Gevşeme Teknikleri
Gevşeme Egzersizleri nelerdir?
Meditasyonun fizyolojik yapıya kazandırdıklarına benzer faydalar sağlayan, fakat onun gibi mistik olmayan bir tekniktir. Stresle mücadeleyle kaybedilen enerjiyi önlemek ve enerjinin yeniden kazanılmasını sağlamak için yapılan gevşeme egzersizleri birkaç çeşittir.
Bunlardan birini hep beraber burada uygulayalım: Rahat bir şekilde oturup gözlerinizi kapatın. Ellerinizi iki yana uzatıp ayaklarınızı serbest bırakın. Söylediklerimi sakince içinizden tekrar edin ve hissetmeye çalışın:
Gevşeme Egzersizi
"Ben çok sakinim, sakinim, sakinim",
"Bütün vücudum ağırlaşıyor",
"Bütün vücudum ısınıyor",
Kalp atışlarım sakin",
Nefes alışım sakin",
Karın bölgemde bir sıcaklık oluşuyor",
Alnım serin ve rahat",
Ben çok sakinim."
Gözlerinizi açabilirsiniz, şimdi kendinizi daha rahat hissediyor olmalısınız.
Gevşeme Hareketleri
Olumlu bir psikolojiye sahip olmak için önce negatif duyguların tarif edilip, onlardan uzaklaşmanın çarelerine bakmak gerekiyor. Bu tanımlama doğru mu? Olumlu düşünmeye başlamak için ilk kural, negatif olduğunuzu kabul etmekten geçiyor. Bunları düzeltmek için ilk iş olarak elimize bir kâğıt-kalem alıp, kendi hata ve yanlışlarımızı yazabiliriz. Bununla da yetinmeyip eşimizden, dostumuzdan, bizi tanıyanlardan 10 dakikalarını ayırıp hatalarımızı yazmalarını isteyebiliriz. Ancak bu eleştiriler sonrasında gücenmek, darılmak, tepki duymak yok. Arkadaşlarınızın bile sizi eleştirmesine gücenmeyeceksiniz ve o olumsuz özelliklerin sizde olduğunu kabul edeceksiniz. Bu kabul edişin sonrasında negatif düşünme zincirinin kırılması gerekiyor. Çünkü negatif düşünceler, genellikle negatif duyguları da depreştirir. Düşünce, sadece düşünce bazında kalmaz ve iç alevlenmeye neden olur. Kişi o duygusallıkla birtakım davranışlara girer, hiddetlenir, bağırır, kavga eder. Biz düşün-ce-duygu-davranış gelişmesinde, olumsuz davranışa gitmemek için önce sıfır noktasına ulaşıp, yani nötr olup sakinliği yaşamalıyız. Kabul etmeyi bilen kişi, negatif düşünce ve tavırları sergiledikten sonra sükunete ulaşmayı beklemeli. Sükunet halini bulmak için yukarıda belirttiğimiz gibi meditasyon teknikleri var. Meditasyon ise herkesin yapabileceği bir şey. Bu konuda küçük bir kitap bile faydalı olur.
Olumlu düşünmek için yapılan içedönük konuşmaları biraz açıklar mısınız?
Rahatlama Gevşeme
Olumlu düşünebilmek için içedönük konuşma yapmak da çok önemli. Bunun için izlenecek yol şöyle olabilir: Negatif özelliklerinizi yazdıktan ya da arkadaşlarınıza yazdırdıktan sonra bunların yanlış tepkiler olduğunu kabul etmek gerekiyor. Mesela, "Ben çok sinirli, saldırganım" demek yerine, "Ben sakinim ve her zaman bu sakinliğimi koruyorum" türünden bir cümle oluşturulabilir. Buna inanmak her zaman mümkün olmaz tabii ki, ama bunu çoğaltıp okumak lazım. Bu iç konuşmaların devamında sükunet halini bulmak ve bol bol gevşeme egzersizleri yapmak gerekiyor. Önemli olan iç sesin kötü olanını susturmak ve sessizliği yakalamak.
İçedönük konuşma egzersizini şöyle yapabilirsiniz:
"Ben temel gerçekleri hatırlıyorum",
"Ben artık tüm geçmişimden kurtuluyorum, geçmiş görevini yapıp sona erdi. Ben artık özgürüm. Şimdi tüm olumsuz, sınırlayıcı inançları terk ediyorum, onların benim üzerimde güçleri yok",
"Birikmiş tüm suçluluk duygularını, korkuları, kızgınlıkları, kin ve kıskançlıkları, hayal kırıklıklarını salıveriyorum. Hoşgörülü ve sabırlıyım. Şimdi arınmış ve özgürüm. Artık hayatımdaki herkesi bağışlıyorum. Hepimiz mutlu ve özgürüz",
"Kendimle ilgili tüm olumsuz düşüncelerim yok oldu. Kendimi seviyorum, güveniyorum, hayata saygı ve sevgiyle bağlıyım",
"Evrendeki tüm canlıları seviyor ve koruyorum",
"Bedenimi koruyorum, spor ve yoga yapıyorum".
