Lenfoid sistemi oluşturan organlar primer
ve sekonder lenfoid organlar olarak iki gruba ayrılırlar. Timus ve kemik
iliği primer lenfoid organları, dalak, mukoza ilişkili lenfoid dokular
ve lenf düğümleri ise sekonder lenfoid organları oluşturur
Lenf düğümlerinde ve diğer lenfoid organlarda
bulunan lenfositler kemik iliğindeki projenitör lenfoid kök hücrelerden köken alırlar. Burada
antijenden bağımsız şekilde prolifere ve diferansiye olarak öncül T ve B
lenfositlerini oluştururlar, öncül T hücreleri kan yolu ile timik kortekse göç ederek, burada matürasyon aşamalarından geçerler. B hücreleri ise bursa eşdeğeri olan kemik iliğinde antijenle karşılaşmaksızın tekrar prolifere ve
diferansiye olurlar. Diferansiyasyonun bu aşamasındaki hücreler henüz antijenle karşılaşmamışlardır ve immünokompetan, virjin T
ya da B hücreleri olarak bilinirler. Bu T ve B lenfositler kan yolu ile lenf
düğümlerine ulaşırlar. B hücreleri kortekste primer follikülleri oluştururken T hücreleri timus bağımlı alan olan
parakortekste yerleşirler. Primer follikül hücreleri lgM+,
lgD+ küçük lenfositler olup dendritik retikülüm hücre ağı içinde yerleşirler. Primer follikülleri oluşturan B lenfositler
folliküler dendritik retikülüm hücrelerinin yüzeyinde immün kompleksler şeklinde taşınan antijenlerle uyarıldığında sekonder follikül oluşumu ile birlikte
antijen bağımlı proliferasyon ve diferansiyasyon meydana gelir. Bu primer immün yanıtta virjin B hücreleri büyük, IgM salgılayan hücrelere dönüşürken, sekonder immün reaksiyonda
antijenin folliküler dendritik retikülüm hücrelerinin uzantıları üzerinde B hücrelerine sunumu ile
bellek B hücreleri ve plazma hücreleri oluşur. Bu
lenfositler IgG ya da IgA
yanısıra ya kappa ya
da lambda hafif zincirlerini yüzeylerinde
ifade ederler. Medullaya göç eden plazma hücreleri de aynı hafif ve ağır
zincirleri salgılar.
Parakorteksteki T lenfositler
"interdigitating" retikülüm hücrelerince kendilerine sunulan
antijenle karşılaştıklarında büyük hücrelere dönüşürler, prolifere olurlar ve
bu reaksiyondan ya CD4 ya da CD8 tipinde antijen spesifik efektör T hücreleri
ve bellek T hücreleri oluşur. Parakorteksteki T hücrelerinin çoğunluğu (%60-80)
"helper celi" (CD4) fenotipine sahiptir.
Yapı ve fonksiyon
Lenfatik yol içinde, lenf düğümleri afferent ve
efferent lenfatikler ile dolaşıma bağlanan periferal lenfoid organlardır (4).
Boyutları birkaç milimetreden santimetreye kadar değişen, genellikle ovoid biçimli,
kapsüllü yapılar olup yoğun lenfoid doku birikimlerinden oluşurlar (4,5). Kapsül,
kan damarlarını ve afferent lenfatikleri içeren gevşek bağ dokusu ve yağ dokusu
ile çevrilidir
Lenf düğümleri fonksiyonları ile uyumlu stratejik
yerleşim gösterirler. Yüzeyel lenf düğümleri, özellikle servikal, aksiller ve
inguinal lenf düğümleri derinin geniş alanlarını da içeren farklı bölgeleri
drene ederken mediastinal, intraabdominal ve mezenterik lenf düğümleri akciğerler
ve gastrointestinal kanalı drene ederler. Akciğerler ve gastrointestinal
kanalda mukoza altında kapsülsüz lenfoid doku bulunur ve bu doku MALT (mucosa
associated lymphoid tissue) olarak adlandırılır
Lenf düğümlerinin ana fonksiyonları
"lenfopoiesis", lenf sıvısının filtrasyonu ve antijenlerin işlenmesidir
(4). Lenf düğümleri enfeksiyöz ve diğer ajanların sistemik yayılımını önleyen
filtrasyon yataklarıdır (5). Lenf düğümleri bağ dokusu ile desteklenen farklı
yapısal ve fonksiyonel zonlardan oluşur. Bu bağ dokusu, fibröz doku, retikülüm
hücreleri ve retikülin liflerinden ibarettir. Kapsül ve trabekülalar fibröz
dokudan oluşurken, lenf düğümünün destekleyici
yapıları ince retikülin
lifleri tarafından oluşturulur. Fonksiyonel lenfositler retikülin ağı
tarafından oluşturulan ayrı ayrı bölmelerde yerleşirler (3). Retikülin ağı
rutin boyalarda gözlenemez, fakat gümüş impregnasyon teknikleri (Gomori boyası)
ile gösterilebilir (4). Lenf düğümündeki hücrelerin büyük çoğunluğunu
lenfositler oluşturmakla birlikte mononükleer makrofaj sistemine ait fagositik
histiyositler, özelleşmiş aksesuar hücreler (dendritik ve
"interdigitating" retikülüm hücreleri) ve stromal hücreler de lenf düğümü
yapısında bulunur
Fibröz kapsül subkapsüler sinüsü çevreler ve lenf
düğümü parankimini penetre eden trabekülalar oluşturur. Kapsül, lenf sıvısını
subkapsüler sinüse ulaştıran afferent lenfatikler tarafından değişik noktalarda
kesintiye uğratılır. Subkapsüler sinüs kortikal ya da trabeküler sinüsler
olarak devam eder, bunlar daha sonra genişleyip kıvrımlı bir hal alarak medüller
kordlara girer ve burada medüller sinüsleri oluşturur. Medüller sinüsler
hilusta birleşirler ve lenf düğümünü efferent lenfatikler olarak terk ederler,
ayrıca hilusta lenf düğümüne arterler girer ve venler burada lenf düğümünden
ayrılırlar. Trabekülalardan ayrılan arterlerin dalları kortekste pleksuslar oluşturur,
burada follikülleri çevreler ve daha sonra medüller alanlara girerek venülleri
oluştururlar. Parakortekste kapillerıer bu bölgeye özel olan yüksek endotelyal
venüllere (postkapiller venüller) dönüşürler ve başta T hücreleri olmak üzere
dolaşımdaki lenfositleri parakortekse taşırlar (3). Bu oldukça özel damarlar
sadece parakortekste bulunurlar ve şişkin, küboidden silendiriğe kadar değişen
geniş oval çekirdekli, küçük çekirdekçikli endotelyal hücrelerle döşelidirler.
Bu damarlar lenfositlerin periferal kandan lenf düğümü parankimine girişi için
bir kapı oluştururlar