Bebek Ayakta Sallamak
Bebekleri uyumaları için sallamak doğru mudur?
Sallanma davranışı çocuğa haz verir. Bebekler anne karnındayken annelerinin hareketleriyle sürekli olarak sallanırlar. Doğumdan sonra da kucağa alınıp sallanmaktan aynı nedenden ötürü zevk alırlar. Bu hareketlerle alman haz çocuk büyürken de devam eder. Sadece çocuk büyüdükçe hareketler daha sofistike bir hal alır. Çocuklar yaş ve becerilerine göre ip atlamaktan, zıplamaktan, dans etmekten, kucağa alınıp döndürülmekten, lunaparka gitmekten büyük keyif alırlar.
Özellikle bizim kültürümüzde bebekleri uyutmak için bebeği ayakta sallamak çok yaygın bir yöntemdir. Anne babaların en büyük sıkıntısı ise başlangıçta çocuklarını uyutabilmek için gördükleri tek yöntemin artık çocuğun uyuyabilmesi için tek çareye dönüşmüş olmasıdır. önce uykunun aslında bir veda ediş, kendi başına kalma deneyimi olduğu ve bunun da çocuğun bağımsızlığını geliştirebilmesi için çok önemli olduğu detaylı bir şekilde ele alınmıştı. Çocuğu sallayarak uyutma sadece anne babaya eziyet vermesi bakımından ele alınmamalıdır. Sallanarak uyutulan çocuk kendi başına uyumayı ve gece uyandığında kendi kendisini yatıştırarak yeniden uyuyabilmeyi öğrenemez. Sallanmaya, yani onu hep başkalarının yatıştırmasına ihtiyaç duyar, bağımlılık geliştirir. Elbette bebeğinizin hasta olması gibi özel durumlarda uyumasına sallama yardım ediyorsa bu gibi özel durumlarda bebeği sallama yöntemi seçilebilir. Bunun dışında ise anne babalar daha bebekleri yeni doğduğunda ona kendi başına uyuya-bilme becerisi kazandırmayı amaç edinmelidirler.
Bebek, dünyaya geldiğinde her şeyi anne babasından öğrenir; zamanla da alışkanlık geliştirir. O nedenle de başlangıçtan itibaren anne babanın rahat bir şekilde alacakları kararlı bir tavır bebeğin uyumunu, bağımsızlaşmasını, zamanla kendi kendisine yetebilmesini kolaylaştıracaktır.
Sallanarak uyuma artık bir alışkanlığa dönüştü ise bu alışkanlığın bir başka alışkanlıkla değiştirilmesi çok kolay olmayacaktır. Bebeğinizi birdenbire yalnız bırakmadan onu aşama aşama yalnız bırakmanız gerekir. Başlangıçta bebeğiniz haklı olarak yeni durumu yadırgayarak protesto edecektir. Bebeğin protestolarının da anne babası tarafından hoşgörüyle karşılanması, protesto etmesi için bebeğe izin verilmesi gerekir. Anne babanın kararlı tavrı bebeğin yeni uygulamayı benimsemesine yardım eder.
Bebeklerde Uyku Duzeni ve Aile
Bebeklerde Uyku Düzeni
Anne babanın kendi uyku düzenleri bebekleri/çocukları üzerinde etkili midir?
Anne babaların kendi uyku düzenleri, kendilerinin uyku probleminin olup olmaması, anne ve baba arasında uykuya yaklaşımda farklılıkların olması, anne ya da babanın çalışma saatlerinin çok erken ya da çok geç olması bebeklerinin uykusu üzerinde etkilidir.
Giorgis'in 1987 yılında uyku problemi olan bebekler üzerinde yaptığı bir çalışmada, uyku problemi olan bebeklerin %10'unun babalarında, %26'sının annelerinin ailelerinde, %16'sının ise annelerinde uyku problemi olduğu saptanmıştır. Bu araştırmanın sonuçlan doğrultusunda babadan çok annenin kendisinde ya da ailesinde uyku probleminin olmasının bebek üzerinde etkili olduğu, ancak yine de bu etkinin oranın çok da yüksek olmadığı görülmektedir.
Annenin kendisinin ne kadar kolay uyuduğu ya da uyumakta zorlanıp zorlanmadığı bebeğini uyuturken yaşanan geçişte etkilidir. Kendisi birey olarak uyumakta zorlanan, uyku ile arası çok iyi olmayan ya da tam tersi uykuya çok düşkün olan bir annenin bebeğini ya da çocuğunu uykuya hazırlaması farklı olacaktır. Eğer anne uykuya çok düşkünse bebeğinin başlangıçta normal olan gece uyanmalarını hoşgörüyle karşılaması zor olacak, uykusuz kalması annenin direncini azaltacağından, gergin olmasına neden olacaktır.