Yaşattım niteliğini kişilik belirler, Olumlu bir yaşam sürmenin yolları nelerdir?
İlk adım, yaşamımızın memnun olmadığımız alanlarıyla ilgili düşüncelerimizi tespit etmekten geçiyor. Yaşamımızın niteliklerini kişiliğimiz belirler. Değişimin basamak basamak zorlaştığını görmek mümkündür. Bir alışkanlığı ya da kişiliği değiştirmek, düşünceleri ya da duyguları değiştirmekten daha zordur. Ancak düşüncelerini değiştirmeyi başaranların yaşamlarının da bu zincir doğrultusunda değiştiğini görebilmek mümkündür.
İkinci adım mutsuz olduğumuz o alanla ilgili (iş, özel yaşam, okul gibi) olumsuz düşüncelerin altını çizmektir. Çünkü bu olumsuz düşünceler yaşamlarımızın o alanının neden bizi mutlu edemediğini gösterecektir.
Üçüncü adım bu olumsuz düşünceyi, içsel direnç oluşturmaksızın olumluya çevirmektir. Bu, belki de en zor adımdır. Bunun için bilinçaltı programlama tekniklerinden yararlanılması daha etkili ve hızlı sonuçlar doğuracaktır. Böylelikle ilk olarak düşünce değiştirilir. Düşüncenin değişip kuvvetlendirilmesiyle, zincir yukarıda belirtildiği gibi ister istemez değişecek ve kişi bu durumda duygularının, davranışlarının ve alışkanlıklarının değiştiğini fark edecektir.
Olumlu düşünmenin insan üzerindeki etkisi nedir?
Olumlu düşünce, duygusal, zihinsel ve fiziksel sağlığı olumlu yönde etkiler. Solunumun duygu ve düşünceler üzerindeki etkisi büyüktür. Diyafram nefesi, hem sağlık hem de olumlu düşünce alışkanlığı oluşturulması açısından güçlü bir araçtır.
Olumlu düşünce sorunları görmezden gelmek demek değildir. Soruna değil, çözüme odaklı bakış açısı geliştiren bir yaşam biçimidir.
Olumlu Düşünme Programının İçeriği
Duygusal, zihinsel ve bedensel uyumu yakalamak,
Solunum teknikleriyle duygu ve düşünceye hakim olmak,
Zihni etkin kullanmak,
Bedensel ve zihinsel farkmdalığı geliştirmek,
Enerji merkezlerindeki tıkanıklıkları gidermek,
İfade edilmemiş duygu ve düşüncelerden arınmak,
Olumlu düşünce gücünü kullanmak,
Yaratıcı potansiyeli harekete geçirmek,
Sağlıklı iletişim için sözcüklerden ve beden dilinden yararlanmak,
Öz disiplin teknikleriyle zihni hedefe kilitlemek,
Olumlu yaşamı, potansiyel olmaktan çıkarıp yaşam tarzı haline getirmek.
Kötümserlik zihinsel işlevlerimizi etkiler
Zihin gücüyle psikolojik sağlık korunabilir mi? Korunabilir, çünkü insan çaresiz kaldığı zaman ciddi bir karamsarlık, kötümserlik içine girer ve daha çok öfke duyguları açığa çıkar. İşte bu duyguların önlenemeyişi psikolojik sağlığı da kesin olarak bozar. Çünkü bu kötümserlik durumu tüm zihinsel işlevlerimizi etkiler. Bu duyguları yaşamaya başladığımızda önce sakince oturup düşünmeliyiz. "Bu durumdan kurtulmak için neler yapabilirim" sorusunun cevabını aramalıyız.
Ruh sağlığımızı kaybetmemek için "iyi düşünme" yetisini harekete geçirebileceğimizi bilmeliyiz. İyimser olmak, olaylara iyi yönünden bakabilmek hem fiziksel hem de ruhsal pek çok hastalığı engelliyor. Uzun yıllardır duygusal zeka kavramını inceliyorum ve bu alanda kitaplar yazıyorum. Akıl ile Düşünce Gücü kitabımda da doğrudan aklını kullanmayı öğrenenlerin nasıl daha mutlu ve sağlıklı olduklarını anlatıyorum.
Sağlıklı bir beden için sağlıklı bir ruh gereklidir diyorsunuz yani...
1990'larda tüm dünyanın ilgisini çeken duygusal zeka kavramını kendi çalışmalarımda önemli bir unsur olarak kullanıyorum. Duygusal zekanın birinci maddesi özbi-linçtir bana göre. Duygusal zekaya sahip olmak için, kendini, bedenini çok iyi tanıyacaksın, bedeninin özelliklerini, ruhsal yapısını çok iyi bileceksin. Çabuk mu tepki veririm, çabuk mu kızarım, çabuk mu öfkelenirim, alınırım, olaylara karşı duyarsız mıyım, diye sorular sormalı insan kendine. İkincisi, mutlaka başkalarıyla sağlıklı iletişim kurabilmeli insan. Bazıları bunu ödün vermek olarak kabul eder, ama hiç ilgisi yok. Aksine ruh sağlığının sürebilmesi için gerekli bir şey. Çünkü bir insanın ruh sağlığı ancak başka bir insanla iletişimi varsa iyi olabilir, eğer o insan yeteri kadar iletişim kuramıyorsa ruh sağlığı zamanla bozulur.
