Karaciğer
nakil hastalarında bakteriyel infeksiyondan şüphelenildiğinde hızlı tanı
konulmalı ve tedaviye başlanmalıdır. Antibiyoterapiye başlamadaki 24 saatlik
bir gecikme bile sağkalımı %80’lerden %8’e kadar indirebilir. Bu nedenle hızlı
ve güvenilir tanı metodlarına ihtiyaç vardır. Nakil sonrası hastada bakteriyel
infeksiyondan süphelenildiğinde tanı; klinik bulgular, laboratuar testleri ve /
veya klinik örneklerin mikrobiyolojik incelemeleri ile koyulur. Prokalsitonin,
C-reaktif protein ve lökosit sayısı infeksiyon tanısı için kullanılan
laboratuar parametreleridir. Prokalsitonin, bakteriyel infeksiyon tanısı için
daha güvenilir bir belirteç olarak görülmektedir. Bazı araştırıcılar prokalsitoninin
özellikle septik hastalarda bakteriyel kaynağı göstermede daha duyarlı ve özgül
olduğunu göstermişlerdir (119). Buna karşın karaciğer nakil hastalarında
cerrahi sonrası prokalsitonin değerinin artışı, yanlış pozitif prokalsitonin
sonuçlarına yol açarak klinisyeni yanlış yönlendirmektedir. Zazula ve
arkadaşlarının yaptığı çalışmada karaciğer nakli olan hastalarda prokalsitonin
seviyeleri operasyon sonrasında ölçülmüştür. Ölçüm sonuçlarına göre, hastada
eğer bakteriyel infeksiyon yoksa operasyon sonrası yükselen prokalsitonin
değerleri 24 saat içinde hızlı bir düşüş göstermektedir. Prokalsitonin
düzeyindeki bu geçici artış hastanın almakta olduğu immunsüpresif tedaviye de
bağlıdır
Bakteriyel
infeksiyon tanısı için altın standart mevcut patojenin kültürde üretilmesidir.
Normalde steril olan bir bölgeden alınan materyalde mikroorganizma
saptandığında antimikrobiyal tedavi gerekir. Steril olmayan bölgeden alınan
bölgeden alınan örnekte patojen olmayan bir mikroorganizma ürediyse tedavi
çoğunlukla gereksizdir. Örnek laboratuara gönderilirken örneğin alındığı alan
belirtilmelidir. Böylece, gerçek üreme ve kontaminasyon ayrımı yapılabilir.
Karaciğer nakli sonrası ilk dört haftada saptanan bakteriyel infeksiyonlar
genelde cerrahi komplikasyonlara bağlı olduğundan hasta, drenleri çekilene
kadar buradan alınan tekrarlayan kültürlerle monitorize edilmelidir. Aynı
şekilde hasta ventilatörden ayrılana kadar trakeal aspirat kültürü, santral
kateterleri çekilene kadar kateter lümenlerinden alınan kültürlerle ve kan
kültürüyle infeksiyon açısından izlenmelidir.