Noninvaziv mekanik ventilasyon, seçilmiş hastalarda
uygun şekilde kullanıldığında genellikle iyi tolere edilir. En sık görülen
komplikasyonlar, maske, hava akımı ve uygulanan pozitif basınç ile ilgilidir.
Maske basısına bağlı olarak oluşan burun sırtında ülserasyonda, maske bağının
gerginliğini azaltmak, maske ile burun sırtı arasına yapay deri yerleştirmek ya
da nasal yastıkçık gibi başka bir maske tipine geçmek gereklidir. Maskeden hava
kaçağına bağlı olarak oluşan konjunktiva irritasyonu, aşırı basınca bağlı
olarak kulak ve sinüs ağrıları oluşabilir. Bu durumlarda maske-yüz uyumunu
yeniden değerlendirmek ve inspirasyon basıncını hastanın tolere edebileceği bir
düzeye indirmek gereklidir. Yüksek hava akımının neden olduğu burun ve ağız
kuruluğu genellikle ağızdan hava kaçağı olduğunu düşündürür, bu durumda nasal
serum fizyolojik ve yumuşatıcıların yanı sıra ısıtılmış nemlendiricinin de
kullanılması gereklidir. Özellikle akut tabloda hava kaçağı NIMV’nin başarısız
olmasına neden olabilir. Bu durumda çene bantı uygulanabilir ya da daha iyi
tolere edebileceği başka bir maske kullanılır. Nasal maske kullanılıyorsa
hastaya ağzını kapalı tutması söylenir. Gastrik distansiyon gelişen hastalarda,
midede biriken havanın boşaltılması için kısa süreli nasogastrik sonda
takılması gerekebilir veya NIMV’ye ara verildiğinde hastanın mobilizasyonu
etkili olabilir. Basınçlar daha düşük olduğundan hipotansiyon, barotravma,
kardiyak atım volümünde azalma gibi major komplikasyonlar İMV’ye göre daha
nadir görülür. Bu komplikasyonların görülme sıklığı %5’in altındadır. Bu
durumda da basınçların azaltılması gerekebilir.
Akut solunum yetmezliğinin tedavisinde NIMV’nin rolü son yıllarda iyice aydınlatılmıştır. NIMV, KOAH
akut atağında entübasyon oranlarını, mortaliteyi ve yoğun bakım ünitesinde
yatış süresini azaltmaktadır ve bu nedenle bu hastalarda solunum desteği
gerektiğinde ilk seçenek olmalıdır. Ayrıca, akut kardiyojenik pulmoner ödem ve
immünsüpresif hastalarda ASY’de ve spontan solunum denemeleri başarısız olan
KOAH hastalarında weaningde kullanılmasını
destekleyen kanıtlar güçlüdür. Astım atağı, postoperatif solunum yetmezliği,
ekstübasyon yetmezliği, hipoksemik solunum yetmezliği veya entübasyonu
istenmeyen hastalarda, NIMV uygulanmasını destekleyen kanıtlar ise kuvvetli
olmadıklarından, seçilmiş hastalarda dikkatli bir şekilde NIMV başarısızlık
riski unutulmadan uygulanmalıdır.
Noninvaziv mekanik ventilasyon başarısı için önemli
faktörler; uygun hasta seçimi, erken başlanması, rahat ve uygun bir maske
seçimi ve hastanın yakından takibidir. NIMV’nin entübasyonun yerine değil
entübasyonu önlemek için uygulanan bir tedavi yöntemi olduğu ve NIMV için uygun
hasta olmayanlarda ve NIMV’nin başarısız olması durumunda entübasyon
geciktirilmemesi gerektiği unutulmamalıdır.