Parotis Bezi Histolojisi

Parotis Bezi Histolojisi


Tükrük bezleri, tübüler ve tübüloalveolar yapıda dış salgı bezleri olup salgılarını bir kanalcık yardımıyla dışarı boşalttıklarından merokrin bez grubuna dahil edilirler.



Tükrük bezleri parankim ve stromadan oluşmuştur. Bezlerin parankiması, sekresyonların üretildiği asiniler ile sekresyonu oral kaviteye taşıyan ve elektrolit ile su konsantrasyonunu regüle eden duktus sisteminden oluşur. Bağ dokusundan meydana gelen stroma parankime destek sağlar. Stromada kan damarları, lenf damarları ve tükürük kanalları bulunur. Stromayı oluşturan bu bağ dokusu bazı bezlerde fibröz kapsülü meydana getirir. Kapsülden içeri doğru bağ dokusundan septalar ilerliyerek bezi lob ve lobülüslere ayırır. Ayrıca tükrük bezi stroması lenfosit ve plazma hücrelerinden zengin olup bu hücreler immunglobulin A (IgA) üretiminden sorumludur. IgA bazal membran üzerindeki sekretuar parçalara yapışır ve epitelyal hücre üzerinden transporte edilerek duktal lümene sekretuar IgA şeklinde bırakılır.



Parotis dallanmış, asiner yapıda ve seröz tipte bir tükrük bezidir. Seröz asiniler belirgin bir bazal membran ile çevrili piramidal şekilli epitelyal hücre gruplarından oluşur. Epitelyal hücrelerin bazal bir nukleusu ve bazofilik (PAS-pozitif) zimojen granülleri ile dolu bir sitoplazması vardır. Bu granüllerin sayıları hücrenin sekresyon durumuna göre değişir. Bu granüllerin içindeki primer enzim nişastayı suda eriyebilir daha küçük karbonhidratlara parçalayan amilaz ( pityalin )’dir. Lizozim ve laktoferrin gibi diğer enzimler de asiner hücrelerin sitoplazmasında bulunur.



Sekretuar ünite (tükrük ünitesi), asinus, myoepitelyal hücreler, birleştirici (interkalar) kanallar, salgı (çizgili kanal) kanalları ve boşaltıcı kanallardan oluşur. Tüm tükrük asiner hücreleri sekretuar granüller içerir. Seröz bezlerde bu granüller amilaz, müköz bezlerde ise müsin içerir.


Asinus primer sekresyonun yapımından sorumludur. Miyoepitelyal hücreler, asinusların etrafına yerleşmiş kontraktil hücrelerdir ve kasılmak suretiyle salgı ürününün boşaltıcı kanallara doğru itilmesine yardımcı olurlar. Sempatik sistemin, miyoepitelyal hücreler için motor sinir taşıdığı gösterilmiştir. Ayrıca parasempatik sistem ile de stimüle edilirler. Bu hücrelerin kontraksiyonu tükrüğün ilk hareketini sağlamaya yardım eder.



Asinus lümeni duktal sistemle devam eder. Sırasıyla; birleştirici, salgı (çizgili kanal) ve boşaltıcı kanalları oluşturur. Boyun parçası da denilen birleştirici kanal, karbonik anhidrazdan zengin küçük kuboid epitelyal hücrelerle çevrilidir. Bu hücreler duktal lümene bikarbonat sekrete edip, lümenden klorid absorbe ederler.


Salgı kanalları da basit küboid epitelyal hücrelerle çevrili olup lümenlerinde fırçamsı çıkıntılar ve bazal kutuplarında sitoplazmik invajinasyonların oluşturduğu girintiler ile sayısız mitokondri bulunmaktadır. Salgı kanallarının esas görevi aktif sıvı sekresyonu ve primer tükrüğün modifikasyonudur. Bu hücreler lümenden sodyum absorbe edip potasyum sekrete ederler ve aşırı hipotonik bir sıvı sekrete ederler. Tükrük akımı arttıkça bu hücrelerin aktivasyonu için geçen süre kısalır ve daha az hipotonik bir tükrük oluşur. Boşaltıcı kanallar salgıyı organdan dışarı götürmede görevli olup proksimalde basit küboidal ve stratifiye kuboidal hücrelerle, distalde ise pseudostratifiye kolumnar epitelle çevrilidirler. Her bir boşaltım kanalı non-keratinize çok katlı yassı epitel ile döşeli olarak oral kaviteye açılır. Oral mukozaya penetre olmadan önce de Stenon kanalı olarak yüz ve boynun bağ dokusunda kısa bir mesafe kateder. Bu kanalların çevresinde elastik lifler, düz kas lifleri, kan damarları, sinirler ve parotis kanalın boşaldığı yere yakın epitel arasında bardaksı hücreler (cellulae caliciformis) bulunur.