Anne ve babanın uyku düzeni arasındaki farklılık bebeklerini uyuturken
ya da uyku beklentisinin süresi üzerinde etkili olur. Eğer bebeğin genel olarak ruh sağlığı büyük ölçüde anne babası ile kurduğu ilişki içinde aralarındaki ritme bağlı ise anne babanın kendi aralarındaki ritmi de bebekleri ile kuracakları ilişki belirleyecektir. Anne babanın birbirleri ile uyumlu olmaları bebeklerine birlikte ortak mesaj vermelerine, yöntemlerinde kararlı ve tutarlı olmalarına, böylece de bebeklerinin kolayca uyum sağlamasına yol açar. Anne baba arasında uyumda bir problem varsa bebek iki farklı yaklaşımı deneyimleyeceği ve yaklaşım farkı anne baba arasında gerilim neden olacağı için bebek yalnız farklı yaklaşımlara değil gerilime de maruz kalır.
Bebeklerinin uyku problemi yaşadığı anne babalar uyku probleminin nedenlerinin teşhisinde ve çözüm yollarının tespitinde kendi uyku düzenlerini de dikkate almalıdırlar; çünkü bebekte bir sorunun olması eğer tıbbi ya da özel bir nedenden kaynaklanmıyorsa anne babası ile arasındaki ilişkinin niteliğinden kaynaklanır. Sorun ne olursa olsun iyileştirilmeye çalışılan da aslında hep bu ilişkinin kendisidir. İlişkide rol oynayan değişkenlerin fark edilmesi anne babanın en çok ihtiyacını duyduğu şeydir.
Anne babanın kendi uyku düzenleri bebekleri/çocukları üzerinde etkili midir?
Anne babaların kendi uyku düzenleri, kendilerinin uyku probleminin olup olmaması, anne ve baba arasında uykuya yaklaşımda farklılıkların olması, anne ya da babanın çalışma saatlerinin çok erken ya da çok geç olması bebeklerinin uykusu üzerinde etkilidir.
Giorgis'in 1987 yılında uyku problemi olan bebekler üzerinde yaptığı bir çalışmada, uyku problemi olan bebeklerin %10'unun babalarında, %26'sının annelerinin ailelerinde, %16'sının ise annelerinde uyku problemi olduğu saptanmıştır. Bu araştırmanın sonuçlan doğrultusunda babadan çok annenin kendisinde ya da ailesinde uyku probleminin olmasının bebek üzerinde etkili olduğu, ancak yine de bu etkinin oranın çok da yüksek olmadığı görülmektedir.
Annenin kendisinin ne kadar kolay uyuduğu ya da uyumakta zorlanıp zorlanmadığı bebeğini uyuturken yaşanan geçişte etkilidir. Kendisi birey olarak uyumakta zorlanan, uyku ile arası çok iyi olmayan ya da tam tersi uykuya çok düşkün olan bir annenin bebeğini ya da çocuğunu uykuya hazırlaması farklı olacaktır. Eğer anne uykuya çok düşkünse bebeğinin başlangıçta normal olan gece uyanmalarını hoşgörüyle karşılaması zor olacak, uykusuz kalması annenin direncini azaltacağından, gergin olmasına neden olacaktır.
Anne ve babanın uyku düzeni arasındaki farklılık bebeklerini uyuturken
ya da uyku beklentisinin süresi üzerinde etkili olur. Eğer bebeğin genel olarak ruh sağlığı büyük ölçüde anne babası ile kurduğu ilişki içinde aralarındaki ritme bağlı ise anne babanın kendi aralarındaki ritmi de bebekleri ile kuracakları ilişki belirleyecektir. Anne babanın birbirleri ile uyumlu olmaları bebeklerine birlikte ortak mesaj vermelerine, yöntemlerinde kararlı ve tutarlı olmalarına, böylece de bebeklerinin kolayca uyum sağlamasına yol açar. Anne baba arasında uyumda bir problem varsa bebek iki farklı yaklaşımı deneyimleyeceği ve yaklaşım farkı anne baba arasında gerilim neden olacağı için bebek yalnız farklı yaklaşımlara değil gerilime de maruz kalır.
Bebeklerinin uyku problemi yaşadığı anne babalar uyku probleminin nedenlerinin teşhisinde ve çözüm yollarının tespitinde kendi uyku düzenlerini de dikkate almalıdırlar; çünkü bebekte bir sorunun olması eğer tıbbi ya da özel bir nedenden kaynaklanmıyorsa anne babası ile arasındaki ilişkinin niteliğinden kaynaklanır. Sorun ne olursa olsun iyileştirilmeye çalışılan da aslında hep bu ilişkinin kendisidir. İlişkide rol oynayan değişkenlerin fark edilmesi anne babanın en çok ihtiyacını duyduğu şeydir.
