Kirvelik, Kirve Nedir
Kirvelik, özünde çıkar ilişkisi olan, ekonomik ve toplumsal statüye önem veren, iki bireyle (sünnet olan çocuk ve onu sünnet olurken tutan kucağında tutan ) başlayan, sonuçta iki aileyi birbirine yaklaştıran akraba olmadığı halde akrabaymış gibi kabul edilen sonradan kazanılmış bir düzmece akrabalık türüdür.
Kur'anda "hırva" sözcüğüyle var olduğu saptanan, Hz. Muhammet'in de meleklerin kirveliğiyle sünnet olduğu söylenen, bir İslam geleneği olan Kirvelik, Anadolu'nun kimi yörelerinde hiç bilinmezken (Karadeniz), kimi yörelerinde bilindiği halde önemsenmemektedir (Ege Bölgesi). Özellikle Gaziantep ve Adana yöresinde, genellikle de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ödünsüz uygulanan kirvelik olgusu, vazgeçilmez bir gereklilik olarak töre gücünde ağırlığıyla karşımıza çıkmaktadır.
Erkek çocuğu olan aile reisi, kirve seçeceği bireyi önceden hazırladığı gibi sünnet olacağı zaman da seçebilir. Örneğin, çocuğun kirvesi Elazığ yöresinde, sünnet olacak çocuğun babası tarafından verilen bir özel yemekle seçilir. Yemeğe kirve adayları ve kimi yakınlar çağırılır. Yemek yenilip dua edildikten sonra kümeden biri, "Allah hayırlı ede, kirvelerin kim ola?" diye bir soru atar ortaya ve kirve seçimi bu soruyla başlar.
Kirvelik önerisi çoğunlukla, ekonomik gücü yerinde, belirli konuma sahip, toplumda kabul gören bireylere yapılır. Her kirvelik önerisinin kabul edilmek zorunluluğu yoktur. Toplumun kirveye ve kirveliğe atfettiği değerler karşısında kirveliği kabul etmek bir onur ve saygınlık kazanma vesilesidir.
Kirve sünnet çocuğunu sünnet olurken tutan kişiye verilen bir ad olmakla birlikte çocuğu tutma görevi yanında, üstlendiği toplumsal yükümlülükler daha ağır bastığından kimi durumlarda çocuğu, kirve yerine kirvenin vekalet vereceği bir birey de tutabilir. Sözgelimi, biraz irileşmiş çocuk ve yaşlı kirve bu fizik eylemi gerektiğince yerine getiremeyeceğinden çocuğu tekniğine uygun tutma işini daha genç, güçlü birisi yapar. Kirve bu durumda kirveliğinden bir şey kaybetmez. Çocuğa ve çocuğun ailesine karşı bütün yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeğe çalışır ve bunu da gönüllü yapar. Örneğin, kirve sünnet düğünü giderinden başlayarak çocuğun evlenme, düğün giderlerine değin (ömrü izin verirse) parasal desteğini esirgemez. Askere giderken kirvenin eli öpülür, evlenmeden önce kirvenin de izni alınır; sünnet olan çocuk, göstereceği saygıda kirvesini babasından ayırmaz, bacı kardeş sayılacaklarından kirve kızıyla da evlenemez.
Halk arasında : "Kirve, kirvenin kapısının önünden donsuz geçmez" derken, "kirvelikle yakınlık kurulan aileler, birbirlerinin kadın ve kızlarına kötü gözle bakmazlar" kuralına saygılı olmaları gereğini vurgularlar. "Kirve kirvenin yoluna baş koyar (ölür)" derken de kirvelerin birbirlerini kendilerinden daha önde tutmak zorunda oldukları belirtilir.