AR’lerde tanı,
ayrıntılı bir hikaye, muayene ve alerjenin in vivo veya in vitro testlerle
gösterilmesi ile konulur. Genellikle, ot polenleri ile ortaya çıkan MAR’te
hapşırma, kaşıntı ve burun akıntısı başlıca semptomlardır. Ev tozu akarları
veya diğer perennial alerjenlerle ortaya çıkan PAR’te ise, kaşıntı ve hapşırma
semptomları belirgin değildir; bu hastalar daha çok sık nezle-grip
olduklarından, bir türlü iyileşemediklerinden söz ederler. Burun tıkanıklığı,
koku alamama gibi semptomlar daha belirgindir. Ot poleni alerjisi olan ve
hastalığı aktifken muayene edilen hastaların alt konkaları genellikle
ödemlidir. PAR’li hastalarda en sık rastlanan muayene bulgusu ise hipertrofik,
normal renkte veya normalden daha hiperemik alt konkalardır (Çocuklarda alerjik
rinit).
Alerjik Rinit
tanısında kullanılan testler; Klinikte en çok kullanılan deri testleri,
epikutan (prick, strach) ve intradermal testlerdir. Bunlardan en güvenilir ve
en yaygın kullanılan yöntem prick testtir. Prick test AR’e sebep olan çeşitli
alerjenlerin ortaya konulmasında en güvenilir ve yaygın olarak kullanılan
testtir. Prick test basittir, kolay uygulanır, hastaya az acı verir ve ucuzdur.
Test solüsyonları stabildir. Sonuçları semptomlar ile çok iyi korelasyon
gösterir. Komplikasyonları azdır. En önemli dezavantajı sensitivite düşüklüğüne
bağlı olarak ortaya çıkan yanlış negatif reaksiyondur. Tüm prick test
yöntemleri yanlış negatif sonuçlar verebilir. Prick testin sensitivitesi
%73,2-82,5 arasında değişmektedir. Nazal yayma, alerjik ve nonalerjik rinitlerin
ayırıcı tanısında önerilen bir tanı yöntemidir. Eozinofil sayısı sayılan
hücrelerin %15’inden fazla ise eozinofiliden bahsedilir. Eozinofili klinikle
birlikte AR lehine değerlendirilir. Eozinofili görülmemesi AR’i ekarte etmez.
Cilt testleri negatif çıkan hastalarda nonalerjik rinit tanısı koymak için
kullanılabilir. Cildi normal olmayan, test esnasında anaflaksi riski bulunan,
testi etkileyebilecek ve kesilmesi mahsurlu ilaç kullanan hastalarda ve
gebelerde cilt testi yapılamaz. Bazı çocuk hastalarda ve mental retarde
hastalarda da cilt testi yapılamayabilir. Böylesi durumlarda kan testleri (in
vitro testler) yapılabilir. En yaygın kullanılan in vitro test, serumda
spesifik ve total IgE değerlerine bakılmasıdır. Kanda spesifik IgE titrasyonunu
saptamak için RAST (radioallergosorbent test) ve ELİSA (enzim linked
immünoassay analizi) yöntemiyle çalışan testler kullanılabilir.