Parotis bezinin tamamen seröz bir bez olması yanı sıra kendine has diğer bir özelliği de birçok yağ hücresi içermesidir ki bezin, adiposit/asiner hücre oranı 1/1’dir. Özellikle 40’lı yaşlarda bezin parankimindeki yağ dokusu artar.

Parotis Bezi Anatomisi

Parotis Bezi Anatomisi



Tükrük bezleri genel olarak major (Glandula salivariae majores) ve minör (Glandula salivariae minores) tükrük bezleri olmak üzere iki grupta değerlendirilir. Salgısını ağız boşluğuna akıtan, ağız çevresinde yerleşmiş, simetrik konumlu ve büyükçe olan tükrük bezlerine major tükrük bezleri, ağız boşluğu, burun boşluğu, paranazal sinüsler ve farinkste mukozanın hemen altında yaygın küçük kümecikler halinde yerleşmiş olanlara minör tükrük bezleri denilir. Tükrük bezleri tarafından oluşturulan tükrük salgısı dişlerin, diş etlerinin, oral kavite ve mukozasının bütünlüğünü korur ve nişastalı gıdaların sindiriminin başlatılmasında önemli rol oynar. Parotis, submandibuler ve sublingual tükrük bezi olmak üzere 3 çift majör tükrük bezi var olup bunlar tükrük üretiminde ana role sahiptir. Yaklaşık 600-1000 adet kadar olan minör tükrük bezlerinin ise tükrük üretimine küçük bir katkısı vardır.



Parotis bezi ortalama 20-30gr ağırlık ile en büyük tükrük bezidir. Kraniokaudal olarak; ortalama 5,8cm, ventrodorsal olarak da 3,4cm boyutlarındadır. Kulağın önündeki retromandibuler fossada ve aşağısında, sternokleidomastoid (SKM) kası önündeki parotis boşluğunda bulunur.


Fossa retromandibularis, önde ramus mandibula, arkada prosessus mastoideus ve SKM kası, altta ve arkada digastrik kas arka karnı, prosessus stilohyoideus ve bu çıkıntıdan başlıyan kaslar ile sarılmıştır. Dolayısıyla parotis bezi bu yapılarla sınırlı olup, fossayı tamamiyle doldurarak önde, yukarda ve aşağıda sınırları aşmakta ve önde masseter kasının üzerine çıkmaktadır. Aslında bez üç kenarı, üç yüzü ile alt ve üst iki ucu olan prizmaya benzetilmiştir. Ön-iç ve arka-iç yüzleri fossa retromandibularisi sınırlıyan oluşumlarla, dış yüz deri, derialtı dokusu ve platisma ile komşudur.



Parotis bezi, parotis boşluğu oluşturan derin servikal fasyanın yüzeyel katmanları ile içten ve dıştan sarmalanır. Parotis bezinin yüzeyel ve derin olmak üzere iki lobdan oluştuğu sıklıkla söylenir. Birçok anatomist parotis glandında gerçek bir anatomik bölünme olmadığını ancak cerrahi kolaylık sağlaması açısından kabul göründüğünü savunmaktadır. Yüzeyel ve derin lob terimleri, basitce fasiyal sinirin medialindeki ve lateralindeki yumuşak dokuları ifade etmektedir.



