Sakroiliak Nedir, Sakroiliak Anatomisi
Kemiklerin birbirine bağlandıkları yer olan eklemler morfolojik ve fonksiyonel olarak sınıflandırılmışlardır. Eklemler hareket olanakları dikkate alınarak oynamaz (synarthrosis), yarı oynar (amphiarthrosis) ve oynar (diarthrosis) eklemler şeklinde fonksiyonel olarak sınıflandırılırken, morfolojik sınıflama ise, eklemleşen kemik uçları arasında kalan doku türü dikkate alınarak yapılmıştır. Buna göre ise de eklemler fıbröz, kıkırdak ve sinovyal olarak sınıflandırılmıştır.
Oynamaz eklemler: Bu grupta komşu kemikler arasında eklem boşluğu bulunmaz. Eklemleşen kemik uçları arasında bağ dokusunun bulunduğu eklemlerdir. Morfolojik olarak bu eklemler fîbröz eklemlerdir.
Yarı oynar eklemler: Eklem boşluğu bulunmayan ve eklemleşen kemik uçları arasında kıkırdak dokusunun bulunduğu eklemlerdir. Morfolojik olarak bu eklemler kıkırdak gruptur.
Oynar eklemler: Eklemleşen kemik uçları arasında kapsülle çevrilmiş bir eklem boşluğunun bulunduğu eklemlerdir. Eklem boşluğu içerisinde sinovya olarak adlandırılan membran ve sıvısı bulunur ve sinovyal eklem olarak isimlendirilir.
Sakroiliak eklem, sakrumun lateral yüzü ile iliak kemiğin medial yüzündeki aym isimle adlandırılan 'facies auricülaris'leri arasında oluşan sinovyal grup bir eklemdir. Ancak sakroiliak eklemler ligamanlan ve sınırlı hareket yetenekleri ile 'amphiarthrosis' grubunda yer alırken, bir konkav ve bir konveks iki yüzü, bir sinovyal membram ve bir kapsülü olması ile de 'condiler diarthrosis' grubuna girmektedir. Sonuçta tanımlamadaki bu karmaşayı ortadan kaldırmak için varılan ortak genel bir görüş çerçevesinde sakroiliak eklemler orta bir model olan 'diarthroamphiarthrosis' grubuna dahil edilmiştir (4). Sakroiliak eklemi oluşturan sakrum ve iliumun kemik yüzleri her iki tarafta düz değil girintili çıkıntılıdır. Her iki yüzde bulunan girinti ve çıkıntılar birbirine sokulacak şekilde uygundur. Bu kemik girinti ve çıkıntılar çeşitli ligamanların bağlanma alanlarıdır. Sakrum ve iliak 'auricular' yüzleri arasındaki eklem sinovyal tiptedir. Sakrumun eklem yüzünü kalın bir hiyalin kıkırdak tabaka döşerken iliak yüzü daha ince fıbröz kıkırdak tabaka örtmektedir. İleri yaşlarda bu yüzler artan yaşla birlikte tedrici olarak birbirleri ile kaynaşarak fıbröz bir yapıya dönüşür ve hatta düşük bir oranda da kemikleşebilir. Her iki cinste de izlenebilen bu olay kadınlarda daha erken görülür. Sakroiliak eklemin, içerisi sinovyal membran ile döşeli olan tam bir fıbröz kapsülü vardır. Kapsül sakral ve iliak komşu yüzlerin sınırına bağlanarak eklemi kapatır. Genç bireylerde eklem kavitesi görülebilir. Kapsülün dışında Önde ve arkada çok sağlam kuvvetlendirici bağlar vardır. Sakroiliak eklemin bağları: -Anterior sakroiliak ligaman, -İnterossöz ligaman ve -Posterior sakroiliak ligamandan oluşmaktadır.
Anterior sakroiliak ligaman: Eklemin anteriorunda yeralır. Sakrumun birinci ve ikinci segmentlerinin ön yüzlerini iliak kemiğe bağlayan ince liflerden oluşur.
İnterossöz sakroiliak ligaman: Eklem yüzünün posterior ve süperiorunda yer alır. Kemikler arasındaki en önemli bağdır. Eklemin postero-süperiorundaki irregüler alanları doldurur. Dorsalde bağın üzerini posterior sakroiliak ligaman örter. Daha derinde yer alan süperior ve inferior bandları eklemin hemen posteriorundaki sakral 'tuberositas'ı iliak 'tuberositas'a bağlarlar.
Posterior sakroiliak ligaman: Sakrum ile iliak arasında arka taraftaki oluk içinde bulunan kuvvetli bağlardır. Bu nedenle iki kemik arasındaki esas bağ olarak kabul edilir. Çok sayıda lif gruplarından oluşan bu bağın üst demetleri horizontal yöndedir. Birinci ve ikinci sakrum segmentlerini iliak 'tuberositas'a bağlar. Alt demetleri daha uzun ve oblik olarak seyreder. Sakrumun üçüncü ve dördüncü segmentini spina iliaka posterior süperior'a bağlar ve burada sakrotuberal ligaman ile birleşir.
Sakroiliak bağlar eklem kapsülünü kuvvetlendirdiği gibi aynı zamanda gövde ağırlığının sakrum aracılığı ile iliak kemiğe iletilmesinde de önemli rol oynarlar.
İki eklem yüzünü birbirine bağlayan sağlam kollajen lifler, hareketlerin frenlenmesinde önemli rol oynarlar. Eklem yüzlerinin şekli, kapsülün darlığı ve eklemin kuvvetli bağlarla birbirine tutunmuş olması nedeniyle sakroiliak eklemdeki hareket oldukça sınırlıdır . Hafif derecede anterior ve posterior rotasyon hareketi meydana gelebilir. Gebelikte hormonların etkisi ile kemik eklem yüzleri arasındaki dokular gevşer ve sakrum arkaya doğru bir miktar hareket eder.
İnsanlar için bu eklemin en önemli rolü, eklem yüzleri arasında bulunan dokuların esnekliği sayesinde gövde ağırlığına karşı, bastığımız yerden gelen tepkinin etkisinin azaltılmasmdandır. Seyrek olmakla beraber bazı yaşlı kişilerde bu eklem kemikleştiğinde bu kişiler yürürken ayaklarım fazla kaldırarak basmazlar ve sürüyerek yürürler.
Sakroiliak eklemin radyografîk değerlendirmesi zordur. Sakrum ve iliak arasındaki sinovyal eklemi gösteren 2/3 alt bölümün ayrımına varabilmek önemlidir. Bu alanın üstü ise eklemin ligamantöz parçasıdır. Genç bireylerde interossöz eklem aralığı 2-5mm'dir ve sakral ve iliak kıkırdağın kombine kalınlığım yansıtır. 40 yaşm üzerindeki kişilerde eklem aralığı, artan yaş ile orantılı genellikle daralma gösterir.