Sigara, insanda birçok sistem üzerinde muhtemel ya
da kesin kanıt düzeyleri ile hastalık yapıcı etkisi gösterilmiş en önemli risk
faktörlerinden birisidir. Uzun süre tütün kullanan bireylerde ateroskleroz,
KOAH gibi hastalıkların prevelansı anlamlı ölçüde artmıştır. Sigara ile
hastalıkların ve global mortalitenin ilişkisinde, çeşitli toksik ve biyolojik
reaksiyonların etkisi olduğu bilinmektedir. Sigaranın akciğer üzerindeki
etkileri dumana ilk maruz kalan hedef organ olması nedeniyle direk toksisite
ile açıklanabilmektedir. Ancak diğer organ ve sistemler üzerindeki hasarı
indirek mekanizmalarla oluşmaktadır. Sigara dumanına kronik maruziyet sistemik
oksidan-antioksidan dengesinde bozulmaya, bu da lipid peroksidasyon ürünlerinde
artışa yol açmaktadır. Diğer yandan A ve C vitamini gibi antioksidan
vitaminlerin düzeyleri azalmaktadır. Sigara kullanan kişilerde sistemik
enflamasyonda artış tespit edilmiştir. Artmış C-reaktif protein (CRP),
fibrinojen, interlökin-6, lökosit düzeyleri de bunun göstergesidir. Ayrıca
kronik sigara içicilerinde, romatolojik, koagülasyon ve endotelial disfonksiyon
ile ilişkili parametrelerin seviyelerinde de değişiklikler saptanmıştır. Sigara
ile ilişkili birçok hasar bırakılması sonrasında düzelse de CRP gibi enflamasyon
belirteçleri 10 hatta 20 yıl sonra dahi yüksek kalabilmektedir.