Kafa Travması ve Tarihçesi
Beyin cerrahisi kafa travmalannm tedavisi ile başlamıştır. İlk araştırmalar Çin hanedanlan zamanında başlayıp, İnkalar'a doğru devam etmiştir. Kafa travmalannm ilk sınıflandırmasını yapan kişi Hippokrat'tır. Her kafa yaralanmasının ne çaresizlik yaratacak kadar ciddi olduğunu ne de umursanmayacak kadar önemsiz olduğunu söylemiştir. Bundan yaklaşık 1000 yıl sonra, Glasgovv'dan Macewen, beynin yerleşimi hakkında yapılmış olan son araştırmalann ışığında seçici kafa içi cerrahisini başlatmıştır.
Daha sonra 1914-1918 yıllan arasında 1.Dünya Savaşı döneminde cerrahlar travma hakkında geniş bilgi sahibi olmaya başlamış. Ölümlerin %60'ının dura'ya yapılmış olan cerrahi girişimlerden sonra meydana gelmiş olan septik şok yüzünden meydana geldiğini fark ederek enfeksiyonun bu olaydaki önemini saptamışlardır.
1939-1945 yıllan arasındaki 2. Dünya Savaşı'nda ve ondan daha sonra, kafa ve beyin cerrahisi süratle ilerleme kaydetmiştir. 1970'lerin ortalanndan itibaren bilgisayarlı tomografinin beyin cerrahisine girmesi ile beraber, lezyonlar daha erken tespit edilmeye ve dolayısıyla da ölümler azaltılmaya başlanmıştır. Daha sonralan yoğun bakım merkezlerinin artması ve kafa travmasının fizyopatolojisinin anlaşılması sonucu, bu olgulann gerek cerrahi gerekse de ilaçlı tedavilerinin gelişmesi ile kafa travmasına bağlı ölümlerde ve sakat kalma oranlannda ciddi ölçüde azalma olmuştur.
Kafa Travması Nedir, Kafa Travmalı hastaya yaklaşım
Kafa travmalan tüm batılılaşmış toplumlarda önemli bir sağlık problemi oluşturmaktadır. Ölümcül kazalann yansı hastahaneye hiç başvurmazken, diğer yansı ancak bir komplikasyon oluştuğu zaman doktora başvurur (5). Birçok ülkede resmi istatistikler Uluslararası Kaza Sınıflandırma (ICD) kullanılarak yapılır. 3 basamaklı "N" kodu yaralanmanın patolojisini belirtir. Bazı ülkelerde konküzyonlar (beyin sarsıntısı -N850) olarak gösterilirken, bazılannda da IC belirsiz yaralanma N854 kodunu kullanmayı tercih ederler. Bazıları ise sınıflanmamış kafatası kırığı N803 diye sınıflandırmayı tercih eder.
Dünyada yaklaşık her 7 saniyede bir kafa yaralanması meydana gelmekte ve yaklaşık her 5 dakikada bir, bir hasta kafa yaralanmasına bağlı nedenlerden ötürü hayatım kaybetmektedir (37). Travmaya bağlı ölümlerin yaklaşık %60'ı trafik kazalarında meydana gelirken travmaya bağlı ölümlerin de yaklaşık %70'i kafa yaralanması nedeniyledir
Kafatasma etki yapan mekanik kuvvetler beynin ileriye, geriye hareket etmesine veya yön değiştirmesine neden olabilir. Kafa sabit durumdayken sopa gibi hareketli bir cisimle vurulduğu zaman akselerasyon yani ileriye doğru bir hareket oluşur. Kafa hareket ederken, duvar veya kaldırım taşı gibi sert bir cisme çarpma sonucunda ise deselerasyon yani geriye doğru bir hareket meydana gelir. Kafaya yapılmış olan böyle bir darbe sonucu kafatasının içindeki beyin çeşitli negatif etkilere maruz kalır.
Etyolojik faktörlere bağlı olarak değişik klinik tablolara neden olan kafa travması (KT); akut dönemde hayatı tehdit etmekte, bu dönem atlatıldıktan sonra ise her kişi için farklı olabilen ve rehabilitasyon ekibi ile hasta ailesinin mücadelesini gerektiren fiziksel, kognitif, nörodavranışsal bozukluklarla sonlanmaktadır (5, 37). Kafatasının fiziksel özellikleri beyin yaralanmasının patofizyolojisinde önemli bir rol oynar. Kısmi olarak elastik olan kranyumun sıkışması, beyne direk bir etki yapar ve vurmaya bağlı bir hasar meydana gelir. Darbenin geldiği yönün zıt olan tarafında ani bir negatif basınç artışı olduğu ve bunun da hasara yol açtığı gösterilmiştir. (Rippenberger, 1975)
Kafa travmasında ilk yardım
Travmalı hasta kurtanldıktan sonra, acil olarak yapılması gereken bazı işlemler vardır.Bunlar:
1) Beyin hasarının ciddiyetini belirlemek
2) Kafa yaralanmasının belirgin anatomik yapısını belirlemek
3) Beynin metabolik ihtiyaçlarını sağlamak
4) İkincil beyin hasarını engellemek
Kafa yaralanmalan kafatası kınklanm, diffüz beyin yaralanmalanm ve lokal yaralanmalan içerir.