Obezitede
görülen en önemli kardiyovasküler sorun erken ateroskleroz gelişimidir.
Ateroskleroz gelişimini kolaylaştıran riskler arasında Tip 2 diyabet gelişimi,
hipertansiyon ve dislipidemi varlığı sayılabilir (38). Son yıllarda dikkati çeken
ve aterosklerozu hızlandıran bir bulgu da obezite ile birlikte
hiperkoagulabilitenin artışıdır. Çocuk ve adolesanlarda da hiperkoagülabilite
varlığı gösterilmiş ve özellikle BMI derecesi ile anlamlı ilişki bulunmuştur
Hipertansiyon
obezite ile birlikte sık görülen ve MS'in önemli bileşenlerinden biridir. BMI
90p ve üzerinde olan çocuklarda hipertansiyon sıklığı 2.5-3.7 kat artmaktadır
(40). Obezitede görülen insülin direnci hipertansiyon oluşumuna katkıda
bulunur. Adolesan dönemindeki kan basıncı değerlerinin, 6-9 yaş arasında bakılan
insülin düzeyleri ile yakın ilişkili olduğu bulunmuştur. Koroner arter hastalığı
riski açlık insülin düzeyleri ile önemli ölçüde bağlantılıdır. Obezitenin başladığı
erken dönemlerde artan renal tubuler reabsorbsiyon sonucu sodyum retansiyonu
olur. Ekstrasellüler sıvı artar ve volüm yüklenmesi meydana gelir (41).
Obezlerde ayrıca aşırı besin alımı, yüksek yağ ve karbonhidratlı gıdalarla
beslenme sonucu sempatik sinir sistemi aktivasyonu olmakta ve katekolaminlerin
salınımı artmaktadır. Artmış katekolam inlerin etkisi ile kan basıncında ve
kalp atımı hızında artış olur (42). Hiperinsülinizm sempatik sinir sistemi
aktivitesini, sodyum retansiyonunu, vasküler düz kas hipertrofisini arttıran ve
hipertansiyon gelişimine katkıda bulunan bir etmendir (43). Obezitede plazma
renin aktivitesi, anjiotensinojen, angiotensin II ve
aldosteron düzeyleri artmıştır. İnsülin direncinin yanı sıra inflamasyon da
damar fonksiyonların etkileyerek hipertansiyona katkıda bulunur. Obez çocuk ve
adolesanlarda hipertansiyon gelişimini kolaylaştıran risk faktörleri arasında
ailede hipertansiyon öyküsü, puberte, insülin direnci ve hipertrigliseridemi
varlığı sayılabilir
Dislipidemi
Obezitenin
aterosklerozu kolaylaştırıcı etkisi, dislipidemi ile birlikte artmaktadır. Özellikle
hiperinsülinizm karaciğerden trigliserid yapımını arttırmaktadır. Karaciğerde lipojenik enzimler insülin ile uyarılır.
VLDL-K üretimi artmakta, HDL-K düzeyi azalmakta, aterojenik LDL-K düzeyi
artmaktadır (43). İnsulin direnci ve dislipidemi varlığında endotelyal
disfonksiyon çok erken yaşlarda başlamakta, hatta çocuklarda aterosklerotik
plak oluşumu görülebilmektedir.
Solunum
Bozuklukları
Solunum
bozuklukları arasında sayılan uyku-solunum bozuklukları obez çocuk ve
adolesanların önemli bir oranında görülmektedir. Obez süt çocuklarında bile
uyku sorunlarının daha fazla olduğu belirtilmektedir
Astım
Obezite
ve astım ilişkisi pek çok çalışmada ortaya konulmuştur. Genellikle obezitenin
astıma eşlik ettiği ve hastalığın gidişini olumsuz yönde etkilediği
belirtilmektedir. Bir araştırmada astımlı çocuk ve adolesanların %44'ünün obez
olduğu, bu çocuklarda atopi ve aile öyküsü açısından obez olmayan olgulara göre
fark bulunmadığı, obezitede görülen metabolik bozuklukların astım üzerindeki
etkisinin ise tam olarak ortaya konulamadığı belirtilmiştir. Yakın zamanda yapılan
bir çalışmada ise astımı olan obez çocuklarda, obez olmayanlara göre üst hava
yolu akımında azalma ve proinflamatuar değişiklikler olduğu gösterilmiştir.