Sivi İhtiyaci

Sıvı İhtiyacı

Dış ortam ile vücut ve vücudun değişik kompartmanları arasında devamlı sıvı ve madde alış-verişi olmasına kar­şın; vücut sıvıları rölatif olarak sabit ka­lır. Normal ortalama günlük su alımı 2000-2500 mL'dir. Su başlıca iki önem­li kaynaktan sağlanır.

1. Katı (500-700 mL) yada sıvı (800-1500 mL) gıdalarla alınan su
2. Karbonhidratların oksidasyonu sonucu sentezlenen su (200 mL).

Günlük su kaybı ise, sensibl (idrar, gaita, ter) ve insensibl (solunum ve deri yoluyla) olarak toplam 2500 mL kadar­dır. Böbreklerle 1500 mL, solunum ve deri yoluyla 600-900 mL, gaita ile 100 mL sıvı kaybı gerçekleşir. Metaboliz­ma sonucunda oluşan asidik ve hidrojen ürünlerin atılması için gerekli olan mi­nimal idrar volümü 500-800 mL'dir

Hücredışı ve içi sıvı volümlerinde belirgin değişmeye neden olabilen bazı faktörler, sıvı alımı, dehidratasyon, de­ğişik içerikli solüsyonların intravenöz infüzyonu, gastrointestinal yoldan çok miktarda sıvı kaybı ve terle ya da böb­rek yolu ile anormal miktarda sıvı ka­yıplarıdır.

Hücreiçi ve dışı volüm değişiklikle­rinin anlaşılabilmesi ve başlanması ge­reken etkin tedavinin seçilebilmesi için şu ana prensipler akılda tutulmalıdır:

1. Su, hücre zarlarından çabuk geçti­ği için; bir kompartmandaki değişiklikten birkaç dakika sonra hücreiçi ve dışı sıvılarının ozmolaritesi hemen tamamen eşitlenir.

2. Hücre zarı birçok maddeye karşı hemen hiç geçirgen olmadığı için; hüc­redışı ve hücreiçi sıvılarındaki ozmol sayısı, hücredışı kompartmana solut ila­vesi ya da bu kompartmandan solut kaybı olmadıkça sabit kalır.

Sıvı dengesi kontrolü


Plazma ozmolaritesinin kontrolü, hi-potalamustaki ozmoreseptörler tarafından sağlanır. Plazma ozmolaritesinin artması bu ozmoreseptörleri uyararak antidiüretik hormon (ADH) salınımına yol açarken, kan volümünün %5-10 oranında azalması ve kan basıncının düşmesi ile karotid baroreseptörler ve atriyumdaki gerilme reseptörleri uyarı-larak ADH sekresyonunu uyarabilirler. Ağrı, stres ve hipoksi de ADH salınımı­na yol açar. Kan basıncındaki düşme aynı zamanda böbreklerden renin ve an-jiotensin II salınımına yol açarak hipo-talamustaki susuzluk merkezini uyarır. Susama, hiperozmolarite ve hipematre-miye karşı ana savunma mekanizması olmakla birlikte sadece bilinci açık ol gularda etkindir.