Bebekle Beraber Uyumak
Bebekle birlikte uyumak doğru mudur?
Pek çok anne baba kendilerince çok haklı nedenlerle bebeklerini yataklarına almak isterler. Özellikle fiziksel temas olmadığında çok zor uyuyan bebekler için bu durum bir kolaylık sağlar. Bu bebekler anne babalarının yatağında onlarla birlikte daha kolay uyuyabilirler. Bazı kültürlerde anne babaların bebekleriyle uyumaları teşvik bile edilmektedir.
Bebeğin anne babasıyla birlikte aynı yatakta uyuması anne babaya da bazı kolaylıklar sağlar. Ebeveynler birlikte uyuduklarında bebeklerini daha rahat kontrol edebilirler. Sözgelimi eğer bebekleri terlerse, çok sıcak hissederse ya da herhangi bir nedenle hareket ettiğinde anne babanın bunu hemen hissederek anında müdahale etme şansları vardır. Doğumdan sonraki ilk haftalarda da bebeklerin böylesi bir yakınlığa, anne babanın yatağında yatmasalar bile onlarla aynı odayı paylaşmaya ihtiyaçları vardır.
Bebekle aynı yatak paylaşıldığında mutlaka dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Çünkü bebeğin her zaman için arada sıkışması ya da çok sıcak hissederek nefes alamaması riskleri de vardır. İşte bütün bu risklerin en aza indirilebilmesi için anne ya da babanın çok yorgun olduğu, ilaç ya da alkol aldığı durumlarda bebeklerini yataklarına almaktan kaçınmaları gerekir. Bebeklerinin terlemeyeceğinden, kendisini çok sıcak hissetmediğinden, bebeğin çevresinde yastık ya da yorgan olmadığından emin olunması önemlidir. Bütün bu risklerden ötürü bebekle birlikte bir kanepe, divan benzeri bir şey üzerinde uyumak tercih edilmelidir.
Pek çok anne baba kendilerince çok haklı nedenlerle bebeklerini yataklarına almak isterler. Özellikle fiziksel temas olmadığında çok zor uyuyan bebekler için bu durum bir kolaylık sağlar. Bu bebekler anne babalarının yatağında onlarla birlikte daha kolay uyuyabilirler. Bazı kültürlerde anne babaların bebekleriyle uyumaları teşvik bile edilmektedir.
Bebeğin anne babasıyla birlikte aynı yatakta uyuması anne babaya da bazı kolaylıklar sağlar. Ebeveynler birlikte uyuduklarında bebeklerini daha rahat kontrol edebilirler. Sözgelimi eğer bebekleri terlerse, çok sıcak hissederse ya da herhangi bir nedenle hareket ettiğinde anne babanın bunu hemen hissederek anında müdahale etme şansları vardır. Doğumdan sonraki ilk haftalarda da bebeklerin böylesi bir yakınlığa, anne babanın yatağında yatmasalar bile onlarla aynı odayı paylaşmaya ihtiyaçları vardır.
Bebekle aynı yatak paylaşıldığında mutlaka dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Çünkü bebeğin her zaman için arada sıkışması ya da çok sıcak hissederek nefes alamaması riskleri de vardır. İşte bütün bu risklerin en aza indirilebilmesi için anne ya da babanın çok yorgun olduğu, ilaç ya da alkol aldığı durumlarda bebeklerini yataklarına almaktan kaçınmaları gerekir. Bebeklerinin terlemeyeceğinden, kendisini çok sıcak hissetmediğinden, bebeğin çevresinde yastık ya da yorgan olmadığından emin olunması önemlidir. Bütün bu risklerden ötürü bebekle birlikte bir kanepe, divan benzeri bir şey üzerinde uyumak tercih edilmelidir.
Patates Zehirlenmesi ve Solanin Nedir
Patates Zehirlenmesi ve Solanin Nedir
Solanin çimlenme sonucu oluşan bir toksin maddedir. Patatesler kışın depolarda bekletilip yaza doğru havaların ısınması ve nemin etkisiyle eğer depolarda doğru koşullarda korunmazlarsa patateslerin üzerinde yeşil renk bir madde oluşur. Bu çimlenmeye yol açar, İşte bu madde solanin maddesidir.
Patateslerin üzerindeki bu madde insanda zehirlenmeye neden olmaktadır. Patateslerde bu zehirlenmeye bu yetersiz koruma yüzünden sebep olmaktadır.
