Sistoskopi Nedir
IS tanısında spesifik diagnostik kriterlerin bulunmayışı sistoskopiyi tanı için gerekli kılmaktadır. Tipik sistoskopik bulguların birçoğu diğer mesane patolojilerinde de rastlanır. Hunner ülseri ve azalmış mesane kapasitesi (400 mialtında) klasik (ülserli) IS için 2 tipik bulgudur. Aslında ülser terimi biraz yanıltıcıdır, çünkü bu lezyon bilinen kronik ülser değildir; mukoza ve submukozanın incelmiş göründüğü bir alandır ve çoğunlukla yüzeyi fibrin veya koagulumla örtülüdür^?). Messing ve Stamey'in erken IS diye tanımladığı ülsersiz, normal mesane kapasitesine sahip IS'lerde ise sistoskopide multipl glomerülasyoniar (Stravvberry hemorajiler) görülür. Glomerülasyon toplu iğne başı büyüklüğünde peteşiel hemorajiler şeklinde gözlenir. Redistansiyon ile daha geniş hemorajik alanlar meydana gelir. Ülserler genellikle kubbede lokalizedir. Trigon tipik olarak korunmuştur. Sistoskopik bulgular ile semptomların yoğunluğu arasında korelasyon yoktur.
Histopatoloji ve sistit neden olur
Bazı yazarlar IS de nonspesifik morfolojik bulguların varlığına işaret ederek patolojinin rolünün tanıda çok kısıtlı olduğunu vurgularken, bazı yazarlar ise biopsinin diğer önemli hastalıkların (örn.: insitu karsinom) eliminasyonu açısından önemli olduğunu iddia etmişlerdir(19). Ancak 1990'da Johannson'ın kapsamlı çalışmasında IS de ışık mikroskopisinde gözlenen bulgular incelenmiş ve 2 klinik IS subtipinde (ülserii-klasik ve ülsersiz, erken IS) birbirinden farklı ancak karakteristik histopatolojik bulguların varlığı gösterilmiştir(27). Klasik tipte, ülserli alandan alınan biopside yüzeyleri çoğunlukla eksüda ile kaplı kama şeklinde mukoza kaybı görülmüştür(27,50).
Bu kısımda epitel ya tamamen kaybolmuş ya da eksüda içinde kalıntı halinde izlenmiştir. Ülser tabanında granülasyon dokusu çoğunlukla mevcuttur. Ülserin çevresindeki mukozada ise ürotelium incelmiş, bazı alanlarda tamamen dökülmüştür. Nadiren çevre mukozada metaplazik değişiklere de rastlanır. Erken IS ise mukoza rüptürü ve bu alanda submukozada hemorajilerle karakterizedir. Lamina propriada granülasyon dokusu veya mononükleer iltihabi hücre infiltrasyonu da mevcuttur.
Sistit antibiyotik ve sistoskopi
Ayrıca IS de lamina propriada Tamm-Horsfall proteini olduğu iddia edilen proteinöz madde birçok yazar tarafından tammlanmıştır(9,16,25). Bütün bunların dışında damar duvarlarında değişiklikler, vaskulit, lamina propria ve kas tabakasında fibrozis, perinöral mononükleer iltihabi hücre infiltrasyonu da tarif edilmiş-tir Yapılan çalışmalarda IS'de mesane duvarında mast hücreleriyle ilgili çok çelişkili sonuçlar elde edilmiştir. Kimi yazarlara göre IS de detrusor mastozitozisi tanı için en önemli bulgu iken, bazı yazarlar da diğer mesane patolojilerinde de mast hücre artışının bulunduğu, bu nedenle derin tabakalarda mast hücrelerinin varlığının IS için spesifik sayılamayacağını öne sürmüşlerdir
IS de direkt immunfloresan ve immunoperoksidaz yöntemleriyle immung-lobulin depolanmaları literatürde bildirilmiştir(1,16,35,55). Ayrıca özel boya teknikleri ve ultrastrüktûrel olarak araştırılan GAG tabakasında yer yer incelmeler de tarif edilmiştir.
Sistoskopi Tedavisi ve sonrası
Bugün için IS de tam şifa sağlayacak veya effektif bir tedavi söz konusu değildir. IS tedavisi 2 ana başlık altında özetlenebilir: Medikal ve Cerrahi
Medikal tedavide antiinflamatuar, antispazmodik, antihistaminik, kas gev-şeticiler, yüzey epitelinde koruyucu tabaka oluşturmak amacıyla kullanılan sodyum pentosanpolisülfat (Elmiron) gibi heparin analogu, antidepresan ve analjezik etkisi olan amitriptilin, mast hücrelerinin aktivasyonunu durduran nalmefen, DMSO (Dimethylsulfoxid), silvemitrat, klorpaktın, WCS-90, nifedipin denenmek-tedir
Ağrıyı gidermek amacıyla bazı merkezlerde transkutanöz elektrik sinir stimülasyonu (TENS) kullanılmaktadır
Bütün bu ajanlara karşı cevap bugün için tartışmalıdır.
Cerrahi tedavide de mesane augmentasyonu, üriner diversiyon, lumber sinir kökü dekompresyonuna yönelik cerrahi, substitisyonel sistoplasti, uterosak-ral ligaman rezeksiyonu uygulanmaktadır.