Kuş Gribi (H5N1) ve Tamiflu
Kuş gribi korkusu dünyayı sararken, İsviçreli ilaç şirketi Roche, astronomik sıfaünı hafif bırakan kârların peşinde... 2005 yılında Tamiflu adlı grip ilacının satışından yaklaşık 1 milyar dolarlık bir gelir elde ettiler (2004 rakamının dört katı). Bu yıl bu rakamı en az iki katına çıkarmayı planlıyorlar. Dünya Sağlık Örgütü (VVHO-DSÖ), tüm ülkelere, nüfuslarının yüzde 25'ine yetecek kadar Tamiflu depolamalarını öneriyor. İlacın patentine sahip olan Roche ise, bireysel kullanıcıların patlayan talebini bile karşılayamıyor. İnsanlık büyük bir tehlikeyle karşı karşıya, ama Roche, Tamiflu'nun patent haklarından vazgeçmediği gibi, ihtiyacı olan ülkelerin bu ilacı değil serbestçe, ücret ödeyerek üretmelerine bile izin vermiyor!
Devletlerden gelen talepleri ise, "üç yıldır stok yapmanızı söylemiştik" diyerek geri çeviriyor! Roche, sadece, ilacı "yasadışı" olarak üreteceklerini ilan eden ülkelerle "anlaşma" yoluna gidiyor...
insanlık bir tarafta, sermayenin doymak bilmez kâr hırsı diğer tarafta...
Başta ABD, AB üyesi ülkeler ve Japonya olmak üzere zengin ülkelerdeki bireysel kullanıcılar sayesinde hiç beklemediği kârlar elde eden Roche, bununla yetinmeyi aklına bile getirmiyor. (2004-2005 grip mevsiminde sadece Japonya'ya 6 milyon kutu Tamiflu satan Roche, tüm dünya için Dünya Sağlık Örgütü'ne 3 milyon kutu, Türkiye'ye ise 2005 yılının Ekim ayındaki vakalardan sonra 5 bin, 2006 yılının Ocak ayında ise 10 bin kutu Tamiflu bağışlamakla övünüyor!)
Tamiflu sayesinde kazananlar arasında, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de var. Roche, Tamiflu'yu kendisi geliştirmemiş, Gilead Sciences adlı ABD şirketinden devralmıştı. Gilead, Tamiflu'nun satış gelirlerinin yaklaşık yüzde 10'unu almaya devam ediyor. 1997 ile 2001 yılları arasında Gilead yöneticiliği yapan Rumsfeld ise, elindeki şirket hisseleri sayesinde, kişisel servetine en az 1 milyon dolar daha katmış durumda.
Üstelik, çok pahalı bir ilaç olan Tamiflu, alternatifsiz değil!
Bugün, A tipi griplere karşı benzer ölçülerde etkili olan dört ilaç var. Oseltamivir (Tamiflu), zanamivir (Relenza), amantadin ve rimantadin. Bunlardan ilk ikisi ile son ikisi farklı işleyiş mekanizmalarına sahip. Ama asıl önemlisi, ilk ikisi patentli, diğer ikisi patentsiz. Ve ilk ikisi pahalı, son ikisi hem ucuz, hem de herkes tarafından serbestçe üretilebilecek ilaçlar.
Ama büyük sermayenin sözcülüğünü yapan Dünya Sağlık Örgütü, ilk ikisini ve asıl olarak Roche'un ürettiği Tamiflu'yu öneriyor. Diğerlerini ise kötülüyor.
Dahası, Dünya Sağlık Örgütü, Tamiflu üretiminin zor ve karmaşık bir süreç olduğunu ve kısa sürede artırılamayacağını iddia ederek, patentinin süresi 2016 yılında sona erecek olan Roche'u destekliyor. Ama aynı şirket, zor durumda kaldığında, ayrıcalıklarını koruyabilmek için Tamiflu üretmeye karar veren ülkelerle anlaşma yoluna gidebiliyor ve ilaç üretiminin hiç de o kadar zor olmadığı netlik kazanıyor.