Patateslerin üstünde bulunan bu yeşil yerleri temizleyip tüketmek, mümkünsede bu tür patatesleri hiç tüketmemek en uygunu olacaktır.
Solanin Zehirlenmesi Belirtileri
Eğer patatesleri bu çimlenmiş ve solaninli şeklide tüketirsek mide bulantısı, baş ağrısı, kusma ve hatta ishal gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Bu tür şikayetleriniz mevcutsa en kısa sürede sağlık kuruluşuna giderek durumu bildirmeniz uygun olacaktır.
Solanin çimlenme sonucu oluşan bir toksin maddedir. Patatesler kışın depolarda bekletilip yaza doğru havaların ısınması ve nemin etkisiyle eğer depolarda doğru koşullarda korunmazlarsa patateslerin üzerinde yeşil renk bir madde oluşur. Bu çimlenmeye yol açar, İşte bu madde solanin maddesidir.
Patateslerin üzerindeki bu madde insanda zehirlenmeye neden olmaktadır. Patateslerde bu zehirlenmeye bu yetersiz koruma yüzünden sebep olmaktadır.
Patateslerin üstünde bulunan bu yeşil yerleri temizleyip tüketmek, mümkünsede bu tür patatesleri hiç tüketmemek en uygunu olacaktır.
Solanin Zehirlenmesi Belirtileri
Eğer patatesleri bu çimlenmiş ve solaninli şeklide tüketirsek mide bulantısı, baş ağrısı, kusma ve hatta ishal gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Bu tür şikayetleriniz mevcutsa en kısa sürede sağlık kuruluşuna giderek durumu bildirmeniz uygun olacaktır.
Bebekler İcin Muzik Secimi
Bebekler için müzik seçerken dikkat edilecek noktalar
Önce hangi müziğin sizi en çok rahatlatan müzik olduğuna karar verip, aynı etkiyi bebeğiniz üzerinde de yapıp yapmayacağını deneyebilirsiniz.
Çocukluğunuza ait ninnileri hatırlamaya çalışabilirsiniz; çünkü o ninniler bir zamanlar sizi yatıştırmış olan ninniler olduğu için bebeğiniz üzerinde de etkili olabilir.
Çocuğunuza şarkı söylemeniz için çok güzel bir sese sahip olmanız gerekmez. Üstelik de annesinin sesi bebek için her zaman özeldir.
Bebeğinize şarkı söylemeniz onunla aranızdaki bağı da güçlendireceği gibi beraberliğinizden ortaklaşa keyif almanızı da sağlar.
Bebeğinizin gecenin bir vakti ağlayarak uyandığı ve yeniden uyuyamadığı zamanlarda alışık olduğu bir müziği duyması onun kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır.
Bebekler tanıdık şarkıları dinlemekten büyük keyif alırlar, o nedenle de bebeğinize tekrar tekrar aynı şarkıları söylemeniz onun hoşuna gidecektir.
Bir taraftan bebeğinize şarkı söylerken bir taraftan da yavaş bir şekilde bebeğiniz kucağınızda iken sallanmanız bebeğinizi ayrıca rahatlatacaktır.
Üstelik de annenin bir şarkıyı keyifle bebeğine mırıldanması sadece bebeğini değiı annenin kendisini de yatıştıracağından annenin bebeği ile olan ilişkisine müziği de dahil etmesi yararlı olacaktır.
Önce hangi müziğin sizi en çok rahatlatan müzik olduğuna karar verip, aynı etkiyi bebeğiniz üzerinde de yapıp yapmayacağını deneyebilirsiniz.
Çocukluğunuza ait ninnileri hatırlamaya çalışabilirsiniz; çünkü o ninniler bir zamanlar sizi yatıştırmış olan ninniler olduğu için bebeğiniz üzerinde de etkili olabilir.
Çocuğunuza şarkı söylemeniz için çok güzel bir sese sahip olmanız gerekmez. Üstelik de annesinin sesi bebek için her zaman özeldir.
Bebeğinize şarkı söylemeniz onunla aranızdaki bağı da güçlendireceği gibi beraberliğinizden ortaklaşa keyif almanızı da sağlar.
Bebeğinizin gecenin bir vakti ağlayarak uyandığı ve yeniden uyuyamadığı zamanlarda alışık olduğu bir müziği duyması onun kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır.
Bebekler tanıdık şarkıları dinlemekten büyük keyif alırlar, o nedenle de bebeğinize tekrar tekrar aynı şarkıları söylemeniz onun hoşuna gidecektir.
