Alt Solunum Yollarına Ait Acil Durumlar
Astım ve alt solunum enfeksiyonu
Acil bölüm çalışanları alt solunum yolları rahatsızlıklarına aşinadır. Astım, pnömoni, bronşit en yaygın olanlarıdır, çocuklarda astım, genellikle bronş hiperaktivitesi ve farklı derecelerde hava yolu obstrüksiyonu ile birlikte, tekrarlayan öksürük ve wheezing ataklarına neden olan hava yollarında eozinofıl ve mast hücresinin ön planda olduğu, kronik, enflamatuar bir hastalıktır. Akut astım atağı ise, çocuğun profılaktik antienflamatuar tedavisinin uygunsuz ya da yetersiz yapılması veya astım atağını başlatan faktörlerle karşılaşması sonucu ortaya çıkan ve çocuğun acil ya da yoğun bakım şartlarında tedavi ve bakımını gerektirecek kadar ağır olabilen bir tablodur. Çocuklarda ve genç erişkinlerdeki kronik akciğer hastalıkları içinde en sık görülen astımın sıklığının giderek arttığı bildirilmektedir. Görülme sıklığı genel olarak % 1 -12, ülkemizde ise %6-8 oranındadır.
Çocukluk çağı astımı genellikle 3-8 yaşlannda başlar, erkek çocuklarda kızlara oranla iki kat daha fazla; kentlerde yaşayanlarda kırsal yerlerde yaşayanlara oranla daha sık görülür.
Akut Astım Atağını Başlatan Nedenler Aşağıda Sıralanmıştır-
1. Uzun dönemli profılaktik antienflamatuar tedavinin yetersiz ya da uygunsuz yapılması.
2. Uyarıcı faktörlerle karşılaşma. Solunum yollarını uyaran bazı faktörler akut atağı başlatabilir.
Alt Solunum Yolları Bunlar
Alerjenler
Solunum yolu enfeksiyonları
Ev içi hava kirliliği
Dış ortam hava kirliliği
Bazı besinler ve katkı maddeleri
Bazı ilaçlar
Bazı hava koşulları
Aşırı ve kötü hava koşullarında yapılan egzersizdir.
3. Emasyonel faktörler.
Uyarıcı faktörler hastalara göre farklılık gösterir. Bir hastada birden çok faktör bir arada olabilir.
Çocuklarda akut astım atağı hafiften, yaşamı tehdit eden düzeylere kadar değişebilir. İlk nöbet, genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu sonucu gece oluşur.
Astımın nedenini belirleme ve durumun ciddiyetini değerlendirme için ayrıntılı bir öykü yararlı olabilir. Tekrarlanan astım krizleri tehlikeli belirtidir. Son zamanlarda hastaneye getirilen çocuğun bir ay ya da bir yıldır akut epizodu olmayan çocuğa göre daha ciddi astım sorunu vardır.
Astımın bronkospazm, enflamasyon, ödem olmak üzere üç öğesi bulunur. AB'de astım yönetiminde önerilen tedavi tartışmalı bir konudur. Birçok hastanenin kendine özgü protokolleri vardır. Bazı genel öneriler oksijen içerir. Mümkün oldukça enjeksiyondan çok inhalasyon ve oral yolla tedavi kullanılmalıdır. Tedaviye cevap vermeyen, solunum sıkıntısı olan hastanın arteriyal kan gazı ölçümü sınırlıdır. Çocuğun ateşi varsa, tam kan sayımının, tercihen ilaç uygulanmasından önce yapılması gerekir. Çünkü laboratuvar testleri ilaç tedavisinden etkilenebilir. Tedavinin amacı, obstriksiyonu en kısa zamanda ortadan kaldırmak, hipoksiyi ve akciğer fonksiyonlarını düzeltmek, gelecekte olabilecek krizler için yazılı plan yapmaktır. Bakımın amacı ise; semptomları düzeltmek, tanı ve tedaviye yardımcı olmak, çocuğun günlük yaşam aktivitesini sağlamaktır.
Bronşiolit ve alt solunum yolu hastalıkları
18 aylıktan daha küçük olan çocuklarda sıklıkla görülen, bronşiolit yaşamı tehdit eden bir hastalık olabilir. Ateşli bir süreç bronşial mukoza üzerinde ödem oluşmasına neden olur. Bu durum soluk almada güçlükle sonuçlanır. Bronşiolit düşük ateş, hırıltılı solunum ve öksürükle tanımlanır. Bronşioliti; bronşial astımdan ayırt etmek zor olduğu için AB'de dikkatli tanılamanın yapılması gerekir.
Arteriyal kan gazı, tam kan, nazofarenksden kültür dahil laboratuvar testleri istenir. Hava sıkışmasını göstermek için, göğüs radyografisi çekilir. Apnesi olan çocuklar ve iki aydan daha küçük olan bebeklerin hastaneye yatırılması gerekir.
Pnömoni
Büyük çocuklarda pnömoni nedeni genellikle virüslerdir. Yaşamın ilk haftalarında ise B grubu streptokok ve gram-negatif basillerin oluşturduğu bakteriyel pnomöni daha çok görülür. Gerek viral, gerekse bakteriyal olsun, patojenler akciğerlere ulaşarak, akciğerlerde sıvı toplanmasına, takipne, öksürük ve ateşle sonuçlanan tepkilere neden olurlar. Bakteriyal pnömoni 38.5-41C varan ateşle aniden başlar. AB'de yönetim solunum durumunun dikkatli değerlendirilmesini, oksijen kullanımını, la-boratuvar testleri ve göğüs radyografisi gibi teşhise yönelik muayeneleri içerir. Pnömonili, ancak solunum zorluğu olmayan çocuklar taburcu edilebilir ve ayaktan hasta prensiplerine göre ilaç tedavisi yapılabilir. Reçetede belirtilenlere ailenin uyabilme durumu göz önünde bulundurulmalıdır.
Solunum sıkıntısı belirtilerine yol açan, ancak solunuma ait olmayan sorunlar, metabolik asidoz ve aspirin alımı ile sonuçlanan sorunlardır.
Hastanın takipne veya bradipnesi olduğu zaman bu nedenler düşünülmelidir.