Çocuğun yediklerini midesinden tekrar ağzına getirerek çiğnemesinin nedeni nedir?
Bebeklerin ya da küçük çocukların yuttuktan sonra yarı sindirilmiş besinin bir bölümünü tekrar ağza geri getirerek çiğnemeleri davranışı bir yeme bozukluğudur (Rumination Disorder). Çocuk yeniden çiğnediği yarı sindirilmiş besini tükürebilir veya yutabilir. Böylesi bir davranışla karşılaşıldığında özel bir yeme bozukluğundan söz edebilmemiz için çocuğun daha önce normal bir şekilde besleniyor olması, söz konusu problem davranışın düzenli olarak en az bir aydır çocukta görülmesi gerekir.
Çocuk yeniden çiğneme davranışını ya yemek sırasında ya da yemekten hemen sonra yapar. Bu özel yeme bozukluğundan söz edilebilmesi için, çocukta tekrar eden kusma, tekrar besini ağza getirip çiğneme, kilo kaybı, ağız kokusu, dişlerde çürüme, mide ağrıları ve dilde çatlakların görülmesi gerekir.
Bu yeme bozukluğuna tam olarak neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte etkili olabileceği düşünülen bazı faktörler vardır. Çocuğun fiziksel bir rahatsızlığının olması, hayatında aşırı derecede stresin olması, aile içinde duygusal ya da fiziksel ihmalin olması, çocuğun yarı sindirilmiş olan besinleri yeniden çiğnemesi, onun gevşemesini sağlayan bir davranışa dönüşür.
Yeniden çiğneme şeklinde görülen yeme bozukluğu daha çok küçük çocuklar, bebekler ve zekâ geriliği olan çocuklarda görülür. Erkeklerde kızlara oranla daha çok görülür. Bu yeme bozukluğunun tedavisinde mutlaka bir doktora giderek çocuğun fiziksel olarak bir probleminin olmadığından emin olunması gerekir. Anne babanın öncelikle çocukları ile olan ilişkilerinde kendi tutumları üzerinde durmalarında yarar vardır. Daha sonra çocuğun yaşamında bazı davranışçı düzenlemelere gidebilirler. Sözgelimi çocuğun yemek yerken ve yedikten sonra duruşuna dikkat edilmeli ve duruşu değiştirilmelidir. Çocuk ve anne babası arasındaki ilişkinin geliştirilmesi, çocukla daha çok nitelikli zaman geçirilmesi, ona daha fazla ilgi gösterilmesi çocuğun davranışlarında olumlu yönde değişiklik sağlar. Ayrıca yemek sırasında çocuğun dikkatini dağıtabilecek unsurların da ortadan kaldırılmasında büyük yarar vardır. Beslenme zamanlarının birlikte keyif alınan rahatlatıcı aktivitelere dönüştürülmesi çocuğun rahatlamasını sağlar. Tüm bunlara rağmen eğer problem devam ediyorsa bu kez davranış ortaya çıktığında çocuğun onun ilgi ve dikkatini farklı şeylere yöneltmesi sağlanabilir.
Genellikle bebek ve küçük çocuklarda yarı sindirilmiş olan besini yeniden ağıza getirerek çiğneme davranışı çok uzun sürmeden ortadan kaybolabilir. Ancak eğer çocuğun yaşı büyük ise tedavisi aylar alabilir. Anne babaların daha problem davranışlar ortaya çıkmadan önlem almaları, çocukları ile olan ilişkilerine özen göstermeleri gerekir.
Cocuklarda Televizyon Karsisinda Beslenme
Çocuğu televizyon karşısında beslemek doğru mudur?
Çocuk sürekli araştırmak, öğrenmek ister. Büyüdükçe insanların öğrenme heves ve enerjileri azalır. O yüzden de bütün bir günü çocukla geçirmek oldukça yorucudur. Çocuk sürekli olarak bu hızlı öğrenme evresinde kendisine asistanlık yapılmasına ihtiyaç duyar. Çocuğun oyunları, sosyal ilişkileri anne babaların çocuklarının duygusal gelişimi konusunda takip etmeleri gereken önemli konulardır. Fakat genellikle anne babalan, çocuklarının oyunları ya da ilişkileri üzerine düşünmekten çok onları çocuklarının ne kadar yediği üzerine konuşurken görürüz.
Anne babalar, çocuklarının gün içinde yaptıkları tüm aktivitelerin başında ne kadar yemek yedikleriyle ilgilenirler. Ne kadar yediği, kimi durumlarda nasıl yediğinden hatta ne yediğinden bile daha önem kazanır. Bu nedenle de anne babalar çocuklarını besleyebilmek için türlü yollara başvururlar. Bu yollar arasında en yaygın olarak tercih edileni, çocuğu televizyon karşısında beslemektir. Çocuk ancak annesinin hedeflediği miktarı yedikten sonra,
bir sonraki öğüne kadar rahatlıkla annesinden uzaklaşıp günlük aktiviteleri-ne devam edebilir.
Çocuğu bir şeye daldığı anda beslemenin çocuk açısından değişik sakıncaları vardır. Televizyon aracılığıyla beslerken, çocuk için aslında birinci aktivite televizyon seyretmektir. Çocuğu bir anlamda kendisine fark ettirmeden beslemeye çalışmak çocuğun kendi besleme sorumluluğunu almamasına, bir sofra kültürü edinmemesine ve daha da önemlisi beslenmenin çok da iyi bir şey olmadığı mesajını almasına neden olur. Üstelik de elinde tabakla peşinden koşan bir yetişkinin varlığı çocuk için çok gerekli olan anne baba otoritesini içselleştirmesine, sınırların varlığını deneyimlemesine de engel olur.