Gribe karşı geliştirilen dört ilaç da, son kuş gribi salgınına yol açan H5N1 virüsünün de dahil olduğu A tipi grip virüslerinden kaynaklanan hastalıkların belirtileri ortaya çıktıktan sonraki ilk 48 saat içinde kullanıldıklarında, hastalığın etkilerini hafifletiyorlar. Ama bu ilaçların, genetik yapısı değişen ve insandan insana bulaşmaya başlayan bir H5N1 virüsüne karşı etkili olup olmayacakları konusunda hiçbir şey söylemek mümkün değil. Bir başka deyişle, bugünün asıl korkusu olan kıtalararası bir öldürücü grip salgını patlak verdiğinde, bu ilaçlar belki de hiçbir işe yaramayacak.
Yine de, kuşlardan geçen H5N1 virüsü yüzünden gribe yakalanan insanlar için şu an eldeki tek çare, bu ilaçlar.
Dünya Sağlık Örgütü, H5N1 virüsünün, amantadin ve rimantadin adlı ilaçlara karşı hızla direnç kazandığını iddia ediyor.
Bu iddiada belirli bir gerçeklik payı var. İnsanlar için geliştirilmiş olmalarına karşın Güneydoğu Asya ülkelerinde kanatlılardaki kuş gribi hastalığına karşı kullanılan bu ilaçlara karşı, Vietnam, Tayland, Kamboçya, Laos ve Malezya'da görülen H5N1 virüslerinin direnç geliştirdiği saptanmış durumda.
Ancak birincisi, virüslerin dünyanın her yanındaki tüketimi hızla artan Tamiflu'ya karşı da direnç geliştirmeleri kaçınılmaz. Özellikle de, gereksiz Tamiflu tüketimi bu ölçüde teşvik edilirken... İlacın sadece tedavi için değil, aynı zamanda koruyucu olarak kullanılması teşvik ediliyor ve yüksek riskli bölgeler dışında bu tür bir kullanım zararlı.
İkincisi, Vietnam'da kuş gribine yakalanan bir hastanın taşıdığı virüsün, diğerlerinden çok daha yeni bir ilaç olan Tamiflu'ya dirençli olduğu saptanmış durumda.
Üçüncüsü ve asıl önemlisi, kuşlardan insanlara bulaşan H5N1 virüslerinin yol açtığı hastalıklar, kolaylıkla ihmal edilebilecek kadar az. Dünya ölçeğinde üç yıllık bir süre boyunca (2003-2005) insanlarda sadece 142 vaka kaydedilmiş durumda (her yıl dünyada ortalama 1.2 milyon kişi akciğer kanserine yakalanıyor). Asıl tehlike, H5N1 virüsünün insandan insana bulaşabilen bir türünün ortaya çıkması. Bu türe karşı hangi ilacın etkili olabileceği konusunda ise hiçbir bilgi bulunmuyor.
Tüm bunların ötesinde, Güneydoğu Asya ülkelerindeki H5N1 virüslerinin amantadine karşı direnç geliştirmiş olmalarına karşın, Türkiye'ye de ulaşan kuş gribi salgınına yol açan H5N1 virüslerinin bu ilaca dirençli olmadığı, yani amantadin adlı ilacın etkili olabileceği saptandı.
Yapılan araştırmalar, amantadin adlı ilacın, Rusya ve Çin'de ortaya çıkan H5N1 virüslerine karşı, Tamiflu kadar etkili olduklarını ortaya koyuyor. Türkiye, Romanya ve Hırvatistan'da ortaya çıkan H5N1 virüsleri Rusya ve Çin'dekilerle akraba ve bu nedenle amantadin'in Avrupa'daki kuş gribi vakalarında da Tamiflu kadar etkili olması olasılığı çok yüksek.
Kısacası, kuş gribi korkusu medya desteğiyle büyütülür ve bir panik havası yaratılırken, bu işten reklam ve pazarlama olanakları geniş ilaç tekelleri yararlanıyor. İnsan sağlığı da hiçe sayılarak, her tür kriz, bir "fırsat'a dönüştürülüyor.