Eğer bu ikisini yapamıyorsak, kendimizi iyi tanımıyor ve başkalarıyla sağlıklı iletişim kuramıyorsak ne oluyor?
Doğal etkiler dışında insan zorlanmaya başlıyor. Burada çok önemli olan nokta şu ki, insan kendini tanımıyor ve başkalarıyla iletişim kuramıyorsa, devamında stres meydana geliyor. Stres, insanın kendi iç dünyasıyla ya da başkalarıyla çatışma halinde olmasıdır ve stres insanı hem bedenen hem de duygusal olarak çok yoran bir şeydir.
Sağlıklı bir bedene sahip olmak için insanın kendisi ve çevresiyle barış içinde olması gerekiyor. Başkalarıyla iletişim kurarken onlara karşı beslenen duygularda kötülük, öfke, kaygı, endişe, kin, nefret, düşmanlık olmamalı. Bunların olması, sadece karşıdaki insanla iletişimi bozmaz, insanın kendi ruh sağlığını da bozar. Eğer içinizde iyi duygular varsa, bu tüm hormonları etkiliyor. Hormonlarda olumlu değişiklikler oluyor, sinir sistemi iyi çalışıyor, kalbin, dolaşım sisteminin çalışması düzeliyor. Beynin kimya-sındaki değişimler, olumlu gelişiyor. Endorfin ve serotonin salgısı artıyor. Bağışıklık sistemi güçlü olunca kanser gibi sorunlarla da daha iyi başa çıkılıyor. Eğer insanda bir hastalık varsa, umutsuzluk, kaygı, endişe oluyor ve bu insanı yoruyor, ama buna rağmen üstesinden gelinebileceği düşünülürse, hayata umutla bakılırsa bağışıklık sistemi bu durumda zaten güçleniyor. Her zaman bu mümkün olmayabilir, ama bu olumlu düşünceler hakikaten ciddi hastalıklarda bile sonucu olumluya çevirebilecek değişimler yapıyor. Sonuçta, duygularınızı çok iyi tanırsanız, olumsuz duyguları bastırmayı, denetlemeyi, engellemeyi, ertelemeyi öğreniyorsunuz.
Olumlu düşüncenin yararları
Olumlu düşüncenin yararları nelerdir? Olumlu düşünce yetisini kazanmanın insanın tüm enerjisi üzerinde olumlu etkisi olduğu artık kabul ediliyor. İnsan olumlu düşünce sayesinde pek çok sorunla başa çıkabilir. Yaşam şartlarının her geçen gün biraz daha zorlaştığı ve neredeyse her sorun karşısında farklı çözümler üretmek zorunda kalınan günümüz dünyasında artık bu yetiyi kazanmak mutlaka gerekiyor. Olumlu düşünce insana somut olarak neler kazandırıyor diye bir bakacak olursak, şunları görürüz:
Olumlu düşünce insana gerçekçi bir düşünce yapısı kazandırır,
İnsan öğreti kalıplarının oluşturduğu sınırların da ötesinde düşünebilir ve görebilir, farklı ve özgün çözümler üretebilir,
Olumlu düşünce yapısı, düşünce sistemine özgürlük sağlar,
Olumlu düşünce yapısına sahip olan kişi ilişkilerinde ortak noktayı kolay bulur,
Hazırcevaptır,
Düşüncesi başkalarının düşünce şekillerini de içerir dolayısıyla karşısındakini daha kolay anlar,
Barışçıl bir düşünce sistemine sahiptir,
Kıskanma duygusundan uzaktır. Zira farklı düşüncelere sahiptir ve her zaman paylaşacağı bir şeyleri vardır,
Kendini iyi tanır ve tatmin olacağı cevaplar üretir veya ne aradığını bilir,
Kendi kendini motive ederken çevresindekileri de motive eder,
Her zaman açık bir kapı görebilir ve dolayısıyla strese girmez,
Değişimlere ayak uydurmada süratlidir,
Kendine güveni vardır, dolayısıyla etrafında güvenilir bir ortam oluşturur,
Olumlu düşünme modelini benimseyen insan, beyninin kontrolünü, dolayısıyla bütün davranışlarının kontrolünü kendi elinde tutar,
Olumlu düşünce yapısına sahip insanların bir araya gelmelerinden doğacak sinerjinin boyutları, her türlü krizi aşmaya yeterli olur,
Olumlu düşünce boyutunu kazanmış insan huzurludur, etrafındakilere de huzur verir,
Hayatınıza olumlu düşünceyi davet ederseniz, hem kendinizi hem de dış dünyayı daha fazla seversiniz. Kendimizi ve başkalarını sevmek özgüven oluşturur. Böylece çevremizde oluşturacağımız güvenli bir dünyada yaşamak daha sağlıklı, kolay ve mutluluk dolu olacaktır