Baş Boyun Kanserlerinin Tedavisi
BBK’da temel tedavi yaklaşımları cerrahi, RT, KT ve/veya bunların kombinasyonlarından oluşmaktadır. Tedavi yaklaşımlarının seçiminde;
- Hasta beklenti ve istekleri,
- Farklı tedavi yöntemlerinin etkinlikleri, ulaşılabilirlikleri ve maliyetleri,
- Etkilenmiş bölgenin anatomik yapısı,
- Hastalığın yayılım özellikleri,
- Tedavi sonrası fonksiyonun korunması gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durumda tedavi modalitesinin seçimi; hasta değişkenlerine, tümörün primer yerine, klinik evresine ve cerrahi olarak çıkarılabilme durumuna bağlı olarak değişmektedir.
Cerrahi Uygulamalar
BBK’da cerrahi tedavinin temel hedefi radikal biçimde tümörün çıkarılmasıdır. Cerrahi, tümörün anatomik uzanımı ve organ koruma isteği sebebiyle limitlenebilir. Bununla beraber cerrahi tedavi mikrometastazların histolojik tanımlamasını sağlar. Böylelikle primer tümörün ve bölgesel lenf nodlarının patolojik evrelendirilmesinde ve destekleyici tedavi kararının verilmesinde yol gösterici olur.
Radikal kanser cerrahisi; primer tümöre, gizli veya belirgin boyun metastazlarına yönelik olmak üzere iki ana bölgeye odaklanır. Cerrahi tedavide primer tümörün çıkarılmasına boyun diseksiyonları da eşlik eder. Amaç; tümörlü yapının onkolojik hedeflerden ödün vermeden çıkarılmasıdır. Yaşam kalitesinin uygulanan tedavi sonrası artırılabilmesinde organ koruma protokolleri oldukça önemlidir. Organın onkolojik nedenle korunamadığı durumlarda cerrahi uygulamalarla yapıyı tekrar onarmak tedavinin ana hedefleri arasına girmektedir.
Kemoterapi
SHK tedavisinde KT palyatif tedavi programının merkezinde yer almaktadır. Rekürrent BBK’da ortalama yaşam süresinin 6 ay, 1 yıllık sağkalım oranının yaklaşık % 20 olduğu rapor edilmiştir (18). KT uygulamaları ile beraber hastalarda sağkalım oranlarında artış olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle günümüzde KT uygulanan hastaların oranında artış olduğu ve KT uygulamalarının tercih edilen yöntemler arasında daha da önemli yer tuttuğu görülmektedir.
Radyoterapi
BBK tedavisinde RT primer veya destekleyici yöntem olarak kullanılmaktadır. RT erken evre dil kökü, tonsil ve glottik bölge kanserlerinde tek başına yüksek tümör kontrolü ve tedavi olasılığı sağlamaktadır. RT sonrası hastalığın lokal ya da bölgesel olarak tekrarlaması durumunda, cerrahi girişimler ile kurtarma
tedavilerinin uygulanması mümkün olabilmektedir.
İleri evre BBK’da, cerrahi girişimler ile RT iki şekilde kullanılabilir; 1. Preoperatif RT
RT uygulamasının preoperatif dönemde yapılmasında amaç hastalığın cerrahi sınırlarda tekrarlama olasılığının en aza indirilmesidir. RT ile lokal ve bölgesel olarak hastalığın kontrol edilmesi, cerrahi rezeksiyon şansı olmayan hastalarda ve sınırda olarak değerlendirilen durumlarda, cerrahi girişim uygulanabilir aşamaya getirilmesi sağlanabilir. Preoperatif RT uygulamaları ile lokal ve bölgesel hastalık tekrarlamalarının ve uzak organ yayılımlarının sıklığının azaldığı saptanmıştır.
Postoperatif RT
Postoperatif RT uygulamalarında amaç lokal hastalık bölgesinde, bölgesel lenf nodlarında ve cerrahi kesi bölgesinde kalan tümör hücrelerinin ortadan kaldırılmasıdır. Günümüzde postoperatif RT uygulamaları, elde edilen lokal ve bölgesel kontrol oranlarının daha iyi olması nedeniyle, preoperatif RT uygulamalarına oranla çok daha sık olarak kullanılmaktadır.