Femur Kalkari Nedir

Femur Kalkarı Nedir


Femur cisminin arka iç tarafından başlayarak boynun arkasına uzanan, 10–12 cm dik yerleşimli, sert, femur boynuna sağlamlık veren, yoğunlaşmış lamellerden oluşan kemik dokuya femur kalkarı denir. (Şekil-4) 1982‟de Griffin (13) tarafından tanımlanmıştır. Femur boynundan cisme yük aktarımında arka iç tarafta destek sağlar. Femur kalkarının da katıldığı kırıklar stabil olmayan kırıklar olarak tanımlanır. Kırık redüksiyonu sırasında bu bölgenin devamlılığının sağlanması önemlidir. Carrey ve ark. femur kalkarının iki antagonist kas yani iliopsoas ve gluteus maksimus kası arasındaki basınç kuvvetinden oluştuğunu belirtmiştir. Bu nedenle yaşlılarda ve uzun süre yatalak kalan hastalarda kalça fleksör ve ekstansörlerinin kullanılmamasına bağlı olarak femur kalkarı zayıflar ve kolayca kırık meydana gelir. Harty‟e (1957) göre femur kalkarı femur içinde sert, dik bir plaktır ve spongioz dokudan dış istikamette büyük trokantere doğru gelişmiştir. Yukarda femur boynunun arka korteksine sıkıca yapışır. Aşağıda ise küçük trokanterin 5 cm aşağısına kadar uzanır ve burada cismin arka iç kısmına karışarak sonlanır.


Singh ve arkadaşları femur proksimalindeki trabeküler yapının kalça ön-arka radyografisindeki görünümünü “Singh indeksi” olarak bilinen osteoporoz değerlendirme ölçütlerini tanımlamış ve altı evrede değerlendirmişlerdir. Radyografinin niteliğinin önemli olduğu bu yöntemin, dikkatli yapıldığı takdirde klinik pratik önemi kabul edilmiştir. Buna göre 7; normal kemik, 6-5; hafif osteoporoz, 4-3; ilerlemiş osteoporoz, 2-1; tamamen osteoporotik olarak değerlendirilir.


Singh indeksi Grade 6: Trabeküler gruplar görünür haldedir. Femur üst ucu kanselöz kemikle dolu görünümdedir.


Grade 5: Primer tensil ve kompresif trabeküler yapılar hafifçe silinmiş, Ward üçgeni belirgin hale gelmiştir.


Grade 4: Primer tensil trabeküler yapı ileri derecede silinmiştir, fakat hala dış korteksten femur boynunun üst kısmına doğru fark edilebilir.


Grade 3: Primer tensil trabeküllerin devamlılığında kırılma vardır. 3. Dereceden itibaren kesin osteoporoz düşünülür.


Grade 2: Sadece primer kompresif trabeküllerin varlığı görülebilir. Grade 1: Primer kompresif trabeküllerin dahi varlığı belirsiz haldedir.


http://zehirlenme.blogspot.com

Femur Ust Ucu Trabekuler Yapisi

Femur Üst Ucunun Trabeküler Yapısı


Femur üst ucu ağırlığın yere intikalini sağlayan çeşitli trabekül sistemleri ile donatılmıştır. Femur üst ucunun trabeküler yapısı bu bölge kırıkları ile yakın ilgisi vardır. Femur başının trabekül yapısı 1838 yılında ilk defa Ward tarafından tanımlanmıştır. Osteoporoz olmayan kemikte, kemiğin sağlamlığını sağlayan; femura ait 5 trabekül grup tanımlanmıştır.


Primer gergi (tensil) grubu: Trokanter bölgede; dış korteksin kalkara yakın kısmından başlar. Boynun yukarı kısmından yay gibi döndükten sonra başın alt yüzüne doğru dönerek sonlanır.


Sekonder gergi (tensil) grubu: Büyük trokanter altında dış korteksten başlar. Yukarı doğru hareket ederek femur boynu ortasında sonlanır.


