Non-Alkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı (NAYK Nedir)
NAYK, günümüzde özellikle batı toplumunda kronik karaciğer hastalıklarının en sık sebepleri arasında yer almaktadır. Ülkemizde NAYK, viral hepatitlerden sonra kronik karaciğer hastalığının en sık sebebidir. NAYK basit steatozdan, steatohepatite, siroza ve hepatoselüler kansere kadar geniş spektrumda seyredebilen bir klinik tablodur.
NAYK prevalansı tanıda kullanılan yöntemlere bağlı değişkenlik göstermekle birlikte toplumun yaklaşık %10-24’ünde görülmektedir. Bu oran obezite ile birlikte yaklaşık %58-74 seviyelerine çıkmaktadır. Çocuklarda prevalans yaklaşık %2.6, obez çocuklarda ise %23-53’tür.
NAYK, aile hekimliğinden, gastroenteroloji, endokrinoloji, kardiyoloji, radyoloji ve jinekoloji gibi birçok alanı ilgilendiren bir metabolik hastalıktır. NAYK, klinik olarak birçok komorbidite ile birliktelik göstermektedir. Bu morbiditeler arasında obezite, tip 2 DM, HL en iyi tanımlananlardır. Yapılan çalışmalarda, NAYK hastalarında %30-100’e kadar obezite, %10-75’e kadar tip 2 DM ve %20-92’ye kadar HL sıklığı tanımlanmıştır.
Günümüze kadar NAYK patogenezi hala netlik kazanmamıştır. En çok kabul gören teori çoklu-vuru (multi-hit) hipotezidir. Birinci vuru, artmış periferik insülin direnci (İD) sonucunda yağ dokusundan karaciğere serbest yağ asidi transportunun artmasına bağlı olarak gelişen karaciğer yağlanmasıdır. İkinci vuru ise yağlanma sonucunda hasara yatkın hale gelen karaciğer hücrelerinde, oksidatif stres, lipid peroksidasyonu ve inflamatuar sitokinlerin etkisi ile oluşan inflamasyondur (steatohepatit). Son vuru olarak, inflamatuvar mediyatörler ile stellat hücre aktivasyonu sonucunda gelişen fibrozistir. Bazı hastalarda sadece basit yağlanma, bazılarında steatohepatit gelişmesinin nedeni tam açıklanamamaktadır.
NAYK hastaları genellikle asemptomatiktir. Bazılarında halsizlik, sağ üst kadranda dolgunluk hissi-ağrı gibi abdominal semptomlar görülebilir. Fizik muayenede hepatomegalinin varlığı tek ve önemli bulgulardan biridir. Asemptomatik hastalarda NAYK, rutin taramalarda yapılan biyokimyasal incelemeler ve/veya radyolojik görüntülemelerde insidental olarak saptanmaktadır.
Non-Alkolik Yağlı Karaciğer Hastalığında Tanı Yöntemleri Laboratuar
NAYK tanısı klinik, biyokimyasal ve histolojik değerlendirmeler sonucunda konur. Hafif ve orta derecede serum aminotransferaz (alanin aminotransferaz: ALT, aspartat aminotransferaz: AST) yüksekliği NAYK hastalarında en çok görülen ve sıklıkla tek bulunan laboratuar bozukluktur. AST/ALT oranı sıklıkla 1’in altındadır, ancak ileri fibrozis olgularında bu oran değişebilir. Serum gama-glutamil transferaz (GGT) ve alkalen fostafataz (ALP) düzeyleri bazı hastalarda yüksek olabilir. NAYK hastasında komorbid bir klinik tablo var ise, bunlara ait, örneğin HL, hiperglisemi gibi laboratuar bozukluklar da saptanabilir. İleri fibrozisi olan olgularda hipoalbüminemi, trombositopeni, protrombin zamanında (PTZ) uzama görülür. Hafif ve orta dereceli serum ferritin düzeyi yüksekliği hastaların önemli bir kısmında saptanabilir ve sıklıkla inflamasyon belirteci olarak yorumlanır. NAYK hastalarında serum otoantikor pozitifliği görülebilir. Hastaların yaklaşık %33’ünde düşük titrede (<1:160) antinükleer antikor (ANA) pozitifliği, düşük titrede (<1:40) antimitokondriyal antikor (AMA) pozitifliği saptanabilir.
Biyokimyasal olarak karaciğer hasar testlerinde (AST, ALT) yükseklik tanıda önemli bir bulgudur. Ancak hastaların yaklaşık %40’ında bu değerler normal saptanabilir. Kronik olarak (6 aydan uzun süredir) karaciğer hasar testlerinde yükseklik olanlarda, hasara yol açan diğer nedenlerin (viral nedenler: hepatit B, C, otoimmün nedenler, alkole bağlı yükseklik, metabolik nedenler: hemokromatozis gibi) mutlak ekarte edilmesi, NAYK tanısında önemlidir.