Multipl Gaz Analizi

Multipl Gaz Analizi

Respiratuvar (02, C02, N2) ve anes-tezik (volâtil anestezikler, N20) gazların inhale ve ekshale konsantrasyonlarının monitörizasyonuna olanak tanıyan tek­nikler; infrared absorbsiyon, kütle spek-trometrisi ve Raman spektroskopisini içermektedir.

infrared (Kızıl Ötesi) Absorbsiyon

Kızıl ötesi ışık demeti, gaz örneği içine gönderilir ve buradan geçen ışığın
yoğunluğu ölçülür. Karbondioksit ka­rakteristik olarak yüksek dalga boyunda ışığı absorbe eder. Anestezik gazlar, su buharı ve oksijen de bu bölgede ışığı absorbe ederek karbondioksit ile in-terferansa girerler. Sonuç olarak, bu üst üste gelen ölçümleri düzeltebilmek için, kızıl ötesi absorbsiyonu kullanan kap-nometreler hem karbondioksit hem de anestezik gaz konsantrasyonlarını ayrı ayrı ölçebilmelidir. Bir molekülün kızıl ötesi ışığı absorbe etmesi için asimetrik olması gerekmektedir. Bu nedenle, ok­sijen ve nitrojen gibi simetrik molekül­lerin ölçülmesinde bu teknik yararlı ol­mayacaktır.

Kütle Spektrometrisi

Kütle spektrometrisi inhalasyon ve ekshalasyon sırasında inhale edilen anestezikleride içerecek şekilde hava yolundaki gaz kompozisyonunun ara­lıklı veya devamlı ölçümüne olanak ta­nır. Kütle spektrometrisinin kullanımı, özellikle devamlı ölçüm yapılabiliyorsa oksijen analizörleri ve kapnografı ihti­yacını ortadan kaldırır. Ekspire edilen gazdaki azot konsantrasyonunun ölçül­mesi, anestezi sistemindeki bir hava ka­çağını veya venöz hava embolisini gös­terebilir. Anestezik gazlar için inhale ve ekshale edilen miktarlar arasındaki fark prensip olarak bu ajanların kandaki çö­zünürlüğünü yansıtır. Dağılım için gere­ken süre geçtikten sonra, ekshale edilen gaz konsantrasyonu ile anestezik derin­lik paralellik gösterir.

Raman Spektroskopisi

Raman spektroskopisi respiratuvar (02, C02, N2) ve anestezik gazların bir­birinden bağımsız olarak analizine ola­nak tanır. Kütle spektrometrisinden farklı olarak Raman spektroskopisi, anestezik dağılım sistemine geri dönen gaz moleküllerini değiştirmez. Raman teknolojisi kullanan bir alet, kütle spektrometrisine eşdeğer doğruluk oranına
sahiptir.

Oksijen Analizörleri
Genel anestezinin her uygulaması sırasında, anestezik solunum sistemin­deki inspire edilen oksijen konsantras­yonu, oksijen analizörü ile ölçülmeli ve düşük oksijen konsantrasyonu limitini bildiren alarm bulunmalıdır. Oksijen analizörü, oksijen veya oda havası ile kalibre edilir. Alarm genellikle inspire edilen oksijen konsantrasyonu genellik­le %2un altına düştüğünde devreye gi­recek şekilde ayarlanır.

Tidal Volüm

Anestezik solunum sistemine (genel olarak ekshalasyon parçasına) yerleşti­rilen bir ventimetre ve respirometre ti­dal volümü ölçer ve aynı zamanda daki­ka ventilasyonunun (solunum sayısı x tidal volüm) hesaplanmasına da olanak tanır. Tidal volümün doğru ölçümü için anestezik solunum sistemindeki tüm ka­çakların elimine edilmesi zorunludur.

Havayolu Basıncı

Akciğerlerin mekanik ventilasyonu ile sağlanan havayolu basıncı, anestezi cihazındaki bir basınç-ölçer ile hesapla­nabilir. Maksimum inspiratuvar basınç daha önceden saptanan seviyelere ulaş­madığında düşük basınç alarmı, aneste­zi solutma sisteminde büyük bir kaçak veya ayrılma olduğu konusunda aneste-zisti uyarır. Yüksek havayolu basınçla­rının ölçülmesi, düşük pulmoner komp-liyansı veya anestezi solunum sistemin­de bir obstrüksiyonu yansıtır. Elle ven-tilasyon sırasında gaz rezervuar kesesi havayolu basınçları 50 cmH2O'yu geç­tiğinde, bu yüksek basınçların hastanın havayollarına iletilmesini engelleyecek şekilde genişleyebilir. Bir mekanik ventilatör kullanıldığında, gaz rezervuar kesesi anestezik solunum sisteminden ayrılır ve böylece istenirse hava yolları­na 50 cmH20'dan daha yüksek basınç verilmesi mümkün olabilir.

Solunumun Klinik

Monitörizasyonu


Hastalar genel anestezi sırasında spontan olarak soluduklarında, solunum paterni (sıklık, derinlik, düzenlilik) anestezist tarafından devamlı monitöri-ze edilmelidir. Bu monitörizasyon, gö­ğüs hareketinin gözlemi ve akciğer ses­lerinin prekordiyal veya özefagial bir stetoskopla oskültasyonu ile birlikte anestezik solunum sistemi üzerinde re­zervuar kesenin görsel ve taktil (el ke­senin üzerinde) olarak takibi ile sağ­lanır. Solunum hareketlerinin karakteri anestezinin derinliğinin değerlendiril­mesinde yararlıdır. Ayrıca, göğüs hare­ketleri ile rezervuar kesenin hareketleri karşılaştırılarak, üst havayolu obstrük­siyonu varlığı veya yokluğu ile ilgili değerlendirme yapılabilir. İnhale edilen anesteziklerin varlığında solunum ge­nellikle yüzeyel ve hızlı iken, opoidle-rin etkisindeki hastada tidal volüm nor­mal olmasına rağmen solunum sıklığı azalmıştır.