Primer kompresyon grubu: Boynun aşağısından başlar. Başın üst kısmında sonlanır.


Sekonder kompresyon grubu: Küçük trokanter seviyesinden başlar. Büyük trokantere doğru sonlanır.


Büyük trokanter grubu: Büyük trokanter alt bölümünden başlar. Büyük trokanter üst bölümünde sonlanır.


Ward Üçgeni: Primer ve sekonder kompresif grup ile primer gergi grup arasında kalan osteopenik alana Ward üçgeni veya trigonum internum femoris denmektedir. Osteoporozun ilerlediği yaşlılarda zayıf olan bu bölge daha da zayıflayacağından kırıklar için müsait hale gelir


http://zehirlenme.blogspot.com

Femur Ust Ucu ve Kemik Yapisi

Femur Üst Ucunun Kemik Yapısı



Femur vücudun en uzun ve en kuvvetli kemiğidir. Genellikle vücut uzunluğunun 1/4 „ ü kadardır.(7) Femur proximali; femur başı, boyun ve küçük trokanterin 5 cm kadar distalini içine alan kemik yapıdır. Caput femoris denen femur başı yaklaşık 2.5- 5 cm çapında olup üzeri perifere doğru incelen hiyalin kıkırdakla örtülüdür.(8) Eklem yüzünün merkezinin biraz alt tarafında bir bağın yapıştığı (lig.capitis femoris) fovea capitis femoris bulunur. Başı gövdeye bağlayan bölüme femur boynu denmektedir. Femur boynu, femur başı tabanından önde intertrokanterik çizgiye arkada intertokanterik çıkıntıya uzanan bölgedir.


Normal pozisyonda femur boynu yukarı, içe ve biraz da öne doğru yönelmiştir. Yaklaşık 5 cm uzunluğundadır. Erişkinde femur boynu femur cismiyle frontal düzlemde ortalama 130º lik (130 +/- 7) açı yapar. Bu açıya “İnklinasyon açısı‟‟ veya „‟Kollo-diafızer açı‟‟ adı verilir. Çocuklarda daha büyük olan bu açı, çocuğun gelişimiyle daralarak erişkindeki şeklini alır. Türk toplumunda kollo-diafizer açı ortalaması kadınlarda 126,2±5,7, erkeklerde ise 127,2±4,8 derece olarak tespit edilmiştir. Femur cismi ile boyun arasında içe, öne ve biraz da yukarıya bakan 12-15 derece öne açılanma vardır. Bu açıya „‟Anteversiyon‟‟ veya „‟Deklinasyon‟‟ açısı adı verilir. Türk toplumunda kadınlarda anteversiyon açısı ortalaması 13,6±5,4 derece, erkeklerde anteversiyon açısı ortalama değeri 9,5±5,9 derece bulunmuştur.


Scmorl(1924) ve Banks(1964)‟in belirttikleri gibi femur boynunda kambiyum tabakası olmadığından femur boynu kırık iyileşmesi güç olmaktadır.(8) Femur boynu ile cismin birleşme yerinde arka dışa doğru kabarık bir tümsek oluşturan büyük trokanter bulunur. Bu bölge abduktor kasların yapıştığı (gluteus medius ve minimus) çekme epifizidir. Büyük trokanterin tepesi femur başı merkezi ile hemen hemen aynı düzlemdedir. Büyük trokanter tepesi ile femur boynunun yukarı kenarı arasında fossa piriformis bulunur. Femur boynu altında, femur cismi arka iç yüzünde; arkaya doğru bakan daha küçük bir kemik çıkıntı vardır. Buna küçük trokanter denir. Buraya kalça fleksiyon ve iç rotasyonuna yardım eden iliopsoas kası yapışır. İki trokanter arasında önde çizgi şeklinde yukarıdan aşağıya uzanan ince kabarıklığa intertrokanterik çizgi (linea intertrochanterica), arkada iki trokanter arasında uzanan kalınca kabarıklığa intertrokanterik crista adı verilir.


http://zehirlenme.blogspot.com