Ürik Asit Taşları
Katkısız ya da karışık şekilde bulunurlar. Katkısız ürik asit taşlarının yoğunluğu düşüktür. Karışık ürik asit taşları kalsiyum oksalat ya da apatit içerirler. Ürik asit taşları tüm üriner sistem taşlarının % 5-10’unu oluşturur. Ürik asitin idrarda çözünebilmesi için en önemli faktör idrar pH’ıdır. İdrar pH’ı 5 iken ürik asit çözünebilirliği 8 mg/dl, idrar pH’ı 7 iken ise 158 mg/dl’dir. Bir kez kristal oluşturacak doygunluğa ulaşılıp o düzeyde kalınacak olursa oluşan kristaller büyümeye devam eder. İdrarda çözünen maddeler renal papillada, tübül lümeni ya da renal papilla yüzeyinin hemen altındaki ‘Randall’ plakları adı verilen yerlerde yüksek konsantrasyonlarda görülürler ve küçük kristal oluşumuna neden olurlar.
Hiperürisemi (gut, glikojen depo hastalıgı myeloproliferatif hastalıklar), hiperürikozüri (pürin aşırı alımı, tübüler emilim bozukluğu, ürikozürik ilaçlar) gibi nedenlere bağlı olarak ürik asit taşları oluşabilir. Tedavisi aktif ve profilaktik olarak 2 gruba ayrılabilir. Aktif tedavide amaç taşın eritilmesi, profilaktik tedavide ise nükslerin önlenmesidir. Her ikisinde de temel prensip; idrar pH’ sını yükseltmek, idrar miktarını arttırmak ve idrarla atılan ürik asit miktarını azaltmaktır.