Bir taraftan bebeğinize şarkı söylerken bir taraftan da yavaş bir şekilde bebeğiniz kucağınızda iken sallanmanız bebeğinizi ayrıca rahatlatacaktır.
Üstelik de annenin bir şarkıyı keyifle bebeğine mırıldanması sadece bebeğini değiı annenin kendisini de yatıştıracağından annenin bebeği ile olan ilişkisine müziği de dahil etmesi yararlı olacaktır.
Bebeklerde Muzik ve Uyku
Müzik dinletmek bebeğin uyumasını kolaylaştırır mı?
Uyuyamayan bir bebeği uyutmak ya da ağlayan bebeği susturmak için sihirli bir formül yoktur. Fakat eğer müzik doğru şekilde kullanılırsa bebeğin yatışmasına hatta uyumasına yardım eden sihirli bir formüle dönüşebilir. Pek çok yetişkin için de müziğin rehabi-lite eden, kişiyi yatıştıran bir etkisi vardır. Kötü bir günün akşamında rahatlamak için ilk olarak müzik dinlemeye yönelen insanların sayısı hiç de az değildir.
Bebeklerde Müzik
Anne babalar bebeklerinin uyku düzenlerinin kendi uyku düzenlerine uygun olmasını arzu ederler. Bebekleri/çocukları uyutmak için yaygın olarak kullanılan en eski yöntemlerden biridir müzik. Her kültürün kendisine özgü ninnileri vardır. Bu ninnilerin bir bölümü kuşaktan kuşağa aktarılarak bizlere ulaşan çok eski ninnilerdir. Günümüzde anne babaların bebekleri için seçtikleri özel şarkılar, hatta bebekler için özel olarak hazırlanmış olan müzik CD'leri vardır.
Bebek Müzik İlişkisi
Yapılan araştırmalar bebeklerin yirminci haftadan sonra sesleri duymaya başladıklarını, doğumdan sonra da aşina oldukları sesleri hatırladıklarını göstermektedir. O nedenle de annenin daha doğumdan önce kendisinin de keyif aldığı bir müziği dinlemeye başlaması bebeğin o müziğe alışmasını sağlar. Doğumdan sonra bebeğe aşina olduğu bu müziğin özellikle uykudan önce dinlettirilmesi yalnız bebeği yatıştırmakla kalmaz, zaman içinde o müzikle birlikte uyku için şartlanmaya başlamasını da sağlar.
Yalnız müzik değil ritmik sesler de özellikle yeni doğan bebekleri rahatlatır. Çalışan bir motorun ya da elektirik süpürgesinin sesi bile tekrara dönüşen bir ses olmasından ötürü bebeği rahatlatan bir etki yaratır; çünkü bu türden sesler bebeğe anne-sinin karnında iken düzenli olarak duyduğu annesinin kalp atışlarını, dolayısı ile de anne karnında olduğu zamanlan hatırlatır.
Uyuyamayan bir bebeği uyutmak ya da ağlayan bebeği susturmak için sihirli bir formül yoktur. Fakat eğer müzik doğru şekilde kullanılırsa bebeğin yatışmasına hatta uyumasına yardım eden sihirli bir formüle dönüşebilir. Pek çok yetişkin için de müziğin rehabi-lite eden, kişiyi yatıştıran bir etkisi vardır. Kötü bir günün akşamında rahatlamak için ilk olarak müzik dinlemeye yönelen insanların sayısı hiç de az değildir.
Bebeklerde Müzik
Anne babalar bebeklerinin uyku düzenlerinin kendi uyku düzenlerine uygun olmasını arzu ederler. Bebekleri/çocukları uyutmak için yaygın olarak kullanılan en eski yöntemlerden biridir müzik. Her kültürün kendisine özgü ninnileri vardır. Bu ninnilerin bir bölümü kuşaktan kuşağa aktarılarak bizlere ulaşan çok eski ninnilerdir. Günümüzde anne babaların bebekleri için seçtikleri özel şarkılar, hatta bebekler için özel olarak hazırlanmış olan müzik CD'leri vardır.
Bebek Müzik İlişkisi
Yapılan araştırmalar bebeklerin yirminci haftadan sonra sesleri duymaya başladıklarını, doğumdan sonra da aşina oldukları sesleri hatırladıklarını göstermektedir. O nedenle de annenin daha doğumdan önce kendisinin de keyif aldığı bir müziği dinlemeye başlaması bebeğin o müziğe alışmasını sağlar. Doğumdan sonra bebeğe aşina olduğu bu müziğin özellikle uykudan önce dinlettirilmesi yalnız bebeği yatıştırmakla kalmaz, zaman içinde o müzikle birlikte uyku için şartlanmaya başlamasını da sağlar.