Parotis bez dokusunun %20’si fasiyal sinir derininde, %80’i fasiyal sinir yüzeyinde, yani superfisiyal yerleşimlidir. Bezin yüzeyel lobu, masseter kas posterioru ile ramus mandibulayı kuşatır ve tükrük salgısının %85-89’nu sağlar. Oldukça vaskülarize olup, farinkse yakın olan derin lob mandibula ramusu arkasından ve mastoidin önünden derine uzanarak içte parafaringeal boşluk, arkada mastoid kemik, stiloid proçes, SKM ve stiloid kaslar, digastrik kasın arka parçası ile komşuluk oluşturur.


Radyolojik olarak lobları tanımlamada fasiyal siniri her zaman görüntülemek mümkün olmadığı için, hemen daima fasiyal sinirin üstünde yol alan retromandibular ven referans olarak kullanılır.


Parotid kompartıman, etrafı kaslarla çevrili trianguler bir boşluk olup, parotis bezi yanı sıra, fasiyal sinir ve dallarını, sensoriyel ve otonomik sinirleri, eksternal karotis arteri ve dallarını, retromandibuler veni (posterior fasiyal ven) ve parotid lenfatikleri içerir.


Parotid kompartmanın sınırlarını çeviren yapılar:



Superior sınır: Zigomatik ark,


Posterior Sınır: Dış kulak yolu, mastoid çıkıntı ve SKM kası,


İnferior sınır: Stiloid proçes, stiloid proçes kasları, internal karotis arter ve juguler ven,


Anterior Sınır: Zigomatik kök’ten dış kulak yoluna uzanan diagonal çizgi.


kaynak; http://zehirlenme.blogspot.com

Parotis Bezi Embriyolojisi

Parotis Bezi Embriyolojisi Nedir



Tükrük bezleri, canlılarda amfibianlardan itibaren izlenmekte ancak türler arasında farklılıklar göstermektedir. Parotis bezi ise sadece memelilerde mevcuttur. Bütün tükrük bezleri oral kavitenin ektoderminden oluşur ve oral epitelin proliferasyonu sonucu oluşan solid hücre kümelerinin, alttaki mezenkimal dokuya doğru ilerliyerek bez taslağını oluşturması ile meydana gelirler.



Primordium veya organın ilk taslağı, parotis bezi için yedinci embriyonel haftada belirir. Primordium bezin ana kanalına dönüşürken, terminal kanallar genişleyerek sekretuar asinileri oluştururlar. Çevredeki mezankimal doku ilerliyerek bezleri lobüllere ayırır ve çevrelerini sararak kapsül oluşturur



Bez gelişirken Donath'a göre üç evre geçirir. İlk evrede primordium oluşumu söz konusudur. İkinci evrede bezde ileri bir diferansiyasyon, lobüllerin ve kanalların oluşumu izlenir. Bu evre yedinci ayın sonuna kadar devam ederek, fonksiyonel birimlerin oluşumunu sağlamaktadır. Sekizinci ay ile başlayan üçüncü evrede asiner hücreler ve ara kanallar belirginleşirler. Doğuma kadar çizgili kanallar belirginleşmez.



Doğumla beraber, beslenmenin etkisi ile tükrük sekresyonu oluşur. Asinilerin ve kanalların distal segmentlerinin etrafında bulunan myoepitelial hücreler, organın gelişim safhalarında giderek azalırlar. Doğumdan sonra bu hücrelerin mitozları ile yine myoepitelial hücreler oluşurlar.



Parotis bezinin fetal gelişimi sırasında interstisiyuma çok sayıda lenfosit yerleşir. Bu da intraglandüler lenf nodüllerinin neden sık görüldüğünü açıklamaktadır. Ayrıca organ taslaklarının etrafını sarmış olan mezenkimin kondansasyonu sonucu bez içinde lenf nodülleri kalabilir. Tükrük bezi dokusunun submandibuler lenf nodülleri içinde görülmesi de olağandır. Bu embriyonel bez yapıları daha sonra tükrük bezi tümörlerinin gelişiminden sorumludurlar. Parotis ilk gelişen ancak kapsülü sonradan oluşan tükrük bezidir. Bezlerin gelişimi sırasında otonom sinir sistemi önemli olup sempatik sinir sistemi stimülasyonu asiner diferansiyasyonu, parasempatik sinir sistemi ise bezin tamamının gelişimi için gereklidir.