faaliyetini ömür boyu sürdürmesi şeklinde tanımlanabilir.
Klasik spor anlayışında bütün hesap ve programlar rekortmen yetiştirmek için yapıldığından, spor yalnızca yarışma tutkusu içinde olan küçük bir istekli grubun elinde kalır. Oysa yaşam boyu spora yarışmacı olmak düşüncesiyle başlanmadığından sporu azınlığın tekelinden çıkarır ve onu herkesin ilgilenebileceği bir duruma sokar. Yaşam boyu sporda kişi ne kendisiyle ve ne de başkalarıyla yarışır.
Hareketsiz yaşamda kaslar zayıflar, iskelet sistemi esnekliğini ve gücünü yitirir. Kemiklerde erken kireçlenmeler olur. Sporun sağladığı ruhsal denge, rahatlık ve kendine güvenme duygusu, birçok ruhsal rahatsızlıkları, davranış bozukluklarını ortadan kaldırır ya da azaltır. Bütün gün zihinsel yorgunluk ve aşırı sorumluluk içinde çalışanlarda görülen bezginlik, sinirlilik, uykusuzluk, kabızlık ve hazımsızlık gibi şikayetler, sürekli spor yapanlarda azalır.
Bütün bu hastalıklar hareketsiz yaşama doğanın verdiği bir cezadır.