Yalnız müzik değil ritmik sesler de özellikle yeni doğan bebekleri rahatlatır. Çalışan bir motorun ya da elektirik süpürgesinin sesi bile tekrara dönüşen bir ses olmasından ötürü bebeği rahatlatan bir etki yaratır; çünkü bu türden sesler bebeğe anne-sinin karnında iken düzenli olarak duyduğu annesinin kalp atışlarını, dolayısı ile de anne karnında olduğu zamanlan hatırlatır.
Bebek Nasil Uyutulur
Bebek Nasıl Uyutulur?
Bebeği uyuturken nasıl yöntemlerden yararlanılabilir?
Bazı bebeklerin uyuyabilmek için daha çok, bazılarının ise görece olarak daha az yardıma ihtiyaçları vardır. Bazı bebekler etrafında olup bitenleri izlerken de kolaylıkla uyukuya dalabilirler. Eğer anne babalar bebeklerinin bu gruba girdiğini düşünüyorlarsa, yapabilecekleri en iyi şey, bebeklerinin uykusunun geldiğini gözlemledikleri anda onu yatağına koymak olmalıdır. Yatağında kolayca uyuyabilmesi için de ya yatağının kenarında ya da yukarıda sarkan -yani bebeğin kolaylıkla görebileceği bir yerde- bazı şekillerin, resimlerin olması bebeğin bu resimlere bakarak uykuya dalmasını sağlar. Eğer bu bir dönence ise dikkat edilmesi gereken, renkler arası kontrastların, belli paternlerin olmasıdır.
Bazı bebekler görsel uyaranlardan ziyade işitsel uyaranlarla kolaylıkla uykuya dalarlar. Onlar için de rahatlatıcı bir müzik kolaylıkla uykuya dalmalarını sağlar.
Bebek Uyutma
Bazı bebeklerin uyumaları için aktif uyaranlara ihtiyacı vardır. Emme aktif bir uyarandır. Bebekler için emmenin yatıştırıcı, uykuya geçişi kolaylaştırıcı bir işlevi vardır. Bu tür bebekler genellikle annelerini yanılgıya düşürürler. Anne bebeğinin emme ihtiyacını onun aç olduğu şeklinde yorumlayarak bebeğini emzirmeye başlayabilir. Böyle bir durumda bebek rahatlayarak uykuya dalabilir. Ancak bunun bir sakıncası vardır: Bebek daha sonra annesini emmeden uykuya dalmakta zorluk yaşamaya başlar. Bazı aileler doğabilecek böylesi bir zorluktan rahatsız olmayarak bunu günlük rutinlerinin bir parçası olarak görürken, bazı aileler bebeklerinin annelerini emerek uyuma alışkanlığı edinmesini istemeyebilirler.
Anne babalar bebeklerini beslemede deneyim kazandıkça zaman içinde bebeklerinin gereksiniminin açlık mı yoksa emme ihtiyacından mı kaynaklandığını daha iyi fark edebilirler.
Emerek rahatlayan ve kolay uyuyabilen bebekler yumruklarını ya da parmaklarını emmeye başlarlar. Eğer bebek kendisini yatıştırarak, uyumasını sağlayacak bir yöntemi kendisi keşfedemediy-se bu kez aileler emziği kullanabilirler.
Bazı bebekler uyuyabilmek için direkt fiziksel desteğe ihtiyaç duyarlar. Sözgelimi, bazı bebekler uykuya dalış sırasında kendi kol ve bacaklarının ani hareketleriyle kendi kendilerini uyandırabilirler. Bebeğin kendi kendisini uyandırmaması için yakın zamana kadar anne babalar bebeklerini yüzükoyun yatırıyorlardı. Ancak daha sonra bebeği yüzüstü yatırmanın ani bebek ölümlerine neden olduğunun anlaşılması ile bu yöntemin anne babaların kaçınması gereken bir yöntem olduğu ortaya çıktı. Bebeklerin sırtüstü yatırılması ani bebek ölümü sendromu riskini büyük ölçüde azaltmaktadır. Bebeğin ani hareketleri nedeniyle kendi kendisini uyandırmasına engel olmanın bir yolu bebeği sıkmadan, gevşek, başı açıkta kalacak şekilde sarmaktır. Bebeğin terlemeyeceğinden ve çok sıkı sarılmadığından emin olunması gerekir. Bebek bir battaniyeyle değil, ince bir bezle, kolları göğsünün üzerinde kalacak şekildeki sarılmalıdır, kollarını rahatça oynatabilmeli ve başı mutlaka açıkta kalmalıdır.
Bebeği uyuturken nasıl yöntemlerden yararlanılabilir?
