Klinik ve deneysel veriler sistemik
inflamasyon ve endotelyal disfonksiyon arasında bir bağlantı olduğunu
desteklemiştir.
Bozulmuş endotel fonksiyonu aterosklerotik proçesi
belirlemede erken bir markır olarak kullanılabilir. İnflamatuar sitokinler
damar duvarı boyunca olan aterosklerotik plak oluşumunda önemlidir. Sigara içme,
obezite, hipertansiyon, diyabet, fiziksel inaktivite ve hiperkolesterolemi
aterojenik risk faktörlerini oluşturur. Kronik inflamatuvar bir hastalık olan
endotelyal disfonksiyon aterosklerozun erken bir evresi olarak kabul edilir.
Kronik inflamasyon ateroskleroza yardımcı olan majör bir faktördür ve
aterosklerotik hastalığı olan hastalarda çeşitli inflamasyon markırları olan
fibrinoliz ve koagülasyon artmış bir şekilde bulunmuştu. Vasküler hemostaz için
endotel hücreleri son derece önemlidir.
Endotel disfonksiyonu için geçici bağımsız
bir risk faktörü olan yükselmiş CRP seviyesi inflamasyonun sistemik markın
olarak aterosklerotik hastalıkların progresyonu ile ilişkilendirilmesinde önemli
ipucu sağlayabilir. Bu nedenle CRP riskli genel populasyonda KVH riskini
belirlemede önerilmektedir. Düşük derecede inflamasyona azalmış endojen NO
biyoyararlanımının eşlik ettiğini göstermektedir. Bu veriler inflamasyon markırlarının
bilinen risk faktörleri dışında klinik ve subklinik kardiyovaskuler hastalık
riskini belirlemede bağımsız bir belirleyici olabileceğini kanıtlamıştır.