Yüz Ağrısı ve Boyun Ağrısı
Nevralji, özellikleri bakımından birçok ağrılı sendromda görülenlerden farklı nitelikler taşır. Bu nedenle yüz-boyun ağrısıyla başvuran hastanın öyküsü çok dikkatli alınmalı ve özellikle ağrının süresi, aralıklı olup olmadığı (paroksismal), kendi kendine ya da tetik noktanın uyarılmasıyla ortaya çıkması, travma ya da cerrahi girişimle ilgisi sorulmalıdır.
Baş ve boynun muayenesine ek olarak kraniyal sinir muayenesi de yapılmalıdır. Farinks, dil, diş ve sinüs ağrıları yansıyan ağrı şeklinde ortaya çıkabileceğinden, diş ve sinüslerde duyarlılık aranmalıdır. Cos-ten tarafından 1934 yılında tanımlanan temporomandibüler eklem (TME) sendro-munda, çiğneme sırasında çene ve kulakta ağrı, bazen tinnitus, vertigo belirtileri bulunur. Genellikle diş eksikliklerine bağlı olarak, maloklüzyon ve glenoid fossa içinde mandibula kondilinin anormal duruşu sonucu gelişir. Uzamış stiloid proses de benzer tipte ağrıya neden olabilir (Eag-le sendromu).
Kraniyofasyal nevraljilerin en sık görüleni ve en şiddetli ağrı ile birlikte olanı trigeminal nevraljidir. Ağrı genellikle trigeminal dalların ikinci ya da üçüncü dallarının birine ya da ikisine birden uyar. Bu anatomik alanlarda ağrı yalnızca birkaç dakika ve saniye içinde oluşur ve sonra birden kaybolur. Şimşek gibi, keskin yırtıcı bir ağrıdır. Yüz yıkama, tıraş olma, konuşma gibi etmenlerle ağrı uyarılabilir. En sık 50-70 yaşlar arasında, kadınlarda ve sağ yanda daha fazladır. Glossofaringeal nevralji kulak, burun, boğaz ve çenede tek yanlı olarak hissedilir. Dil, tonsillalar ve dışkulak yolunda tetik bölgeleri bulunur. Nazofarinks tümörleri başlangıç devrelerinde glossofaringeal nevralji ile karışabilir. Aslında nevraljiden çok yüz ağrısı denmesi gereken ve sınıflandırılmasında güçlük çekilen ve çok sık rastlanan bir hastalık grubu da birincil ati-pik fasyal nevraljidir. Bu hastalarda saatler ve günlerce süren, yüzde hissedilen derin bir ağrı ya da acıma vardır. Boyna ve başa yayılabilen bu ağrı geceleri daha şiddetlidir. Orta yaşlı kadınlarda sıktır ve sıkıntı ile yakından ilişkilidir.
Fizik muayenenin yanında, diş ve parana-zal sinüslere yönelik röntgen incelemeleri de yapılmalıdır. Nevraljilerde sinir blokları tanıda yararlı olabilir. Özellikle glossofaringeal ve sfenopalatin nevraljilerde, tetik alanlarda geçici sinir blokları yararlı olabilir.
Akut ağrılı sendromların tedavisinde uyulması gereken ilkeler vardır. Akut başlan-gıçlı ağrılı sendromu meydana getiren nedeni kesinlikle tanımak ve etiyolojisine göre tedavi etmek gerekir. Hastalığın tedavisi yapılırken nedene yönelik yaklaşım ağrıyı hafifletir; ancak buna rağmen ağrılar olabilir. Bu durumda ağrının şiddeti ve tipi gözönünde bulundurularak en uygun analjezik verilmelidir. Aspirin ve steroid olmayan antienflamatuar ilaçlara öncelikle başvurulmalıdır. Çok şiddetli akut ağrılı hastalıklarda kısa süreli narkotik analjezikler kullanılabilir.
Öncelikle sinüs enfeksiyonları ve diş sorunları çözümlenmelidir. Temporomandi-büler eklem sendromunda öncelikle diş eksiklikleri tamamlanmalı, kas gevşetici ilaçlarla istirahat tedavisi (elastik fiksasyon) uygulanmalıdır. Ayrıca eklem içine hidrokortizon enjeksiyonu yapılabilir.
Trigeminal nevraljide difenil hidantoin vakaların yaklaşık yarısında etkilidir. Başarısız sonuç alındığında karbamazepin verilebilir, ancak bu ilacın yan etkileri daha sıktır. Tıbbi tedavinin yarar sağlamadığı durumlarda Gasser ganglionunun arka kökü kesilebilir.
Glossofaringeal ve sfenopalatin nevraljilerde, trigeminal nevraljideki tıbbi tedavi uygulamaları yapılabilir. Ayrıca geçici sinir blokları da yararlı olabilir. Sfenopalatin nevraljide orta konkanın arka ucunun kokainizasyonu, glossofaringeal nevraljide de tonsil bölgesine lidokain ya da kokain uygulanması tanıda yardımcı olurken, sırasıyla vidian nörektomi ve IX sinir kesişi tedavi amacıyla uygulanabilir.