Bazı bebeklerin uyuyabilmek için daha çok, bazılarının ise görece olarak daha az yardıma ihtiyaçları vardır. Bazı bebekler etrafında olup bitenleri izlerken de kolaylıkla uyukuya dalabilirler. Eğer anne babalar bebeklerinin bu gruba girdiğini düşünüyorlarsa, yapabilecekleri en iyi şey, bebeklerinin uykusunun geldiğini gözlemledikleri anda onu yatağına koymak olmalıdır. Yatağında kolayca uyuyabilmesi için de ya yatağının kenarında ya da yukarıda sarkan -yani bebeğin kolaylıkla görebileceği bir yerde- bazı şekillerin, resimlerin olması bebeğin bu resimlere bakarak uykuya dalmasını sağlar. Eğer bu bir dönence ise dikkat edilmesi gereken, renkler arası kontrastların, belli paternlerin olmasıdır.
Bazı bebekler görsel uyaranlardan ziyade işitsel uyaranlarla kolaylıkla uykuya dalarlar. Onlar için de rahatlatıcı bir müzik kolaylıkla uykuya dalmalarını sağlar.
Bebek Uyutma
Bazı bebeklerin uyumaları için aktif uyaranlara ihtiyacı vardır. Emme aktif bir uyarandır. Bebekler için emmenin yatıştırıcı, uykuya geçişi kolaylaştırıcı bir işlevi vardır. Bu tür bebekler genellikle annelerini yanılgıya düşürürler. Anne bebeğinin emme ihtiyacını onun aç olduğu şeklinde yorumlayarak bebeğini emzirmeye başlayabilir. Böyle bir durumda bebek rahatlayarak uykuya dalabilir. Ancak bunun bir sakıncası vardır: Bebek daha sonra annesini emmeden uykuya dalmakta zorluk yaşamaya başlar. Bazı aileler doğabilecek böylesi bir zorluktan rahatsız olmayarak bunu günlük rutinlerinin bir parçası olarak görürken, bazı aileler bebeklerinin annelerini emerek uyuma alışkanlığı edinmesini istemeyebilirler.
Anne babalar bebeklerini beslemede deneyim kazandıkça zaman içinde bebeklerinin gereksiniminin açlık mı yoksa emme ihtiyacından mı kaynaklandığını daha iyi fark edebilirler.
Emerek rahatlayan ve kolay uyuyabilen bebekler yumruklarını ya da parmaklarını emmeye başlarlar. Eğer bebek kendisini yatıştırarak, uyumasını sağlayacak bir yöntemi kendisi keşfedemediy-se bu kez aileler emziği kullanabilirler.
Bazı bebekler uyuyabilmek için direkt fiziksel desteğe ihtiyaç duyarlar. Sözgelimi, bazı bebekler uykuya dalış sırasında kendi kol ve bacaklarının ani hareketleriyle kendi kendilerini uyandırabilirler. Bebeğin kendi kendisini uyandırmaması için yakın zamana kadar anne babalar bebeklerini yüzükoyun yatırıyorlardı. Ancak daha sonra bebeği yüzüstü yatırmanın ani bebek ölümlerine neden olduğunun anlaşılması ile bu yöntemin anne babaların kaçınması gereken bir yöntem olduğu ortaya çıktı. Bebeklerin sırtüstü yatırılması ani bebek ölümü sendromu riskini büyük ölçüde azaltmaktadır. Bebeğin ani hareketleri nedeniyle kendi kendisini uyandırmasına engel olmanın bir yolu bebeği sıkmadan, gevşek, başı açıkta kalacak şekilde sarmaktır. Bebeğin terlemeyeceğinden ve çok sıkı sarılmadığından emin olunması gerekir. Bebek bir battaniyeyle değil, ince bir bezle, kolları göğsünün üzerinde kalacak şekildeki sarılmalıdır, kollarını rahatça oynatabilmeli ve başı mutlaka açıkta kalmalıdır.
Bebeklerde Uyku Bozuklugu Sorunu
Bebeklerde Uyku Bozukluğu Sorunu
Uyku bozukluğu konusunda yazılmış kitaplardan yararlanırken nelere dikkat etmeliyiz?
Günümüzde anne babalar daha çocukları doğmadan kitaplar okuyup çocuklarını nasıl en iyi şekilde yetiştirebilecekleri konusunda bilgilenmeye çalışıyorlar. Elbette kitaplar doğru bilgiye ulaşmak için çok önemli kaynaklardır. Ancak bebek büyütürken rehber olarak seçilen kitapların okuru sınırlandıran tarafları da vardır. Sözgelimi, sadece kitapların yardımıyla bebeğinin davranışlarını anlamlandırmaya çalışan anne babalar kafalarındaki soruların cevaplarını, kitabın yazarıyla tartışamazlar.