Anne babaların çocuklarının davranışlarını birbirlerinden bağımsız süreçler olarak görmemelerinde büyük yarar vardır. Beslensin de nasıl beslenirse beslensin anlayışı çok doğru değildir. Çocuğun beslenme alışkanlığı diğer davranışlarını etkileyebileceği gibi çocuğun genel davranışları da onun beslenme yöntemini etkiler. Anne babaların evde tutarlı bir düzeni oturtmaları çocuğun genel anlamda kendi duygularını kontrol edebilmesine, potansiyelini daha verimli kullanmasına yardım eder.
Çocuk sürekli araştırmak, öğrenmek ister. Büyüdükçe insanların öğrenme heves ve enerjileri azalır. O yüzden de bütün bir günü çocukla geçirmek oldukça yorucudur. Çocuk sürekli olarak bu hızlı öğrenme evresinde kendisine asistanlık yapılmasına ihtiyaç duyar. Çocuğun oyunları, sosyal ilişkileri anne babaların çocuklarının duygusal gelişimi konusunda takip etmeleri gereken önemli konulardır. Fakat genellikle anne babalan, çocuklarının oyunları ya da ilişkileri üzerine düşünmekten çok onları çocuklarının ne kadar yediği üzerine konuşurken görürüz.
Anne babalar, çocuklarının gün içinde yaptıkları tüm aktivitelerin başında ne kadar yemek yedikleriyle ilgilenirler. Ne kadar yediği, kimi durumlarda nasıl yediğinden hatta ne yediğinden bile daha önem kazanır. Bu nedenle de anne babalar çocuklarını besleyebilmek için türlü yollara başvururlar. Bu yollar arasında en yaygın olarak tercih edileni, çocuğu televizyon karşısında beslemektir. Çocuk ancak annesinin hedeflediği miktarı yedikten sonra,
bir sonraki öğüne kadar rahatlıkla annesinden uzaklaşıp günlük aktiviteleri-ne devam edebilir.
Çocuğu bir şeye daldığı anda beslemenin çocuk açısından değişik sakıncaları vardır. Televizyon aracılığıyla beslerken, çocuk için aslında birinci aktivite televizyon seyretmektir. Çocuğu bir anlamda kendisine fark ettirmeden beslemeye çalışmak çocuğun kendi besleme sorumluluğunu almamasına, bir sofra kültürü edinmemesine ve daha da önemlisi beslenmenin çok da iyi bir şey olmadığı mesajını almasına neden olur. Üstelik de elinde tabakla peşinden koşan bir yetişkinin varlığı çocuk için çok gerekli olan anne baba otoritesini içselleştirmesine, sınırların varlığını deneyimlemesine de engel olur.
Anne babaların çocuklarının davranışlarını birbirlerinden bağımsız süreçler olarak görmemelerinde büyük yarar vardır. Beslensin de nasıl beslenirse beslensin anlayışı çok doğru değildir. Çocuğun beslenme alışkanlığı diğer davranışlarını etkileyebileceği gibi çocuğun genel davranışları da onun beslenme yöntemini etkiler. Anne babaların evde tutarlı bir düzeni oturtmaları çocuğun genel anlamda kendi duygularını kontrol edebilmesine, potansiyelini daha verimli kullanmasına yardım eder.
Cocuklarin Beslenmesinde Dikkat Edilecekler
Anne babaların, çocuklarının beslenmesi ile ilgili olarak dikkat etmeleri gerekenler
Çocuğun özgüven sorununun olması ve tüm ilgisini vücuduna vermesi anoreksia için önemli bir risk faktörüdür.
Çocuk çok az yer, yedikten sonrada kendisini kusturabilir, anne babaların bu iki konuya dikkat etmeleri gerekir.
Çocuk önerilere karşı direnç gösterir, anne baba ile arasında tartışmalar yaşanır, bu da ilişkinin kötüleşmesine yol açar. Böylesi bir durumdan kaçınmak için anne babanın soğukkanlılığını korumasında yarar vardır.
Aile içinde beslenme ile ilgili kontrolü anne babanın alması gerekir. Anne babanın neyin pişirileceğinin ve ne kadar yeneceğinin kontrolünü almasında yarar vardır. Bu aynı zaman anne babanın neyin ne kadar yendiğini kontrol etmesini de kolaylaştırır.
Anoreksik olan çocuğun hastaneye yatmasına gerek olup olmadığına dair kararın konunun uzmanı bir doktorla bir likte çok gecikmeden alınması gerekir.
Çocukla birlikte ailenin de psikolojik destek alması gerekebilir.
Çocuğun özgüven sorununun olması ve tüm ilgisini vücuduna vermesi anoreksia için önemli bir risk faktörüdür.
Çocuk çok az yer, yedikten sonrada kendisini kusturabilir, anne babaların bu iki konuya dikkat etmeleri gerekir.
Çocuk önerilere karşı direnç gösterir, anne baba ile arasında tartışmalar yaşanır, bu da ilişkinin kötüleşmesine yol açar. Böylesi bir durumdan kaçınmak için anne babanın soğukkanlılığını korumasında yarar vardır.
Aile içinde beslenme ile ilgili kontrolü anne babanın alması gerekir. Anne babanın neyin pişirileceğinin ve ne kadar yeneceğinin kontrolünü almasında yarar vardır. Bu aynı zaman anne babanın neyin ne kadar yendiğini kontrol etmesini de kolaylaştırır.
Anoreksik olan çocuğun hastaneye yatmasına gerek olup olmadığına dair kararın konunun uzmanı bir doktorla bir likte çok gecikmeden alınması gerekir.
Çocukla birlikte ailenin de psikolojik destek alması gerekebilir.