Çocuk ve adolesanlarda
obezite sıklığının artması, obeziteye bağlı komplikasyonların artmasına neden olmaktadır. MS obeziteye bağlı en önemli komplikasyondur.
MS; insülin direnci, obezite,
hipertansiyon, dislipideminin birlikte görüldüğü, diyabet ve
ateroskleroza yol açan metabolik değişiklikleri içeren bir bozukluktur.
Obezite ve insülin direnci MS'in merkezinde yer almaktadır
Son yıllarda obezitenin tüm dünyada hızla artması ile birlikte, eşlik eden MS varlığı da daha fazla dikkati çekmektedir. En sık ABD National Cholesterol Education Program- Adult Treatment
Panel (NCEP ATP III), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF), Avrupa İnsülin Direnci çalışma Grubu (The EuropeanGroup for Study of İnsülin Resistance (EĞİR) tarafından oluşturulan MS tanımlamaları kullanılmaktadır. Çocuk ve adolesanlara özgün MS tanımlamaları ise erişkinlerde kullanılanların uyarlaması
şeklindeyken IDF 2007
yılında çocuklarda kullanılabilecek MS kriterlerini tanımlamıştır
Metabolik Sendrom ppt
ABD'deki erişkinlerde ATP III kriterlerine göre MS
sıklığı çocuklarda %23.7, 20-29 yaş grubunda ise %6.7 bulunmuştur (80). Cook ve
ark. (81) Amerika'da yaptıkları NHANES III çalışmasında 12-19 yaş
grubundaki 2430 adölesan ATP III ölçütlerine göre değerlendirilmiş ve tüm
gruptaki MS sıklığı %4.2 saptanmıştır. Obez adölesanlardaki MS sıklığını %28.7
olarak bildirmişlerdir.
Ülkemizde de yapılan çalışmalarda MS sıklığının
önemli düzeylerde olduğu gösterilmiştir. Atabek ve ark.(82) 7-18 yaşlarında 169
obez olgu arasında MS sıklığını 7-11 yaş arası %20, 12-18 yaş arası grubunda
ise %27.2 olarak saptamışlardır. Ağırbaşlı ve ark.(83) ise Ankara'daki orta-düşük
sosyoekonomik düzeydeki bir okulda, 10-17 yaşları arasında 1385 çocuktan,
kilolu ve obez olanlarda MS gelişme riskinin, normal kilolulara göre 10 kat
arttığı göstermiştir. Obez çocuk ve adolesanlarda MS sıklığı %11.8 ile %38.9
arasında farklı oranlarda bildirilmiştir.
Obez olguların hepsi MS geliştirmez. MS
gelişimini kolaylaştıran bazı risk faktörleri tanımlanmıştır. Bu risk faktörleri
intrauterin dönemden itibaren tanınmaya başlanmıştır
Intrauterin büyüme geriliği, insülin
direnci ve MS açısından risk oluşturan bir durumdur. Sorunun temelinde, fötal dönemde
besinlerin transplasental geçişinin yetersiz olması ve buna bağlı kas, karaciğer
ve yağ dokusunda insülin direnci oluşturularak yaşamın sürdürülmeye çalışılması
yatar. Buna “fetal programlama” denir. Postnatal dönemde olgularda insülin
direnci ve glukoz metabolizmasında bozulma kolaylıkla gelişebilmektedir.
Bebeklik döneminde hızlı kilo alımı; normalde 4-5 yaşından sonra görülen yağ
dokusu artışının erkene kayması; puberte döneminde görülen insülin direncinin
artışı MS için risk oluşturan faktörlerdir. Genetik faktörlerin katkısı da MS
gelişimine katkıda bulunmaktadır.