Bebeklerde uyku problemi konusunda yazılmış çok sayıda kitap değişik önerilerle doludur. Anne babaların hayata geçirmek üzere seçecekleri yöntem onların kendi seçimleri olacaktır. Seçilen yöntemin elbette ebeveynlerin genel olarak çocuk yetiştirme anlayışlarına, yaşam rutinlerine uygun olması gerekir. Bazı anne babalar yeni yöntemler denemeye daha açıktırlar. Problemi aşmak için değişik önerilere kapalı olan anne babalar, genellikle, sorunu bebekleri kaynaklı görme eğilimindedirler.
Uyku problemi konusundaki genel geçer önerilerde sıklıkla gözardı edilen bebeğin kendi doğal ritmi ve ayırıcı bireysel özellikleridir. Bebeğin belirli bir beslenme ve uyku düzenini kazanmasında etkili olan, bebeğin bireysel ayırıcı özelliklerine karşı anne babanın yeterince hassas olabilmeleridir. Anne babaların bebeklerinin diline karşı açık ve alıcı olabilmeleri bebeklerini anlamaları için gereklidir. Sözgelimi bebekler ağlayarak aslında kendilerini anlatmaktadırlar. Dolayısıyla zaten bebeklerinin diline karşı kapalı olan anne babalar birtakım önerileri yaşama geçirmeye öylesine konsantre olurlar ki, farkında olmadan bebeklerinin ritmine daha da yabancılaşırlar. Uyku probleminin aşılmasında anne babalar ne kadar farklı açılardan ve etraflı düşünebilirlerse yaşadıkları sorunu da o kadar iyi anlamlandırabilirler. Bu bakımdan da okunan kitaplardaki değişik yaklaşım ve önerilerin bir matematik denklemi kesinliğinde düşünülmesi yerine, bir başka bakış açısı olarak düşünülmesinde yarar vardır.
Uyku bozukluğu konusunda yazılmış kitaplardan yararlanırken nelere dikkat etmeliyiz?
Günümüzde anne babalar daha çocukları doğmadan kitaplar okuyup çocuklarını nasıl en iyi şekilde yetiştirebilecekleri konusunda bilgilenmeye çalışıyorlar. Elbette kitaplar doğru bilgiye ulaşmak için çok önemli kaynaklardır. Ancak bebek büyütürken rehber olarak seçilen kitapların okuru sınırlandıran tarafları da vardır. Sözgelimi, sadece kitapların yardımıyla bebeğinin davranışlarını anlamlandırmaya çalışan anne babalar kafalarındaki soruların cevaplarını, kitabın yazarıyla tartışamazlar.
Bebeklerde uyku problemi konusunda yazılmış çok sayıda kitap değişik önerilerle doludur. Anne babaların hayata geçirmek üzere seçecekleri yöntem onların kendi seçimleri olacaktır. Seçilen yöntemin elbette ebeveynlerin genel olarak çocuk yetiştirme anlayışlarına, yaşam rutinlerine uygun olması gerekir. Bazı anne babalar yeni yöntemler denemeye daha açıktırlar. Problemi aşmak için değişik önerilere kapalı olan anne babalar, genellikle, sorunu bebekleri kaynaklı görme eğilimindedirler.
Uyku problemi konusundaki genel geçer önerilerde sıklıkla gözardı edilen bebeğin kendi doğal ritmi ve ayırıcı bireysel özellikleridir. Bebeğin belirli bir beslenme ve uyku düzenini kazanmasında etkili olan, bebeğin bireysel ayırıcı özelliklerine karşı anne babanın yeterince hassas olabilmeleridir. Anne babaların bebeklerinin diline karşı açık ve alıcı olabilmeleri bebeklerini anlamaları için gereklidir. Sözgelimi bebekler ağlayarak aslında kendilerini anlatmaktadırlar. Dolayısıyla zaten bebeklerinin diline karşı kapalı olan anne babalar birtakım önerileri yaşama geçirmeye öylesine konsantre olurlar ki, farkında olmadan bebeklerinin ritmine daha da yabancılaşırlar. Uyku probleminin aşılmasında anne babalar ne kadar farklı açılardan ve etraflı düşünebilirlerse yaşadıkları sorunu da o kadar iyi anlamlandırabilirler. Bu bakımdan da okunan kitaplardaki değişik yaklaşım ve önerilerin bir matematik denklemi kesinliğinde düşünülmesi yerine, bir başka bakış açısı olarak düşünülmesinde yarar vardır.